KUZEYEGEHABER-Eski AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, AKP’nin 31 Mart seçim yenilgisine dair konuştu.
Serbestiyet’ten Hilal Köylü’ye röportaj veren Hüseyin Çelik, AKP’nin kökenlerini, parti içinde yaşanan hesaplaşma sürecini ve gelecekteki politika hamleleri ile ilgili çıkarımda bulundu.
Çelik, AKP’nin artık bir kadro hareketi olmadığını belirterek, “En büyük yetki Sayın Erdoğan’a aittir. Burada sadece bazı isimleri değiştirmek yerine, Erdoğan’ın kendi içsel olarak da hesaplaşma yapması gerekiyor. Başarıyı sahiplenip başarısızlığı başka yerlere yüklemek doğru bir tavır değil” dedi.
AKP’nin parti programını oluşturan 10 kişiden sadece birinin, 53 kurucu milletvekilinden ise yalnızca Faruk Çelik’in parti içinde kaldığını belirten Çelik, “Sivil kurucuların çoğu artık sahnede değil. Bir kısmı aramızdan ayrıldı, bir kısmı ise etkisiz ve yetkisiz bir şekilde kenarda bekliyor. Biz Sayın Erdoğan’ı, kendi çevresindekilerin haklarını ve kendi haklarını koruyan bir lider olarak tanıdık ve uzun süre birlikte çalıştık. Ancak görüyorum ki bugün bu durum değişmiş durumda” sözlerini sarf etti.
Hüseyin Çelik, AKP’nin seçim yenilgisinin MHP ile olan ittifaka bağlı olduğunu vurgulayarak, şu ifadeyi kullandı:
“MHP’nin AKP üzerindeki etkisi, yetkisi AKP’nin 20 katıdır” şeklinde konuştu.
UÇUM’A SERT SÖZLER
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un Van sürecindeki tavırlarını eleştiren Hüseyin Çelik, Uçum’a “Sarayda kanunların efendisi haline getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Ne idüğü belirsiz adam racon kesiyor, parmak sallıyor. Erdoğan buna nasıl müsaade ediyor?” sözleriyle yüklendi.
Çelik ayrıca şunları söyledi:
“Ben AKP programını yazan 10 kişiden biriyim. İlk grup başkan vekillerinden biriyim. AKP’nin ilk kültür bakanıyım, en uzun süreli milli eğitim bakanıyım. 6 yıl kesintisiz parti sözcülüğü yaptım. Beni bir kenara bırakın, aktif değilim, partide şimdi bir görevim yok. Sayın Hayati Yazıcı daha İstanbul Büyükşehir’den beri cumhurbaşkanının yanında, birçok netameli hukuk davasında yanında durmuş, çözüm üretmiş biri. Bugün de AKP’nin siyasi ve hukuki işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı. Sayın Aziz Babuşçu parti için önemli bir isim. Ardahan eski milletvekili sayın Prof. Dr. Orhan Atalay bir ahlak abidesi.
Van’daki mazbata verildi, verilmedi meselesinden ötürü bazı açıklamalar yaptık. Benim söylediğimi, Hayati Bey’in söylediğini kendinizce doğru bulmayıp, eleştirebilirsiniz ama sarayda kanunların efendisi! konumuna getirilmiş bir komünist bozuntusu var. Bu arkadaş Anayasa Mahkemesi’ne, AKP’lilere, bizlere kendi aklınca ayar çekiyor. Hayati Yazıcı, partideki ikinci adamdır.
Ama ne idüğü belirsiz bir adam ona parmak sallıyor. Racon kesiyor. Bizim yaptıklarımız kaydediliyormuş. Kendini devlet yerine koyuyor. Bu yenilir, yutulur bir şey değildir. Sayın cumhurbaşkanı, bu adamın bunu yapmasına nasıl müsaade ediyor? Etrafınızda topladığınız insanların kim olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor.
AKP kadro hareketiydi. Genel başkan, eşitler arasında birincidir. Evet AKP hareketinin lideri Erdoğan’dır şüphesiz. Ancak dünyanın en yüksek tepesi Everest tepesidir fakat Everest tepesi varlığını ve oradaki duruşunu Himalaya dağlarına borçludur. Himalayalar silsilesi olmazsa Everest diye bir şey olmaz.
Bu açıdan etrafınıza topladığınız insanların kim olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor. Bizim dönemimizde Sayın Erdoğan’ın etrafında hasbî insanlar vardı şimdi ise hasbilik, yerini hesabiliğe bırakmış görünüyor…”
Kaynak: Gerçek Gündem