Ana sayfa » Siyaset » ÖZÜPAK: “NE ÖTELEME İSTİYORUZ, NE ERTELEME İSTİYORUZ, BİZ HEMEN SEÇİM İSTİYORUZ…”

ÖZÜPAK: “NE ÖTELEME İSTİYORUZ, NE ERTELEME İSTİYORUZ, BİZ HEMEN SEÇİM İSTİYORUZ…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’dan sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bütçe açığına EYT’lileri gerekçe göstermesi tepki çekti.

İstanbul Emekli ve Emekçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak, “Kötü yönetilen ekonominin sebebi EYT gösterilemez. Düzenlemeyle EYT’liler anayasal hakkına kavuştu” derken; çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, “EYT yüzünden bütçenin ‘açık’ verdiği iddiası safsatadır” dedi.

Vatandaşlar ise “Sebep yanlış yönetim. Yani baştan beri ekonominin başında olan, ekonomistim diyen insanların aslında ekonomist olmaması… Bu gerekçeye kargalar bile güler. Kendileri inanıyor mu bu açıklamalara” diye sordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’dan sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de perşembe günü katıldığı bir etkinlikte “Bildiğiniz gibi deprem nedeniyle, yine EYT nedeniyle geçen sene ve bu sene bütçe açığımız oldukça yüksek seyrediyor” dedi. İktidar kanadından gelen bu gerekçelere emeklilerden, emekli derneği temsilcisi ve uzmanlardan tepki geldi.

ANKA Haber Ajansı’na konuşan İstanbul Emekli ve Emekçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gönül Boran Özüpak, şunları söyledi:

“Ekonomik sorunların nedeni kesinlikle EYT’ye bağlı değil. EYT’liler zaten 2023 Mart ayında hakkına sahip oldu. Ondan evvelde de ekonomimiz çok güllük gülistanlık değildi. Yapılan açıklamalar gerçekten çok tahlisiz açıklamalar olarak görüyoruz. Sayın Bilal Bey’in EYT büyük bir yüktür demeye getirmesi.

Sayın Mehmet Şimşek’in işte bugünkü ekonominin bozukluğunun sebebini hem deprem hem EYT’lileri yük olarak görmekle buluyor. Biz anayasal hakkımız için yıllarca mücadele verdik. Ve anayasal hakkımızı 2023 seçimlerinden öncesinde almış olduk. Bunu açıklayan Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Bilgin bile orada bir anayasal hukuksuzluk vardı deyip de bir açıklama yapıp kabul etmişken ekonominin sorununu bizlere yüklüyorlar.

“Kendileri lüks şatafat içerisinde yaşarken bu haliyle yük göstermekle sıyrılacaklarını mı zannediyorlar? Asla kabul etmiyoruz”

Oysa ki kaynakların adil, adaletli paylaşımı gerçekleşmiş olsaydı burada herkes hak ettiğini almış olacaktı. Böyle bir yükten de bahsedilmemiş olacaktı. Şu an emekli ve emekçiye verilmeyen zammın kesinlikle sebebi kaynakların adil dağıtılmadığından kaynaklı. Bu açıklamalar algı yaratmak, bu açıklamalar mücadele içerisinde bulunanlara hayır işte bakın ekonomimiz kötü böyle bir hakkı verdik de siz de istemeyin bizden demeye mi getiriyorlar.

Onu da anlamış değiliz. Oysa ki insanca yaşam maaşlarımız bugün bizim elimizden aylık bağlanma oranları, TÜİK enflasyon oranlarıyla alınmışken, feryat figanı yani. Tüm Türkiye geçinemiyoruz diye artık her yerde, sosyal medyada, çığlık çığlığa bunu mu susturmaya çalışıyorlar? EYT’yle vatandaşı bizden evvelki emekliyi karşı karşıya getirip ya da çalışan kesimleri karşı karşıya getirip de sebep olarak bizi gösterilmekle kendileri lüks şatafat içerisinde yaşarken bu haliyle yük göstermekle sıyrılacaklarını mı zannediyorlar? Asla kabul etmiyoruz. Kaynakların adil dağılımını istiyoruz. Biz yıllarca emeklilik hakkımız için mücadele verdik. 12-13 yıl boyunca mücadeleyi resmi anlamda sürdürdük.

“Alın size bir elma şekeri bununla oyalanın safhasını geçtik artık. Oyalama ertelemeyle bizim geçirecek zamanımız dahi kalmadı”

Bir kısmımız 5 bin prim gününe takıldı. Bir kısmımız 3 bin 600’ü alamadılar. Ve kalkmış hala EYT’lilerin yük olduğunu söylüyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumu bugün artıya geçmiş durumda. Geçmiş yıllara baktığınız zaman geliri giderinden daha fazlalaşmaya başladı. Nedir? İşte bu emekliden ve emekçiden kısılan rakamlar sosyal güvenlik kurumunu artıya geçiren sebepler. Kabul etmiyoruz biz. Biz anayasal hakkımız için mücadele vermişken kalkıp da iki senelik bir süreçte, iki sene bile değil şurada bir buçuk senelik süreçte kötü yönetilen bir ekonominin sebebi olarak EYT gösterilemez.

EYT anayasal bir haktı. EYT anayasal hakkına kavuştu. Herkes önce bir şapkasını önüne alacak. Tasarruftan bahsediliyor. Tasarruf ne yapılıyor? Çocuklarımızın okulunda temizlikçilerden başlatılıyor. Servis ücretlerinden başlatılıyor. Oysa ki biz tasarrufun nereden nasıl yapılacaklarını algılayan çok çok iyi anlayan insanlarız en olgun topluluğuz biz emeklilikte yaşa takılanlar olarak. Karşılarında çocuk yok. Karşılarında alın size bir pamuk şekeri. Bununla oyalanın. Alın size bir elma şekeri bununla oyalanın safhası geçtik artık. Oyalama ertelemeyle bizim geçirecek zamanımız dahi kalmadı. Çünkü hep oyalanan, ertelenen olduk.

Üstüne üstlük cebimize aylık bağlanma oranlarıyla TÜİK’le uzanan eller hiç çekilmez oldu. Şimdi ocak ayı gelecek. Ocak ayında ne olacak? Emekliye hedeflenen bir de enflasyon oranıyla fark nasıl yansıtılacak? Bakın biz zam da almıyoruz. Milli gelirimiz her defasında büyüyor ya. O milli gelir vatandaşın cebine asla girmiyor. Sözde büyümüşüz, rakamlarda büyümüşüz ama artışlarımız da maaşlarımızda hep gerileme var. Sadece en yüksek oranlardaki gerçekleşen enflasyon, yani gerçek hayatta yaşadığımız enflasyonu bile göremiyoruz ki biz.

“Ne öteleme istiyoruz, ne erteleme istiyoruz. Biz hemen seçim istiyoruz”

Neden? Çünkü ayarlama uyarlama TÜİK enflasyonlarının farkı hedeflenen enflasyon oranlarıyla emekliye verilecek yüzde 10 ile 13 arası. Belki Sayın Cumhurbaşkanımız lütfedecek orada diyecek ki ben bunu işte vatandaşıma, emeklime bu haliyle yansıtmıyorum 2 puanı da ben vereceğim. Yani hem lütuf gibi görülüyor.

Anayasal haklarımız insanca yaşam maaşlarımız hem de vermekten imtina ediyorlar. Bizim ödediğimiz primlerimiz nerede? Hiç mi değerlendirmedi bizim primlerimizi. Sayın Bilal Bey yine diyor ya “Kandırdılar, genç nüfusa yer açacağız”. Biz canı gönülden çalışma hayatından çıkmak, ayrılmak istiyoruz…

Emekliyi nasıl çalıştıracak? Ya senin vergini ödemeyeceğim. Ya da kaçak çalışacaksın. Kayıtsız çalışacaksın. Bakın devletimizin burada da çok büyük kaybı var. Şu kayıtsız çalışmayı bir kayıt altına almış olsa bizim kaynaklarımız derya deniz olur. Yapacağız diyorlar ama gidiyor en garibanın başına biniyor.

Motosikletlinin bağış parasından vergi alacağım diyor. Yani aklımızla dalga geçilecek geçtikleri o kadar çok kalemler var ki ama artık emekli uyandı, emekçi de uyandı. Ne öteleme istiyoruz, ne erteleme istiyoruz. Biz hemen seçim istiyoruz. Eğer ki hala seçim vakti beklenecekse bu halk çok daha perişanlık yaşayacak.”

“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilal Erdoğan, Mehmet Şimşek, son dönemde sıkça bütçe açığından, enflasyondan söz ederken EYT’yi gerekçe gösteriyor. Sizce Türkiye’deki ekonomik krizin önemli nedenlerinden biri EYT düzenlemesi mi” sorusunu yönelttiğimiz vatandaşlar da ekonomik sorunların sebebinin EYT’liler değil AKP’nin kötü ekonomik politikaları olduğunu söylediler. ANKA’ya konuşan emeklilerin görüşleri şöyle:

“Emekliler olarak başlarına belayız yani bu memleketin”

  • Vallahi ben artık yani böyle ne diyeceğimi bilemiyorum. Yani kargalar bile güler. Kendileri inanıyor mu bu açıklamalara? Bilmiyorum yani ama diyecek bir şey de bulamıyorum yani. Akıl dışı şeyler söyledikleri. Nasıl, ne diyeyim? İnanılır gibi değil yani, şoktayız sadece. Eee şaşırmıyoruz da artık. Olana bitene. Bilmiyorum. Üzgünüm aslında ya. Biz bunları hak etmedik ki. Etmiyoruz da. Ama işte yönetemiyorlar. Bunun faturasını da her zaman birilerine mal ediyorlar. Hep birileri bedel ödüyor. Hep birileri sorumlu. Ne bileyim? Şimdi de bir de potansiyel suçlu biziz. Olalım bakalım. Şaşırmıyoruz. Ben de emekli biriyim. Başlarına belayız yani bu memleketin. Bilmiyorum yani ne tarafından baksanız tutarsız.

“Ekonomiyi sormayın be kızım”

  • Ne yapacaktı o insanlar? Ben de 85 yaşındayım. Aldığım para Şimdi 13 bin oldu. Ekonomiyi sormayın be kızım. Yani milletin tebdili şaşıyor derler eskiler. Ortalık meydanda. Üzülüyorum ben. Gene biz ben şahsen sanatçıyım. Her şeyimi alabiliyorum. Ama fakir fukaraya vallahi bir şey alırken de düşünüyorum. O insanlar nasıl kalkacak bu işin altından? Ev kirası vermiyorum.

“Baştan beri ekonominin başında olan, ekonomistim diyen insanların aslında ekonomist olmaması”

  • Değil bence. Ekonomik nedenler. Sadece EYT’ye bağlanmamalı yani neden EYT’ye bağlanıyormuş sadece? Çok büyük bir para mı ödenmiş yani sigortaya? Ya ben hiç öyle düşünmüyorum. Ekonomik nedenlerin çok çok başka sebepleri var tabii ama. Bunu burada söyleyemiyoruz tabii. Ya bir kere yanlış yönetim. Yani baştan beri ekonominin başında olan, ekonomistim diyen insanların aslında ekonomist olmaması. Kendi bütçesini bile bence zaten çok doğru yönetememesi. Bilmiyorum yani çok da çekiniyorum aslında bir şeyler söylemeye.

“Halktan alacak bir şey kalmadı bence”

  • EYT’ye gelene kadar yapılan fuzuli harcamalar ah üretim eksikliği daha oraya o en son seçeneklerden biridir oraya gelene kadar bence o sayılması gereken o kadar şey var ki ama sanırım onları listelemek biraz zor geliyor. En kolayına yöneliyorlar. En kolayda EYT, vergilendirme, şu bu. O yüzden kesinlikle katılmıyorum. Ondan önce yapılması gereken şeyler var. Harcamaların azaltılması gereken bürokraside çok fazla şey var. Başka yerlere baksınlar artık halktan alacak bir şey kalmadı bence.

“Ekonomik durumu bizim gariban emeklilerimize bağlamayalım”

  • Yani EYT ile alakalı değil. Ekonomi zaten biliyorsunuz. Hani dolar üzerinden, kur üzerinden, piyasa üzerinden. Alakalı bir şey. Yani kalkıp da bütün bu ekonomik durumu bizim gariban emeklilerimize bağlamayalım.

Aziz Çelik: EYT yüzünden bütçenin “açık” verdiği iddiası safsatadır!

Çalışma ekonomisi uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik ise “Bu netlikte yazıyorum. Mehmet Şimşek’in EYT’nin bütçe açığını artırdığına ilişkin aşağıdaki iddiası safsatadır” dedi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Hazine ve Maliye Bakanlığı ve SGK verileri ortada ya bu veriler hatalı ya da Mehmet Şimşek’in söyledikleri! SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin bütçedeki payı azalıyor. Hazinenin düzenli yasal yükümlülükleri ve diğer ödenekler kapsamında bütçeden SGK’ye yapılan transferlerinin bütçe içindeki payı 2023’te (EYT yılında) iyice geriledi! Maliye Bakanlığının Merkezi Yönetim Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırması Tablosu ve SGK verilerine göre bütçeden SGK’ye ayrılan ödeneklerin bütçe içindeki payı 2020’de 20,7 iken 2022 yılında 13,2’ye ve EYT yılı olan 2023’te 12,9’a gerilemiş. Bütçeden sosyal güvenliğe yapılan harcamalarda ciddi düşüş var!

Hani EYT’nin artırdığı yük? EYT yüzünden bütçenin ‘açık’ verdiği iddiası safsatadır! Sosyal güvenliğe ayrılan bütçe harcamaları azalmasına rağmen sosyal güvenlik ve EYT hâlâ öcü olarak gösteriliyor. Anlaşılan sosyal güvenlik harcamalarını iyice azaltmak istiyorlar. EYT bunun bahanesi! El insaf! Halep oradaysa arşın burada!…”

Kaynak-ANKA

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com