KUZEYEGEHABER-2024 Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda Türkiye’de uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin geldiği noktayı, yaygınlık eğilimlerini, müdahale stratejilerini ve geleceğe yönelik çözüm önerilerini ele alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın hazırladığı bu rapor, uyuşturucu maddelerin ülkemizdeki dağılımı, kullanım oranları ve suç bağlantılı faaliyetleri gözler önüne serdi.
2023’te uyuşturucu ile mücadelede kamu harcamaları yüzde 62,5 artarak 6,9 milyar TL’ye ulaştı. Sentetik metamfetamin ile eroin kullanımındaki artış, güvenlik güçlerinin dikkatini bu maddelere çekti, operasyonlar buraya odaklandı. Operasyonlar sonucunda yakalanan uyuşturucu miktarı rekor seviyeye ulaşırken, özellikle 18 yaş altındaki bireylerde kullanım yaşı düştü. Ekonomik krizlerin etkisiyle kırsal ve düşük gelirli bölgelerde uyuşturucu kullanımı artarken, intihar ve şiddet olaylarının da yükseldiği belirtildi. Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle metamfetamin kaçakçılığında yüzde 30 artış gözlemlendi.
Raporda öne çıkan bazı bulguları sizler için derledik.
Türkiye’de düzenlenen operasyonlarda 2023 yılında yakalanan uyuşturucu madde miktarı rekor düzeye ulaştı. Özellikle esrar ve türevlerinin, eroin, kokain ve ecstasy gibi maddelerin yakalanma oranlarında artış gözlenirken, yakalanan metamfetamin miktarı önceki yıllara göre çok daha yüksek seviyede tespit edildi.
Raporda uyuşturucu kullanım yaşının giderek düştüğüne dikkat çekildi. 18 yaş altının uyuşturucuya daha erken yaşlarda başladıkları, özellikle yoksul kesimlerde uyuşturucuya yönelim oranlarının hızla arttığı ifade edildi.
EKONOMİK KRİZİN EN ÇOK HİSSEDİLDİĞİ BÖLGELERDE UYUŞTURUCU KULLANIMI DA ARTIYOR…
Ekonomik krizlerin de etkisiyle, özellikle kırsal bölgeler ve büyükşehirlerin düşük gelirli çeperlerinde uyuşturucu kullanımında belirgin bir yükseliş söz konusu. Raporda, uyuşturucu kullanımına bağlı olarak yaşanan intihar ve şiddet olaylarında da artış gözlemlenirken, yoksulluk ve işsizliğin uyuşturucu kullanımını tetikleyen en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulandı.
Raporda, Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle uluslararası uyuşturucu ticaretinde transit bir bölge olduğu ve özellikle metamfetamin kaçakçılığında ciddi artış gözlemlendiği belirtildi. 2023 yılı itibarıyla metamfetamin kaçakçılığı %30 arttı ve Türkiye’de en çok ele geçirilen maddelerden biri haline geldi.
Buna ek olarak, esrar ve skunk yakalamalarında 2022’ye göre bir düşüş görülse de hâlâ en yaygın uyuşturucular arasında. Rapora göre kokain kaçakçılığında da artış sürerken, Captagon ve MDMA (Ecstasy) gibi sentetik uyuşturucuların ticareti de devam ediyor.
2023 yılında, özellikle metamfetamin kaynaklı ölüm sayısı 941 kişi olarak raporlandı ve ölenlerin çoğunluğunu erkekler oluşturduğu belirtildi. Madde bağlantılı ölümler çoğunlukla 30-34 yaş aralığında ve bu yaş grubundaki kişilerin ölüm oranı, diğer yaş gruplarına göre daha yüksek. Ayrıca, çoklu madde kullanımı ölümlerinin tek madde kullanımı ölümlerine göre daha fazla olduğu görüldü.
“SADECE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ VE POLİSİYE TEDBİRLERLE BU SORUNUN ÖNÜNE GEÇMEK MÜMKÜN DEĞİL…”
Raporun çarpıcı bulgularını KARAR’a değerlendiren Gürsel Tekin, İstanbul, Diyarbakır, Konya, Urfa, Kayseri ve Ankara gibi büyük şehirlerin çevresinde bu sorunun yoğun olarak yaşandığını anlattı. Tekin, son üç yılda 2 milyon çocuğun ekonomik kriz nedeniyle eğitimini bırakmak zorunda kaldığını, bu durumun da barınma ve eğitim sorunlarıyla birleşerek gençlerin psikolojisini olumsuz etkilediğini ve uyuşturucu kullanımına yönelmeleri artırdığına dikkat çekti. Raporun bir bölümü şöyle:
“Neredeyse yedi yıllık mücadelemizde, uyuşturucu bağımlılığının her yıl, her ay büyük bir artış gösterdiğini gözlemledik. Bu sorunun sadece güvenlik önlemleri ve polisiye tedbirlerle önüne geçmek mümkün değil. Elbette Emniyet ve İçişleri Bakanlığımız olağanüstü çaba gösteriyor; ancak bir ülkede 2 milyona yakın bağımlı varsa, sentetik uyuşturucular –örneğin metamfetamin gibi– çok kolay erişilebiliyorsa, bu durumun ağır sonuçları kaçınılmaz hale geliyor.
Sentetik uyuşturucuyu bir-iki kez alan bir daha kurtulamıyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, Batı’ya kıyasla gençler arasında uyuşturucu kullanımı daha hızlı artıyor. İstanbul, Diyarbakır, Konya, Urfa, Kayseri, Ankara gibi büyük şehirlerin çeperlerinde bu sorun yoğun bir şekilde yaşanıyor.
Bu durumun temel nedenlerinden biri, bölgede yaşanan derin yoksulluk. Önceki nesillerin sahip olduğu telefon, kafe, eğitim gibi konfor alanları, bugün bu gençler için ulaşılmaz hale geldi. Son üç yılda 2 milyon çocuğumuz ekonomik kriz nedeniyle eğitimini bırakmak zorunda kaldı. Barınma ve eğitim sorunları, gençlerin psikolojisini olumsuz etkiliyor ve bu nedenle uyuşturucu kullanımına başvuranların sayısı hızla artıyor.
Bu konuda yapılması gereken en öncelikli şeylerden biri, sentetik uyuşturucuları ithal eden ecza ve temizlik firmaları ve bu maddeleri satın alan kuruluşları sıkı denetim altına almak. Ayrıca, okulların önünde özel önlemler alınmalı ve çocuklarımızın düzenli testlere tabi tutulması sağlanmalıdır…”
Kaynak-Karar Gazetesi