KUZEYEGEHABER-Son zamanlarda Akdeniz’de yaşanan 4’ten büyük depremler, 9 Ağustos günü kısa süre içerisinde arka arkaya yaşandı. Aynı gün içerisinde Girit, Akdeniz ve Antalya açıklarında sismografların radarına giren sarsıntılar, pek çok bölgede hissedildi.
Antalya’nın Kaş ilçesi açıklarında yaşanan depremler Antalyalı vatandaşları da endişelendirdi. 9 Ağustos Cuma gününün ilk dakikalarından sonuna kadar 15’in üzerinde deprem meydana geldi. Özellikle deniz altında yer alan fayların kırılması nedeniyle yaşanacak tsunami tehliklesi Akdeniz kıyılarını tehdit ediyor.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen yaşanan depremlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Antalya ve çevresinde deprem üretme potansiyelin olan çok sayıda fay olduğunu belirten Doç. Dr. Bülent Özmen, bu fayların Fethiye-Burdur Fay Zonu, Helenik-Kıbrıs Yayı, Kırkkavak ve Aksu fayı olarak sıralanabileceğini, Antalya Körfezi içinde ve Ege Denizi içinde de çok sayıda ve Antalya’yı etkileme potansiyeli olan aktif fay olduğunu, Tarihsel dönemde yani 1900 senesi öncesinde 1459, 1743, 1851 yıllarında Antalya’yı etkileyen depremler yaşandığını, Antalya il sınırları içerisinde bulunan birçok tarihi eserde de bunların izlerini görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Deniz altında, özellikle 7’den büyük depremlerin tsunamiye sebep olduğu veya olabildiği için yıkım gücünün çok daha fazla olduğunu söyleyen Özmen, dünyada birçok yerde örneğini gördüğümüz gibi tsunami dalgalarının çoğu zaman depremden çok daha fazla yıkıma sebep olabildiği, son günlerde ve aylarda Girit adası ve yakın civarında çok sayıda 4’ten büyük deprem olması dikkatlerin bu bölgeye yoğunlaşmasına sebep olduğunu, bunların en büyüğünün 21 Temmuz 365 tarihinde yaşanan 8.3 büyüklüğündeki deprem olduğunu söyledi.
Bu bölgede yaşanabilecek 7 ve daha büyük depremlerin Muğla ve Antalya illerinin kıyı şeridinde bulunan yerleşim birimlerinde az da olsa hasar yapma ihtimali olduğunu belirten Özmen, burada asıl tehlikenin 7 ve üzerindeki depremin ardından tsunami dalgalarının oluşacak olması olduğunu söyledi.
Akdeniz’de Helen Yayı olarak bilinen bölgenin gerçekten çok kritik olduğunu ifade eden Özmen, Helen Yayı’nın Afrika levhasının Ege Denizi altına daldığı alan olduğunu, bu hatyın Yunanistan’ın İyon Denizinden başlayıp, Girit ve Rodos adalarının güney bölümünden geçerek Fethiye körfezine doğru uzanıdığını ifade etti.
Özmen, “Bu hat boyunca 8.0 den büyük deprem olma olasılığı var. Ayrıca deprem sonrasında oluşacak tsunami dalgaları da depremin yıkım gücünü artırabilir” ifadelerini kullandı. Öte yandan Özmen, bölgede zaman zaman volkanik patlamaların meydana geldiğini ve ciddi hasarlara neden olabileceğini söyledi…