KUZEYEGEHABER-TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde yaşanan faciada sendika temsilcilerinin tespitlerini dinledi. Sendikalar, üretim baskısının en önemli neden olduğunu vurgulayarak, güvenlik önlemlerinin ihmal edildiğini ve aşırı üretim hedefleriyle çalışma koşullarının zorlaştırıldığını dile getirdi.
HAK-İŞ Konfederasyonu, madende çalışan üyelerinden alınan bilgiler doğrultusunda komisyonda sunum yaptı. Faciada en önemli sebebin “üretim baskısı” olduğuna dikkat çekilen sunumda, şu tespitlere yer verildi:
“Liç yığını alanı yeterli genişliğe sahip olmadığı için öncelikli olarak liç yığınının yükseltilerek çözüm aranması.
Liç yığınının yüksekliğinin 8 kat olması gerekirken 20 kat yapılması ve yapılan sulama tonajının fazlalığı, toprağın kirli olup suyu hapsetmesi.
Maliyetlerden dolayı liç yığınına çimento basma işleminin kesilmesi.
Liç yığınında oluşan çatlaklara aldırmadan üretime devam edilmesi.
İş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin 2020 yılından itibaren yüz yüze yapılmamış olması.
Üretim baskısının olması, üç yılda yapılacak üretimin 10 ayda yapılmaya çalışılmış olması.”
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Şube Müdürü Yıldırım Beyazıt Çetin, madende örgütlenen sendika olduklarını belirterek, “Her cuma günü bizzat İliçli yöneticilerin ve temsilcilerimin katıldığı iş güvenliği toplantıları yapılır. Kendim de zaman zaman İliç’te olduğumda fiili katıldım ve çoğu toplantıya da online katılırım.
Toplantılarımızda bugüne kadar yığın liçiyle ilgili ya da büyük bir olayla ilgili bir şikayet ne temsilcilerimize gelmiştir ne o toplantılarda konu olmuştur maalesef. Bize işçi kardeşlerimizden bir tane yazılı ya da sözlü, ‘Burada çatlak var’ denmedi. Ama olay olduktan sonra artık açıklamalar değişiyor. ‘Biz demiştik, patlayacaktı.’ Evet, deniyor ancak benim temsilcilerim orada çalışıyor. Benim temsilcilerimden şu anda 2 kardeşimiz şehit oldu” diye konuştu.
Öz Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü, kazadan iki önce bölgede toplantı yaptığını belirterek “Her an her şeyin olabileceğini iki gün önceden bu insanlar bana söyledi, bu benim için bir vebaldir bende sizlere duyurmakla mükellefim” dedi.
Maden şirketinin maliyetlerden kaçtığının belirten Kütükçü, “İşverenin, özellikle ekonomik yönden liçin içine beton basması gerekirken bu maliyeti yükselttiğini ve üretim baskısının had safhada olduğunu, çalışma şartlarının, koşullarının zorlaştığı beraberinde ‘bir an önce burayı ekonomiye çevirelim’ ticari düşüncelerle arkadaşlarımızı olağanüstü zorladıklarından dolayı sendikalarına gidiyorlar fakat sendikaları da herhalde iş verene bir şey diyemedi, demedi ya da dinlemedi kimseyi de töhmet ve vebal altına sokmak istemem” dedi.
Kütükçü, “Burada işçilerin de iş güvencesinin tam olduğuna inanmıyorum bir sendikacı olarak. Burada herkesin vebali var. Neden? Madencilerin kanunları kanla yazılıyor, ille ölmek zorunda mıyız? 301 insan öldü, yasalar değişti” diye konuştu…