KUZEYEGEHABER-Asgari ücret için işçi ve işveren kesimi dün masaya oturdu. 4 gün sürmesi planlanan görüşmeden dün sonuç çıkmazken, iktisatçı Mahfi Eğilmez, “Benim asgari ücret konusundaki görüşüm çok basit. Bu, bir zam değildir; bu, satın alma gücünün 2024 başındaki düzeye getirilmesidir.” İfadelerini kullanarak 2025 yılında geçerli olacak asgari ücrete hangi oranda zam yapılması gerektiğini duyurdu.
İktisatçı ve hazine eski müsteşarı Mahfi Eğilmez, asgari ücret beklentilerini Ekonomim’den Şenay Zeren’e anlattı. Eğilmez’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle:
Enflasyon, piyasa beklentilerin üzerinde geldi. Detaylarda neyi öne çıkarırsınız?
-Kasım ayı manşet enflasyon verisi piyasa beklentisinin üzerinde gelmiş olsa da, benim beklentime yakın bir yerde geldi. Piyasa neye göre daha düşük bir oran bekliyordu, bilmiyorum. Çünkü özellikle hizmet talebi başta olmak üzere, talep hala oldukça canlı ve sanayi üretiminde de kasım ayında artış var. Demek ki bu yüksek faiz oranı, hala talebi dizginlemekte tam olarak yeterli düzeyde görülmüyor.
Aralık ayında faiz indirimi hala masada mı; faiz indirim döngüsüne sizce ne zaman başlanır?
Görebildiğim kadarıyla aralık ayında faiz indirimi hala masada. Reel sektörün işleri pek parlak görünmüyor. Konkordato başvurularında çarpıcı artışlar var; küçük ölçekli üreticiler, sürekli sıkıntılarını öne sürüyor. Bu talepler, hükümet üzerinde baskı oluşturuyor. Bu baskıların merkez bankasına yansımaması düşünülemez. Öte yandan, yatırım bankalarının çoğu da aralık ayında 2-2,5 puanlık bir faiz indirimi öngörüyor. Enflasyonun düşüşü, beklenenden oldukça ağır gidiyor. Bu durumda bence, aralık ayı sonuçlarını da bekleyip öyle karar vermek lazım.
Aslında herkesi faiz indirimi konusunda temkinli olmaya sevk eden mesele, faizin indirildiği kadar kolay artırılamayacağı düşüncesi. Ki geçmişe bakıldığında bu çok da yanlış bir yargı değil.
Sizce asgari ücrete hangi oranda zam yapılmalı?
-Benim asgari ücret konusundaki görüşüm çok basit: 2024 başında belirlenen asgari ücret olan 17.002 lira ile ne kadar mal ve hizmet satın alınabiliyordu ise, aynı miktara geri getirecek artışın yapılması gerekir. Yılsonu enflasyonu yüzde 45 olacaksa, asgari ücret (17.002 x 1,45 =) 24.652 TL olmalıdır. Bu, bir zam değildir; bu, satın alma gücünün 2024 başındaki düzeye getirilmesidir.
Son dönemde fiyat algısı kayboldu. Bir ürünün pahalı mı, ucuz mu olduğunu ne zaman anlayacağız?Bir ürünün pahalı olduğunu her an anlayabiliyoruz. Çünkü fiyatlar, gelirimizdeki artışın çok üzerinde artıyor. Aslında biz açıklanan resmi enflasyon verisine bakıyoruz; oysa gerçekler çok farklı.
2025, daha zor bir yıl mı olacak; Türkiye ekonomisi en çok hangi alanda güçlük çeker?2025 muhtemelen daha zor bir yıl olacak. Çünkü enflasyonu düşüremiyoruz. Maliye politikası, para politikasına eşlik etmiyor. Türkiye’nin maliye politikası tarafında alması gereken asıl önlem, israfa varan kamu harcamalarının bitirilmesi olmalı. Bu konuda hiçbir önlem alındığını görmedik. Bu durumda enflasyon, 2025 yılında yüksek kalmaya devam edecek. Bu da ülkeyi çok zorlayacak.
Dolar/TL’de 2025 yılı beklentileriniz neler? Hangi şartlarda bir kur atağının yaşanmasından bahsedilebilir?
-Dolar kuru için bir tahmin yapmak çok zor. Hem ABD’nin hem dünyanın geri kalanının hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu durum, bu tahmini neredeyse imkânsız kılıyor.
Bir kur atağı olup olmayacağı, izlenecek ekonomi politikasının durumuna bağlı. Eğer bir yandan enflasyon böyle yüksek kalırken, bir yandan da küçülme ve dolayısıyla işsizlik artışı olgusu yaşanırsa, buna TL’nin dayanması kolay olmaz. O nedenle, 2025 yılında ekonomi politikası mutlaka yapısal reformlarla desteklenmeli ve beklentilerin olumsuz havadan olumlu havaya dönmesi sağlanmalı diye düşünüyorum…