KUZEYEGEHABER-Troitsk Bilim Enstitüsü’nde gerçekleştirilen bu çığır açıcı çalışma, biyofabrikasyonun transplantasyon ve rejeneratif tıpta büyük bir devrim yaratacağı öngörülüyor. Başarı sağlanırsa, organ bağışı bekleyen hastalar için kişiye özel ve uyumlu yapay organların üretimi mümkün olacak. Rosatom, bu çalışmanın sonucunda böbrek, pankreas, akciğer gibi organların birebir yapay versiyonlarını üretebileceğini belirtiyor.
TAVŞANA DAMAR İMPLANTE EDİLDİ…
Rosatom’un bu teknolojisi, Geleceğin Teknolojileri Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katılımıyla tanıtıldı. Biyofabrikatörde üretilen ilk damar eşdeğeri, geçtiğimiz ay bir tavşanın femoral arterine implante edilerek başarılı bir operasyonla işlevselliği doğrulandı.
Bu teknoloji, hücresel materyalin besiyeri içinde yönlendirilerek bir yapı oluşturulmasına dayanıyor. Ancak, oluşan organ eşdeğerinin hemen nakil için uygun hale gelmesi mümkün olmuyor. Biyomekanik özelliklerini kazanabilmesi için olgunlaşma sürecine girmesi gerekiyor. Bu süreç, biyoreaktörde geçiyor.
Troitsk Bilim Enstitüsü’nde görevli olan Yegor Plakhotnyuk, hücresel materyali biyobaskı ve biyofabrikasyon için hastaların mukozasından ya da yağ dokusundan elde ettiklerini belirtti. Ayrıca, manyetik alanları kullanarak daha karmaşık dokusal eşdeğerler üretmenin daha kolay hale geleceğini ve akustik alanların ise 10 santimetre uzunluğunda yapay damarlar yetiştirmelerini sağladığını ifade etti.
2025’TE DAHA KARMAŞIK DAMARLAR ÜRETİLEBİLECEK
Rosatom bilim insanları, 2030 yılına kadar arterlerin basit eşdeğerleri ile birlikte daha karmaşık ve dallanmış damar sistemlerini üretebilecek bir biyoyazıcı geliştirmeyi hedefliyor. Bu damarların etrafında işlevsel organ eşdeğerlerinin üretimi ise ilerleyen yıllarda mümkün olabilecek.
Ultrasonik akustik alan kullanılarak 10 cm uzunluğunda kan damarları üretilebileceği, varisli damarlar, tromboz ve koroner kalp hastalığı gibi damar hastalıklarından muzdarip hastalar için de bu teknolojinin çözüm olacağı belirtiliyor. Gelecekte Rosatom’un geliştirdiği bu teknoloji, hasarlı doku ve organların onarılmasını mümkün kılacak…