KUZEYEGEHABER-Arkeologlar, Stonehenge’deki taşlardan bazılarının Galler’den geldiğini ve Salisbury Ovası’ndaki neolitik anıtın bulunduğu yere yaklaşık 200 km kadar uzaktan nakledildiğini bir yüzyıldan fazla süredir biliyorlardı. Fakat yeni çalışmalar bu bilgilere bir yenisini daha ekledi.
The Guardian’ın haberine göre, yeni yapılan araştırma Stonehenge’in merkezi megalitlerinden birinin daha da uzaklardan, İskoçya’dan geldiğini ortaya çıkardı .
Stonehenge’deki en büyük taşlardan biri, kuzeydoğu İskoçya’nın bir köşesinden, en az 750 km uzaklıktan karadan veya denizden taşındı.
University College London (UCL) araştırmacısı ve Çarşamba günü Nature’da yayınlanan çalışmanın sahiplerinden olan Rob Ixer “Sunak taşı’ olarak bilinen megalitin tarih öncesi insanlar tarafından bu kadar uzak mesafelere taşındığının şaşırtıcı keşfi, ‘sadece Stonehenge hakkındaki düşüncelerimizi değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm Geç Neolitik hakkında bildiklerimizi de değiştiriyor” diye konuştu.
Rob Ixer, Guardian’a verdiği demeçte son keşif hakkında “Britanya Adaları’ndaki Neolitik nüfuslar arasındaki ilişkileri tamamen yeniden yazdığını ve keşif dikkat çekici ve onlarca yıl boyunca tartışılacak… Akıllara durgunluk verici” ifadelerini kullandı.
5 metre uzunluğunda ve 6 ton ağırlığındaki devasa bir kumtaşı bloğu olan “Sunak Taşı”, anıtın kalbinde, iki megalitin altında sıkışmış ve ziyaretçiler tarafından zar zor görülebilen yerde yatıyor.
Araştırmacılar “Sunak Taşı” hakkında daha fazla bilgi edinmek istediler ve kimyasal bileşimini ve içindeki minerallerin yaşını incelediler.
Araştırmanın yazarlarından Aberystwyth’de coğrafya ve yer bilimleri profesörü Nick Pearce, mevcut bilgilerle birlikte ele alındığında kumtaşına karakteristik bir “parmak izi” yani “işaret” bulunduğunu söyledi.
Guardian’a verdiği röportajda Aberystwyth “Bu yaş işaretiyle onu Britanya’daki aynı türdeki kayayla eşleştirebiliriz, dolayısıyla bunun Kuzeydoğu İskoçya’daki Orcadian Havzası’ndan olduğunu biliyoruz. Tamamen beklenmedik bir durumdu” dedi.
Curtin Üniversitesi akademisyenlerinden ve yukarıda söz konusu edilen araştırmanın baş yazarı olan Anthony Clarke, “Kuzeydoğu İskoçya’dan Salisbury Ovası’na giden yol üzerindeki büyük kara engelleri göz önüne alındığında, deniz taşımacılığı en uygun seçenek olduğu ortaya çıkıyor” dedi…