KUZEYEGEHABER-Okyanusların Dünyamız için önemini eminim ki herkes biliyordur. Gezegenimizin yüzeyinin %71’i okyanuslarla kaplıdır. Dışarıdan masmavi ve güzel göründüğü kadar altı kapkaranlık, uçsuz bucaksız ve ürkütücü hayvanlarla dolu.
Dünya iklimini düzenleyen ve Amazonlardan daha fazla oksijen üreten okyanuslarımız hakkında 12 ürkütücü gerçeği sizler için bulduk ve listeledik. Hadi bu 12 ürkütücü gerçek neymiş öğrenelim!
Okyanuslarla ilgili 11 ürkütücü gerçek:
Okyanusun en derin yeri yaklaşık 10.994 metre
Okyanuslar kara deliklerle dolu
Çoğunluğu zifiri karanlıktan oluşur
Okyanusun tabanı gemi enkazları ile dolu olduğu tahmin ediliyor
Okyanusta bulunabilen en ürkütücü yaratıklardan ikisi; derin deniz ejderhası balıkları ve vampir mürekkepleri’dir
Bir mililitre okyanus suyu bile yaklaşık 10 milyon virüs içerebilir
Okyanusun %80’inden fazlası bugüne kadar hala daha keşfedilmedi
Okyanuslar kasırgalara ev sahipliği yapan en büyük nedendir
Rogue waves yani hileli dalgalar olarak bilinen devasa ve korkunç dalgalar gerçektir
Derin deniz menfezleri olarak da bilinen hidrotermal menfezler 700 derece Fahrenheit’e (371°C) kadar ulaşılabilir
Okyanusların bazı kısımlarında boyları 40 metreye kadar ulaşmış denizanaları görebilirsiniz.
Okyanusun en derin yeri yaklaşık 10.994 metre…
Bu alana Mariana Çukuru denir ve Pasifik okyanusunda Mariana takımadalarının yakınlarında yer alıyor. National Geographic’e göre bu derinlikteki basınç üzerinize 50 tane uçak konmasıyla eşittir. Ayrıca okyanusun bu derinliklerinin yaklaşık %95’i henüz keşfedilmedi.
Challenger çukuruna bugüne kadar sadece 3 kişi inebildi. İlk ikisi 1960 yılında Don Walsh ve Jacques Piccard ile gerçekleşti. 3. kişi ise 2012 yılında, Titanik’in ünlü yönetmeni James Cameron oldu.
Okyanuslar kara deliklerle dolu…
Eğer kara deliklerin sadece uzayda olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz çünkü okyanuslardaki kara delikler bazen bir şehirden bile daha büyük olabiliyor. Gerçekten okyanuslarla ilgili en korkutucu bölgelerden biri olduğu söylenebilir.
Çoğunluğu zifiri karanlıktan oluşur…
Okyanusların dışarıdan çok güzel ve eşsiz gibi görünmesi sizi aldatmasın çünkü altında işler çokta benzer değil. 200 metre aşağısı “alacakaranlık bölgesi” olarak bilinir ve oraya dışarıdan hiçbir ışık ulaşmaz.
Okyanusun tabanı gemi enkazları ile dolu olduğu tahmin ediliyor…
UNESCO’ya göre okyanusun dibinde yaklaşık 3 milyon gemi enkazı, gemi batığı var. Buna en bilinen örnek olarak Titanik’i verebiliriz. Diğer örnekler ise İspanyol Armadası, Kublai Khan’ın donanması’dır. Bu batıklarda bulunan hazinelerin toplam 60 milyar dolar olduğu düşünülüyor.
Okyanusta bulunabilen en ürkütücü yaratıklardan ikisi; derin deniz ejderhası balıkları ve vampir mürekkepleri’dir
Okyanus denilince herkesin aklına kuşkusuz köpekbalıkları ve balinalar gelir. Ancak bunlar bildiğiniz canlılar. Peki ya bilmedikleriniz?
Okyanuslar uçsuz bucaksızlığıyla biliniyor. Tahmin bile edemeyeceğimiz kadar canlıya ev sahipliği yapıyor ve ne yazık ki hepsi cana yakın davranmayabilirler.
Okyanustaki virüslerin Samanyolu’ndaki yıldızlardan sayıca fazla olduğu söylenir. Ancak, bu virüslerin ekosistemde önemli bir rol oynadığını ve insanlar için hiçbir sorun teşkil etmediğini de söylememiz gerekir.
Okyanusların %80’inden fazlası bugüne kadar hala daha keşfedilmedi…
Bilim insanları Mars ve Ay’ın %100’ünü haritalayabilmiş olsa da, Ulusal Okyanus Servisi’ne göre okyanusların yalnızca %5’ini keşfetmeyi başarabildiler. Yani okyanusların insanlar için hala daha bilinmezliğini koruduğunu söylememiz mümkün.
Okyanuslar kasırgalara ev sahipliği yapan en büyük nedendir…
Kasırgalar karaya çıktığında en fazla zarara neden olabilecek doğal afetlerden birisidir, ancak kasırgaların ana üsleri okyanuslardadır. Ayrıca okyanus tabanlı bu fırtınalar karaya değdiğinde sert bir şekilde inerler.
Rogue Waves olarak bilinen bu devasa dalgaların ilk başta bir efsane olduğu düşünülüyordu. Son zamanlarda bilin insanları tarafından varlığı kabul edildi. Aynı zamanda Ulusal Okyanus Servisi, kötü niyetli ve boyutu büyük dalgaların beklenmedik yerden geldiklerine de değinmiştir.
Derin deniz menfezleri olarak da bilinen hidrotermal menfezler 700 derece Fahrenheit’e (371°C) kadar ulaşılabilir…
Hidrotermal menfezler, okyanus sularının kimyasını düzenlemede çok önemli role sahiptir. Okyanusun ihtiyaç duyduğu besin maddelerine katkıda bulunmasıyla bilinir. Ancak kimi zaman da deniz tabanına ve etrafındaki canlılara zarar verebilecek bir sorun yaratabilir.
Menfezlerden çıkan suyun son derece sıcak olmasına rağmen yüksek basınç altında kaldığı için kaynamaz.
Okyanusların bazı kısımlarında boyları 40 metreye kadar ulaşmış denizanaları görebilirsiniz.
Daha önceden de bahsettiğimiz gibi okyanuslarda tek korkulması gereken canlılar köpekbalıkları veya balinalar değiller. Kimi zaman zararsız gibi görünen denizanaları da korkutucu olabilir. Hele de bu denizanalarının boyları 40 metreye ulaşmışsa…
Kaynak-Webtekno