KUZEYEGEHABER-Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi önünde toplanan vatandaşlara sesleniyor.
Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
19 Mart darbesi başarısız olmuştur. O darbeye kalkışanlar Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbe girişiminde bulunmuş, millet teslim olmayıp ayağa kalkmıştır.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin içini karıştırmaya çalışan akıl cuma günü partiye kayyım atamaya da kalktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine kayyım atamaya yeltendiler. O gün bir saniye bile düşünmeden bu kurultayın yeniden toplanmasını, kararın tazelenmesini ve CHP’nin birliğini herkese göstermesini istedik.
CHP artık evlerde oturmayan, sokaklardan çekinmeyen, meydanları dolduran partidir. CHP bundan sonra her yaştan gençlerin partisidir. Bu saatten sonra CHP’yi kimse tutamaz.
CHP’nin tapusunda bir tek isim yazmaktadır, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne bütün demokratları davet ederken, diğer siyasi partilere de bir kibir, bir patronaj yaklaşım içinde değiliz.
15 Temmuz gecesinin mağduruyken şimdi 19 Mart darbesinin sahip oldular. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar. Amerika’da kendi içlerinde İmamoğlu’nun tutuklanacağından Trump’ın haberi vardı. İlk günden beri söyledim, darbenin planlayıcıları, uygulayıcıları burada. Ama hepimiz biliyoruz ki bir irtibat da okyanusun ötesinde.
Erdoğan, rakibine yapmaya çalıştığın darbeye Amerika’dan icazet almadığını gözümüze bakarak söyle. Bu darbe Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını ortaya koyuyor.
Cunta başı, seni yapılacak ilk seçimlerde elimizden ne Amerika kurtarır ne de Trump kurtarır. 19 Mart’ta darbe girişimini öğrenir öğrenmez İstanbul’a hareket ettim. Her darbenin bir hedefi var, kişi olarak Ekrem İmamoğlu. Sembol mekanı, darbenin hedefi Saraçhane, o sembole İmamoğlu’nun emanetine sahip çıkmak lazımdı. 7 gün boyunca Tayyip Erdoğan’ın kayyımı değil de seçilmiş belediye üyelerinden biri seçilene, emaneti teslim edene kadar 7 gün 7 gece Saraçhane’den ayrılmadım. İşte orada ilk gece yalnız mı kalacaktık yoksa ilk gece bambaşka bir gece mi yaşanacaktı? Bunu bilen Erdoğan’ın emriyle İstanbul Valiliği 5 gün boyunca eylemleri yasakladılar. Köprüleri kaldırdılar. Panzerleri, TOMA’ları doldurdular. Orada 10 kişi bile toplansa kendine haritadan yer beğen diye görevlileri tehdit ettiler.
Milletin oylarıyla seçilenlere saygımız var. 47 yıl birinci parti olamadık, suçu millete atamadık. Erdoğan’ın partisi 22 yıl seçim kaybetmedi suçu kendimizde aradık. Ancak 31 Mart’tan itibaren partimiz ortaya koyduğu kararlılıkla 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi oldu. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı, seçime kadar 47 ay göstermeyi bırakın 47 gün dayanamadılar.
Bugün hep bir ağızdan bütün bakanları, cumhurbaşkanı yardımcısı ve devletteki sıralı tüm bürokratlarıyla bizim cunta ifadesiyle sözde tepki gösteriyorlar. Gözümüzün içine bakıp, bu milletin seçtiğine saygı göstermeyen, milletin seçtiklerini derdest etmek için her türlü kamu yetkisini kullanan, seçimden kaçan, sandıktan korkan, milletin kararına hürmet etmeyenler cuntacıdır. Size teslim olmayacağız.
Yalancı tanık arayıp tehdit ediyorlar ancak bütün dünyaya bunların nasıl bomboş MASAK raporu aldığını ve bunların güya demokrat, iyi yetişmiş Mehmet Şimşek diye bir bakanın buradaki maskesini düşürerek bütün dünyaya anlatıyorum. Bir cunta vardır, cuntanın maliye bakanı mali ayağı da Mehmet Şimşek’tir. Bu adam kimse hürmet etmesin. Ey Mehmet Şimşek, MASAK’ta böyle paldur küldür imzalatacak kimseyi bulamayınca nasıl baskı yaptığını bilmiyor muyuz?
Kurultaylarımız talimat alan değil görev veren kurultaylar olduğunu söylemiştik. Genel başkan seçildiğim takdirde 1970’lerde Ecevit’in seçimlerden sonra girdiği iki yerel iki genel seçimde olduğu gibi CHP’yi birinci parti yapmayı kendime verilmiş bir görev olarak görüyorum demiştim.
Ben Kurultay’dan aldığım görevin ilkini yaptım, ikincisi bu partiyi gireceği ilk genel seçimlerde iktidar yapmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni 100 yıl önce olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını kurmaktır. Bunun için hepimizin görevi çok ve ağırdır. Size aynı bugün olduğu gibi nerede bir görev bir çağrı olursa sel olup koşmanızı bekliyoruz. Şimdi dünya siyaset tarihinin en büyük imza kampanyasını başlattık. Bu imza kampanyası vatandaşların imza atarak Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük talep ettikleri, Tayyip Erdoğan’a da sandığı getirmesini söyledikleri kampanyadır.
Şu ana kadar kampanyamızda 7 milyon 200 bin imzaya ulaştık bile. Ancak buradan sonra Kurultayımızı da geride bıraktıktan sonra en önemli hedef bu kampanyanın ısrarla, kararlılıkla sürdürülmesi ve sonuç alınmasıdır. Bunun için başta tüm Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri olmak üzere bu kampanyaya katılmak isteyen tüm vatanseverleri, bu düzene itirazı olan herkesi kampanyaya davet ediyoruz…