KUZEYEGEHABER-Televizyon programcısı Murat Bardakçı’nın Fatih Altaylı ile yaptığı bir programda sarf ettiği sözler tepki gösterdi.
Bardakçı söz konusu programda “Eski Türkiye’nin çıkarma gemisi yoktu 2000’lere kadar” ifadelerini kullanmıştı.
GÜRDENİZ TEK TEK ANLATTI…
Bardakçı’ya yanıt Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’den geldi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Gürdeniz, “Deniz tarihimizi bilmeyen popüler tarih meraklılarına hatırlatalım” diyerek açıklama yaptı.
Gürdeniz’in açıklamaları şöyle:
“Deniz tarihimizi bilmeyen popüler tarih meraklılarına hatırlatalım: Çıkarma Filomuzun iki unsuru vardır. Deniz Piyadeler ve çıkarma gemileri. Çıkarma Filosunun kurulmasında 1963 Kanlı Noel’i , Cumhuriyet Donanmasının kalk borusu olmuştur. 5 Haziran 1964 tarihli Johnson mektubu amfibi güce duyulan ihtiyacı hızlandırdı.
Donanmanın yeni ağırlık merkezi NATO’ya rağmen Doğu Akdeniz oldu. Deniz Kuvvetleri Deniz Piyade birlikleri oluşturmaya başladı ve Gölcük’te ilk amfibi taburun nüvesini oluşturdu. Diğer yandan Gemi yapımına yönelik olarak Cumhuriyet gazetesi 2 Mayıs 1965 günkü baskısının ilk sayfasında halkı “Millet yapar” kampanyası ile donanma için bağış yapmaya davet etti. Bağışlar, Kıbrıs’ta donanmanın soydaşlarımızı kurtarabilmek için bir şeyler yapamadığının da acısı ile, yeni çıkarma gemilerinin yapılabilmesi için çığ gibi büyüdü.
Halkın bu muhteşem ilgi ve desteği karşısında, Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Necdet Uran öncülüğünde 11 Mayıs 1965 günü “Türk Donanma Cemiyeti”kuruldu. Cemiyet halkın bağışlar ile Taşkızak ve Gölcük Tersanelerinde değişik çıkarma gemisi (LCM, LCT ve LCU) inşa projelerini başlattı. 1964 ve 1965 yılları arasında 16 adet Ç 201 sınıfı LCU ve 20 adet Ç 301 sınıfı LCM, Gölcük ve Taşkızak Tersanelerinde inşa edildi.
Tamamen milli olanaklarla yapılan bu gemiler 20 Temmuz 1974 öğlen sularında zırhlı birlikleri Girne’ye çıkardı ve kıyı başını tuttu. Bu gemiler ve amfibi alayımız olmasa tanklar ve zırhlı araçlarla deniz piyade taburları kıyıya çıkarılamazdı. Emeği geçen herkesi selamlıyorum. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum…”