KUZEYEGEHABER-Türkiye, 28 Mayıs’ta sonuçlanan cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından açıklanan yeni kabine ile iktidar içi çatışmaların yaşandığı bir döneme girdi. Son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “MHP’yi sırtından atma hamlesi” olarak yorumlanan “50+1” açıklamasına MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir” diye yanıt vermesi, Cumhur İttifakı içindeki sorunların dışarıya yüksek perdeden ilk yansıması oldu.
Kriz, sadece siyasi alanda değil devlet kadrolarında da baş gösterdi. Yargıdaki MHP-AKP kavgası, MHP’ye yakınlığıyla bilinen Orhun Haber isimli sitenin haberleriyle ateşlendi. Sitenin yöneticisi konumundaki Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı tutuklandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın son hamlesi Emniyet’teki kadrolara operasyon yapılacağının sinyalini verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı, önceki dönemden 3 ismin koltuğunu koruduğu 18 kişilik kabinede en dikkat çeken isimlerden biri İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Ali Yerlikaya’ydı.
Yerlikaya, aslında tıpkı İçişleri Bakanlığı koltuğunu devraldığı Süleyman Soylu gibi uyuşturucu ve suç örgütleri operasyonlarını duyurarak meşruiyetini sağlamaya çalıştı. Soylu döneminde de birçok uyuşturucu, suç örgütü operasyonu yapılmasına rağmen Ali Yerlikaya’nın hamleleri kamuoyu ve muhalefetçe de takdir topladı. Ancak Yerlikaya döneminde yapılan başta MHP’ye yakın Sarallar ve Şahinler suç örgütlerine yönelik operasyon Soylu döneminde de gerçekleştirilmişti.
ALİ YERLİKAYA, 40 BİNLİK ÖRGÜTÜ 24 KİŞİYE OPERASYON YAPARAK MI ÇÖKERTTİ?
Yerlikaya, “Saralların çökertildiğini” duyurdu fakat bu kamuoyunun desteği toplamak olarak da görüldü. Nitekim Yerlikaya’nın duyurduğu operasyonda Saralların lideri İlyas Saral olmasına rağmen “Örgütün elebaşı Özgür Saral’ın da bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı” denildi. Ayrıca 24 kişiden 10’u serbest bırakıldı. Peki geçmişte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı döneminde hazırlanan iddianamede 35-40 bin üyesi olduğu belirlenen Sarallar, 14 kişinin tutuklanmasıyla çökertilebilir miydi?
Hatırlayalım, Soylu döneminde Sarallardan 91 kişiye operasyon yapılmış, aralarında üst düzey yöneticilerin de olduğu 40 isim tutuklanmıştı. Bu dönemde, Sarallar suç örgütüne mensup 169 kişi hakkında “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan dosya hazırlanmıştı.
Yani Yerlikaya’nın, Saralları 24 kişiye operasyon yaparak çökertmesi doğru değildi. Burada Yerlikaya’yı selefinden ayıran nokta, operasyon yaptığı isimlerle bağlantılı olmamasıydı ya da henüz bunun ortaya çıkmamasıydı. Nitekim geçmişte yapılan operasyonlarda, başta Sarallar olmak üzere birçok suç örgütünün Soylu ile bağlantısı mevcuttu.
BAHÇELİ’NİN SOYLU DESTEĞİNİN ARDINDAN YERLİKAYA’DAN GELEN HAMLE…
Yerlikaya’nın yaptığı operasyonlar genellikle Soylu’nun yakın olduğu öne sürülen suç örgütlerine yönelikti. Bu isimlerden en öne çıkanı Soylu’ya yakın suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’dı. Yapılan operasyonla, Soylu’nun atadığı üst düzey emniyet mensupları ile Kaplan’ın bağlantıları ortaya çıktı. Bu dönemde Soylu’ya Kaplan operasyonu üzerinden sahip çıkan isim ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ydi.
Saralların düşmanı Şahinler suç örgütüne yönelik operasyon da Bora Kaplan’a yapılan operasyonun ardından geldi. Yerlikaya, Sarallar kadar büyük olan suç örgütü Şahinleri 41 kişiye operasyon yaparak çökerttiklerini ifade etti. Şahinlerin lideri Sedat Şahin olmasına rağmen Yerlikaya, “Çete lideri Mehmet Şahin dahil 41 şüpheli yakalandı. Çetelerin, organize suç örgütlerinin nefeslerini keseceğiz” ifadelerini kullandı.
HAPİSTEN ÇIKIP BAHÇELİ’NİN YANINA GİTMİŞTİ…
Saralların ve Şahinlerin liderlerinin serbest olmasına rağmen çökertildiğini kamuoyuna duyuran Yerlikaya’nın bu hamlesinin Devlet Bahçeli’nin açıklamasından sonra gelmesi dikkat çekiciydi. Nitekim Şahinlerin lideri Sedat Şahin, cezaevinden çıktıktan sonra Bahçeli’yi makamında ziyaret etmişti.
Yerlikaya’nın isimler ve sayılar üzerinden operasyonlarını duyurması, Soylu ile MHP’ye yakın isimlerin tasfiyeleriyle de alakalıydı. Yerlikaya göreve gelir gelmez, 24 ilin emniyet müdürünü görevden almış, 52 kentin emniyet müdürünü değiştirmiş, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (EGM) bağlı başkanlık ve daire başkanlıklarında da Soylu’nun etkisizleştirdiği isimleri getirmişti.
Dolayısıyla, bürokrasideki Soylu ve MHP’ye yakın isimlerin tasfiyesi ilk olarak kamuoyu desteği de sağlanarak Emniyet’te yapılmaya başlanmıştı. Geçen günlerde Bahçeli ve Erdoğan arasında başlayan yüzde 50+1 kriziyle de yargıda da yeni bir tasfiyeye başlanacağı iddiaları gündeme geldi. AKP içindeki önemli bazı isimlerin, MHP’nin Yargıtay başta olmak üzere yargıdaki hakimiyetinden rahatsız olduğu belirtildi.
MHP’yi köşeye sıkıştıracak dosya ise eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiydi. Bu dosyada önemli isimlere gidilmesi engellenmiş, soruşturmanın bir noktada kalması sağlanmaya çalışılmıştı. Ateş dosyasındaki karartma hamleleri Emniyet ve yargıdaki Soylu ile MHP’ye yakın isimlerle gerçekleştirildi.
Ancak son dönemde Sinan Ateş dosyasında yaşanan gelişmeler ve savcının hamleleri MHP cenahında rahatsızlık yaratmaya başladı. Ankara’da Cumhur İttifakı içindeki güç mücadelesinin ayyuka çıkmasıyla “MHP’yi köşeye sıkıştırmak için Sinan Ateş dosyası kullanılmaya başlandı” değerlendirmeleri yapılıyor.
İsmi, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinde geçen MHP’li yöneticilerin kontrolünde olduğu ileri sürülen Orhun Haber, yargı mensupları ile AYM üyelerini art arda hedef gösterdi. Sinan Ateş dosyasına bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığındaki isimleri FETÖ’cülükle suçladı. Ardından Orhun Haber’le ilişkili Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Mert Kerim Ejder ve kardeşi Servet Ejder tutuklandı.
Sinan Ateş soruşturmasının, emniyet teşkilatıyla yakın ilişkisi bulunan, Devlet Bahçeli’nin danışmanı Olcay Kılavuz’a kadar uzanacağının konuşulduğu günlerde, Ali Yerlikaya’dan dikkat çeken bir hamle daha geldi.
SİNAN ATEŞ DOSYASI MHP’YE UZANIRKEN ALİ YERLİKAYA’DAN OPERASYON SİNYALİ!…
Ali Yerlikaya, hesabından paylaştığı, İçişleri Bakanlığı’nın çalışma anlarına ait görüntülerde dikkat çeken bir ayrıntı yer aldı. Görüntülerde, Bakanlık personellerinin bilgisayarlarında “Emniyet Mahrem Yapılanması” sunusunun açık olduğu görüldü. Yerlikaya’nın bu görüntüleri paylaşması ise akıllara Emniyet’te “mahrem yapılanma” raporunun hazırlandığı, bu yönde yeni operasyonların ve tasfiyelerin yapılacağı iddialarını getirdi.
Hatırlanacak olursa, bundan 5 yıl önce Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, FETÖ’nün Emniyet’teki mahrem yapılanmasıyla ilgili bir rapor hazırlamıştı. “FETÖ silahlı terör örgütü Emniyet mahrem yapılanması raporu” başlıklı raporda, örgüt üyelerinin yakalanmaması için “renklendirme” yöntemini kullanmaya başladıklarından bahsedilmişti.
Emniyet’in raporunda, Fethullahçıların kendilerine yönelik operasyonların başlamasının ardından diğer cemaat ve tarikatlara sızarak kadrolarının önemli bölümünü gizlediğinden bahsedildi. Yani “kripto” olarak tanımlanan Fethullahçılar farklı cemaatler ve gruplardan gibi görünerek emniyet ve bürokrasinin önemli noktalarında yerlerini korumaya devam ediyordu.
Ayrıca, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından itirafçı olan “Garson” kod adlı gizli tanıktan 2017 yılında ele geçirilen hard diskin şifrelerinin, nisan ayında MİT tarafından kırılmasıyla yeni bilgiler elde edildi.
Hard diskten elde edilen bilgiler emniyet hakkındaydı. T24 yazarı Tolga Şardan’ın aktardığı bilgilere göre, ortaya çıkan bilgilerde Nisan ayında halen aktif görevde bulunan bazı üst düzey polis müdürlerine ait bilgiler mevcuttu. Yeni elde edilen bilgiler ışığında FETÖ dosyalarına bakan müfettişlere “bekleyin” talimatı verildi. 7 ayın ardından ise Yerlikaya, MHP ve Soylu dönemiyle gerilimin arttığı dönemde “Emniyet Mahrem Yapılanması” raporunu kamuoyuna üstü kapalı olarak duyurdu.
SOYLU DÖNEMİNDEKİ ATAMALARDAN ÇIKAN FETÖ İLTİSAKLILAR…
Hatırlamak gerekir ki Soylu döneminde 100’e yakın kaymakam ve vali yardımcısı FETÖ’den görevden alınmış, 53 mülki idare amiri de “FETÖ ile bağlantıları olduğu” gerekçesiyle devletle ilişiği kesilmişti. Yani Soylu döneminde bürokrasi ve emniyet yapılanmalarında “Garson”dan çıkan yeni bilgiler ışığında yeni operasyonlar yapılacağının sinyalleri de veriliyor.
Operasyonların hedefinde kimin olacağı, siyasetin yeni dönemdeki akış mecrasını da belirleyecek. Cumhur İttifakı’nın ana omurgasını oluşturan taraflar her ne kadar “ittifak içinde sorun yok” mesajı verse de bürokrasi üzerinden yaşanan mücadele artık gözler önüne serildi…
Gerçek Gündem
