KUZEYEGEHABER-Deniz Haber Ajansı’ndan Recep Canpolat’ın yazdığına göre, yayınlanacak yeni yönetmelikle, YETERLİLİK içeren şirketler belirlenirken, avanta, komisyon veya rüşvet vermeyen şirketler taca çıkarılacak.
Türkiye karasularında ve limanlarında Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleriyle ilgili kanun değişikliği, TBMM Genel Kurulu’nda, Sivil Havacılık Kanunu’na eklenen maddeler ile geçen ay kabul edildi.
Kanunda, Türk Boğazları ve kazanılmış hakları olan deniz limanları hariç, Türkiye karasularında ve deniz limanlarında işletme hakları özelleştirilecek. Bu konuda Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına bağlı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün kuracağı bir komisyonla, ön yeterliliği yönetmelikle belirlenen özel şirketler, önce pazarlık usülü ve daha sonra ise açık artırma ile ihale edilmesi kararlaştırıldı.
Buraya kadar herşey normal olarak seyrederken, Denizcilik Genel Müdürlüğü’ne verilen bir talimat çerçevesinde “Yeterlilik” koşulları bir kaç şirketin ihaleye giremeyeceği şekilde yapılması talimatı verildiği öğrenildi. Bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar ve Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan’ın başrolde olduğu iddia ediliyor.
Deniz Haber Ajansı’na gelen bilgilere göre, SIFIR kırımla bünyesinde hizmet verme imkanı olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün KILAVUZLUK HİZMETLERİNİ yerine RÖMORKÖR HİZMETLERİNE talip olacağı kaydediliyor. İzmit, Ambarlı ve Nemrut Körfezi’nde kılavuzluk hizmetlerine talip olması gereken Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün aynı bölgelerde römorkör hizmetlerine talip olması, özel şirketlerin devre dışı kalmasını sağlayacak.
İzmit, Ambarlı ve Nemrut Körfezi’nde kılavuzluk hizmetlerini ise “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Destekleme Vakfı’na Eğitim Desteği sağlıyoruz” diye iddia eden Anadolu Kılavuzluk A.Ş.’ye (ANKAŞ) verilmesi planlanıyor. Bir Allah’ın kulu da çıkıp, “2019’dan beri İzmit Körfezi’nde Kılavuzluk hizmeti veren ANKAŞ’ın 400 milyon dolarlık gelirinden ne kadarlık bir meblağın, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi veya Vakfı’na aktarıldı?” diye soran yok. Ben size söyleyeyim;, 2021 yılında yapılan inceleme sonucunda, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde ve Vakfı’nda 500 milyon TL’nin buhar olduğu, Sayıştay Raporlarına geçmiş durumda…,
Nusret Bayraktar’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu, Hamdi Safi’nin ise Yönetim Kurulu üyesi olduğu, RTE Üniversitesi Geliştirme Vakfı’na milyarlarca TL aktarılırken, arada buhar olan veya kayıtlara geçmeyen paraların, kimlerin cebine veya kasasına girdiği belli bile değil…
Nusret Bayraktar ve Hamdi Safi’nin ulufe olarak devletin kılavuzluk ve römorkör hizmetlerini, komisyon, avanta veya eğitime yardım, adı altında şirketlere dağıtırken, (kendi ifadeleri) ne kadarını kendi ceplerine veya yandaşlarına indirdikleri ise bilinmiyor.
Nusret Bayraktar ve Hamdi Safi’nin, Nemrut Körfezinde kılavuzluk, İskenderun ve Ambarlı’da römorkör hizmetleri veren Uzmar Uzmanlar Kılavuzluk ve Römörkör Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Noyan Altuğ ile yaptıkları ve ses kayıtına aldıkları pazarlıkta, “İskenderun Körfezi’nin yarısının yarısı bizimdir. Bu geliri bize vermek zorundasın” diyerek tehdit etttiği, TBMM Bayındırlık Turizm ve Ulaştırma Komisyonunun kayıtlarına geçti.
Hatta, “Kılavuzluk ve Römorkör hizmetleri tahsislerini, Bakanlık değil, sizlere biz veriyoruz. Diğer römorkör ve kılavuzluk şirketleri, gelirlerinin bir bölümünü, bize öderken, siz neden ödemiyorsunuz?” sözü de TBMM Genel Kurulu’nda CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu ve İYİ Parti Tarbzon Milletvekili Yavuz Aydın tarafından dile getirildi.
Deniz Haber Ajansı’nın ulaştığı, KİRLİ PAZARLIK İÇEREN bu ses kayıtlarında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın da isimlerini kullanarak, tehdit ve şantaj çağrıştıran ifadelerde, en üst perdeden geçtiğini söylememizde fayda var.
İDARE, KİRLİ PAZARLIKLARA, AKÇELİ İŞLERE DÜN ALET OLDU, BUGÜN DE ALET OLACAK MI?
TBMM Genel Kurulu’nda geçerek yasalaşan Kanun değişikliğinin bir sonraki rotası, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Denizcilik Genel Müdürlüğü olduğunu belirtelim. Yayınlanacak yeni yönetmelikle, YETERLİLİK içeren şirketler belirlenirken, avanta, komisyon veya rüşvet vermeyen şirketler taca çıkarılacak. Bu konuda en büyük sorumluluk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar ve Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan’da olacak. Çünkü kurulacak komisyonu ve yeterliliği alacak şirketleri, bu üç isim belirleyecek.
Türkiye karasuları ve deniz limanlarında, daha önce yapılan ve ihalesiz olarak A, B, C lisansı verilerek dağıtılan kılavuzluk ve römorkör hizmetlerinde, BAKAN DANIŞMANI denilerek hiçbir yetkisi olmayan Ali Kurumahmut ve dönemin Denizcilik Genel Müdürü Selçuk Sert rol almıştı.
O dönem BAKAN DANIŞMANI olarak büyük bir SKANDALA imza atan Ali Kurumahmut, YER TAHSİSİ YAPILIRKEN bir taraftan idare de görev yaparken, diğer taraftan ihale verilen özel bir şirketin Yönetim Kurulu Üyesi olarak bulunmuştu. Bu haberi gündeme getirmemiz üzerine, Kılavuzluk ve Römorkör işi yapan, Özel Şirketteki görevinden istifa etmişti.
Nusret Bayraktar ve Hamdi Safi’nin başını çektiği –Kendi deyimiyle- “Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetlerini, bakanlık değil bir veriyoruz” diyerek, kendilerini devletin yerine koydular. Dağıttıkları kılavuzluk ve römorkör işinde, İzmit ve Nemrut Körfezi’nde römorkör hizmetleri, Ambarlı Limanı’nda ise Kılavuzluk hizmetleri veren Marin Tug Şirketi ile Aralık-2019’da yaptıkları anlaşmayla, Güneysu Konaklarının bitişiğinde bulunan 8 dönümlük araziye özel okul yapılması ve bu özel okulun RTE Üniversitesi Geliştirme Vakfına bağışlanması protokolünü imzalanmıştı.
İmza protokolü, Marin Römorkör ve Kılavuzluk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı merhum Muharrem Faruk Ürkmez ile RTEÜ Geliştirme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nusret Bayraktar arasında gerçekleşti…
Kaynak-Deniz Haber Ajansı
