KUZEYEGEHABER-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel tv100’de Kübra Par’ın sorularını yanıtlıyor.
Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
CHP CUMHURBAŞKANI GELDİĞİNDE NEDEN AYAĞA KALKTI?…
“Geldiğimiz noktada 2007’den beri biz kalkmıyorduk. MYK’nın aldığı bir karar… Anayasa referandumu sonrası bu noktadaydık. Partili cumhurbaşkanı olması nedeniyle…
Biz kalkmamakta çok haklıydık ancak referandumun ardından seçmen bize “Benim seçtiğim Cumhurbaşkanı’na saygı göstermiyorsun.” diyor. Yeni bir siyaset izliyoruz ve sonuç aldığımızı görüyoruz. 31 Mart akşamı söyledim: Bu oyların hepsi bizim değil. Bundan sonra daha belirgin bir siyaset izliyoruz. Anketlerde birinci partiyiz.
Ülkede 11 miting yaptık. Türkiye’de insanlar sorunlarının konuşulmasını istiyor. Siyasilerin kendi aralarındaki tartışma kutuplaşmaya neden oluyor. Otoriter liderler de kutuplaşmadan besleniyor.
105 tane miting yaptım, Erdoğan’la polemiğe girmedim. Seçimlerde bunun olumlu sonucunu gördük. En sert tartışmaları yaparım, kişiselleştirmem.
AYAĞA KALKMA KARARINA UYMAYAN VEKİLLER OLDU MU?
Grup kararı bağlayıcıdır. Bu konuda grup kararı almadık. Cumhurbaşkanı’mızı ayakta karşılayacağız dedik, kimseye de zorla ayağa kalkacaksınız demedik. Bunu yapmak istemiyorum diyenlere de girmeyeni şöyle yaparız demedik. Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın gibi 3 eski genel başkanımdan görüş aldım. Onlar da uygun gördüler. Siyasi sorumluluğu bana aittir.
‘İKTİDAR OLMAZSAM İSTİFA EDERİM’
İlk genel seçimde partimi birinci yapmazsam istifa edeceğim. Bu partiyi iktidar yapan ilk genel başkan olacağım. Türkiye’de kutuplaşma düşünce gerçek sorunlar konuşuluyor. Bunun için kavga yapmıyoruz.
Kemal Bey kimler için ayağa kalkarız dediyse biz onlar için ayağa kalkın dedik. 11 tane mitingi bunun için yaptım. Kılıçdaroğlu’nun tweetinde kullandığı ayağa kalkan vekiller için kullandığı ifadeye üzüldüm. Çok incitici buldum. Benden sonraki genel başkanlardan saygı beklerim. Benden önceki genel başkanların tüm eleştirileri başımın üstündedir.
Eski genel başkanın yeni genel başkanı eleştirmesi kamuoyunda nasıl karşılanıyor?
Bunu ölçmedik. Ben çok güçlendirdiğini sanmıyorum. Umarım çok zayıflatmıyoruz ve iyi gidiyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun amacı ne? Bütün bu çıkışları genel başkanlığa geri dönmek için mi yoksa parti için mi yapıyor?
Bu sorunun muhatabı ben değilim.
‘BAHÇELİ DE NORMALLEŞMEK İSTİYOR’
Meclis’te Bahçeli’nin “Birbirimizi kırmıyoruz inşallah” sözleri ve tokalaşmaya ilişkin konuşan Özel, “Bahçeli’nin 4 gazeteciyi, beni ve Sinan Ateş’in ailesini tehdit etmesini eleştirdim. Meclis’te rastladığımızda da sözlerini siyaseten söylediğini belirtti. Erdoğan, normalleşmeyi bitirmeye yönelik çok sert sözler söyledi. Teğmenlerin yeminiyle ilgili sert sözler söyledi. Devlet Bey gördüğüm kadarıyla şunu yapmak istiyor: Normalleşmeye biz de katılalım, tek başına CHP’ye kalmasın.
Devlet Bey’in yaptığı siyaset kurumunu yıpratan bir şey. Sabahki sözlerin dozu çok kaçıktı. Meclis’teki tavrı böyle olunca bu siyaseti yıpratıyor. Türkiye siyasetini kafes dövüşünden çıkarmamız lazım. Bir yuvarlak masaya sizlerin bizi davet etmesi lazım. Biz Biden ile Trump’tan geri kalabilir miyiz?” dedi.
Kendi memleketimde saldırdılar. O günkü Vali Bey’in arabasına binerek oradan uzaklaştım. Ardından 6 şehit verdik. Biz ayrı bildiri yayımladık. Libya Tezkeresi bir daha gelse evet oyu vereceğiz. Torba tezkereye karşıyız. Türkiye’ye yabancı asker sokulmasına karşıyız. Suriye ile Irak’ı aynı tezkereye koyuyorlar, karşıyız.
TÜRKEVİ’NE ZİYARET…
New York’taki Türkevi binasını ziyaret eden Özel tartışmaların odağında yer almıştı. Ziyarete ilişkin konuşan Özel, “Gitmem çok iyi oldu. Orada TÜRGEV’in yaptırdığı bir gökdelen var. Benim gittiğim yer Türkiye Cumhuriyeti’nin tapulu malı olan, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in satın aldığı gurur verici bir bina.” dedi.
Size bir ofis tahsis edecekleri doğru mu?
Bizce iktidar kullanıyor, o zaman muhalefet partilerine bir ofis tahsis edilebilir. Hangi muhalefet partisi giderse o kullanabilir. New York Belediye Başkanı’na bu binayla ilgili rüşvet verildiği iddia edildi. Ziyaretinizdeki sözleriniz çok tartışıldı. Türkiye rüşvet vermiştir dememi kim bekliyor, anlamış değilim. Bizim sorunumuz bir cümle üzerinden değerlendirilmesi kahrediyor beni. Bugün burada rüşvetle ilgili gündeme var. ABD’de yargı bağımsız, rüşvet vakası varsa mutlaka ortaya çıkacaktır. Türkiye’den bu işe karışan varsa Türkiye’ye büyük kötülük yapmıştır. dedim. Türkiye rüşvet verecek ülke değildir sözümle rüşveti akladığımı söylüyorlar. Bu mümkün mü?
Rüşvet olduysa en ağır cezayı almasını isterim, bizi rezil etti. Erdoğan ziyarete gelecek diye yetiştirmek için rüşvet verildiyse bu demokratik bir lidere olmaz. Bu korkulan bir lider için yapılır. “Yetiştiremezsek Erdoğan bizi mahveder” diyenler yapar bunu. Böyle bir şey olmadıysa nasıl kendi vatandaşımı suçlayayım?
NORMALLEŞME ELEŞTİRİSİ…
Özgür Bey bunu niye yapıyorsun diyen yok. Son dönem yaptıklarınızı çok doğru buluyorum sözünü onlarca kez duydum. Normalleşmeye sahada itiraz görmedim. Millet normal zaten. Farklı partililer tokalaşmıyor mu?
Sert muhalefet isteyenlerin ezberini bozuyorsunuz. Kendi tabanınızı ikna edebilecek misiniz?
Sıfır olur diyemem. Benim işim partiyi büyütüp iktidara taşımak. Yüzde 25’le iktidar olamayız. Anketlerde yüzde 32 görünüyoruz. 3-4 puan önde olarak birinci partiyiz. Bizim tabanın sözüme değer verdiğini biliyorum. Hiçbir zaman bile isteye yanıltmadım. Onlara dedim ki: Artık bu seçimlerde bu partinin ışıkları erkenden sönmeyecek, kadınlar başlarına tülbent sarıp baş ağrısı çekmeyecek. Sonra bir baktık parti Genel Merkezi’nin önü doldu. Bunu genel seçimde de yapmak istiyorum. Bunu yapmak isterken partiyi satacağımı kim düşünür?
Sosyal medya eleştirilerini dikkate almıyor musunuz?
Twitter’a bakarsak evin yolunu kaybederiz. Her eleştiriye saygımız var ama troll orduları gerçeği yansıtmıyor. CHP’yi karıştırıp bir tartışma içinde tutmak isteyenler var, onlara pabuç bırakmam. Süleyman Soylu 300 tane AK Parti’yi provoke ederek o kadar kişi üzerime yürüdü. Esas normalleşmeyle yapmaya çalıştığımız Türkiye’nin geleceğini kurtarmak. Otoriterleşme, değiştirilemeyen lider… Bunun sonunda abat olan hiçbir ülke yok. Kimsenin kimseyle konuşmadığı rejimler otoriter rejimler…
İMAMOĞLU SİYASİ YASAK ALIRSA CHP NE YAPACAK?
Birkaç kez toplantılar yapıldı. Böyle bir şey olduğunda ne yapacağımız konuştuk ama bunu şimdiden açıklamak doğru olmaz. Bu cezayı normalleştirmemiz lazım. Öyle bir kararın alınmaması lazım. Alındıktan sonra da Yargıtay aşaması var. Bence siyasi yasak istinafta onaylanacak ama Yargıtay aşaması kalacak. Acaba İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak mı tartışmasında tutmak isteyenler var, bu oyuna gelmeyelim. İmamoğlu’nun aday ilan edileceği konuşuluyor… Böyle bir şey yok. Ekrem Bey bana insanların ona 5 yıl için yetki verdiğini vurguladı.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasında kalındığında nasıl karar verilecek?
Allah ikisinin de eksikliğini göstermesin. Ya olmasalardı?.. Bu tartışmalara erkenden başlamayacağız. Partinin hedefi çok net: Biz bu iktidarı seçim yoluyla değiştirip güçlü bir parlamentoyu kurmak istiyoruz. Güçlü bir yürütme, güçlü bir başbakan…
Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yönteminizi nasıl olacak? Sizi aday gösterirlerse…
Üyelerden böyle bir şey beklemem. En doğru adayın en doğru mutabakatla sağlanmasından yanayım.
İşiniz çok zor. Kimi aday gösterseniz diğerini neden aday yapmadınız denilecek. tv100 editörü Betül Araz’ın kulis haberi vardı. Yavaş ve İmamoğlu arasında bir protokol imzalanacağını söyleyen bir CHP’li var.
Partide böyle bir şey söylemedi bu arkadaş. Yazı itimatsızlıktır. Biz sevgi bağıyla bağlıyız. Artık özgüven eksikliğimiz de yok. Bambaşka bir isim çıkarsa Ekrem Bey bana der ki: Bunu aday yapalım. Ekrem Bey bana diyor ki ben İstanbul’a en iyi hizmeti yapmak istiyorum. Mansur Bey de benim için bu tartışma doğru değil dedi.
Bu tartışmaları bizden olmayanlar ve adım adım iktidara yürümemizi engellemek isteyenler yapıyor. Esas hedefimiz Türkiye’yi güçlü parlamentoya dönüştürmek. ABD istisna en güçlü devletler parlamentoyla yönetiliyor. Gücü dağıtan ülkelerde halk zenginleşiyor.
Erken seçim isteyen CHP bu ülkeye ne vadediyor? Çözüm önerileriniz ne?
Biz değişim kurultayı yaptık. Tüzüğümüzü değiştirdik. Nereden ve nasıl başlayacağımızı biliyoruz. CHP il ve ilçelerde en doğru temasları kurarak kendi çözüm önerilerini konuşup katkılar alacak. İlk önce talep toplayacak.
Tarım, hayvancılık, balıkçılık, makro ekonomi, eğitim ve kültür sanatta tüm talepler toplanacak. 6 ayın sonunda olgunlaşan metinler kağıda dönecek. Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi parti programını sıfırdan yeniden yazarak duyuracağız.
Anlattıklarınız DEVA Partisi’ni hatırlattı. Uzun çalışmalar halkla buluşamayabiliyor. Somut öneriler görebilecek miyiz?
Hepsini göreceksiniz. 1 ay sonraya seçim istiyoruz. 1 sene sonunda politika programı ve vaatlerini somutlaştıracak. En büyük vaadi Avrupa Birliği’ne tam üye olmak. Yargıyı güçlendirip şeffaflaştırdığınızda sıcak para oluk oluk gelecek.
Sosyalist Enternasyonal’deki 77 ülkeye, Yunanistan Temsilcisi dahil Türkiye’yi AB üyeliğinde destekleme imzası attırdım.
RAKI’NIN 140 LİRA OLMASI VAADİ
Biz etiketlerden sıfırı atacağız. (Rakının 140 lira olması) Demek istediğim paranın alım gücünün 10 kat artmasıydı. Kimsenin yaşantısına karışamayız.
ABB VE MEB ARASINDA TEMİZLİK TARTIŞMASI
Mansur Yavaş, okullara gittiklerinde temizlik görevlilerini geri çevirdiklerini, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise 21 okula gittiklerini sanki 2 bin 100 okulmuş gibi söyledikleri şeklinde yanıt verdi.
Okullardaki talebe göre gidiyoruz. Eğer okul müdür bir temizlik sorunundan bahsediyorsa belediyelerimizden yardım alabilir dedik. Çağrılmadığımız yere gitmiyoruz. Buna engel olmaya çalışıyorlar.
Bu Milli Eğitim Bakanı başarısızdır. Bakanları değil de bakanı atayanı değiştirmeden bu iş çözülmeyecek. Bu bakan “Okullar 5 yıldızlı otel gibi.” dedi sonra “Berbat durumda.” dedi. Bakan’ın çok ciddi bir tutarsızlığı var. O zaman neden 30 bin temizlik personeli alımına girişildi?
Beyoğlu Belediye’miz başlattı. Okullara sebil koyuyoruz…
