KUZEYEGEHABER-Araştırmacılar, Antarktika’daki buz tabakasının erimesi ve bunun gelecekteki deniz seviyeleri üzerindeki etkisine ilişkin tahminleri geliştirdiler ve tahmin edilen artışı 2100 yılına kadar 5-9 cm’ye kadar daralttılar. Bu tahminin, özellikle kıyı ve alçak rakımlı bölgelerde gelecekteki politika ve planlama için hayati önem taşıdığı belirtildi.
Avustralya’nın çeşitli yerlerinden toplanan tarihsel verileri kullanan uluslararası bir araştırmacı grubu, Antarktika buz tabakasının tarihsel erimesine ilişkin şimdiye kadarki en kesin tahmini sunarak gelecekteki deniz seviyesi yükselişine ilişkin daha gerçekçi bir tahminde bulundu.
Antarktika buz tabakasının, 30 milyon kilometreküpten fazla su içeren, dünyadaki en büyük buz bloğu olduğunu hatırlatan araştırmacılar, erimenin gelecekteki deniz seviyeleri üzerinde yıkıcı bir etkisi olabileceği üzerine çalıştılar.
Bu etkinin ne kadar büyük olabileceğini öğrenmek için Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden Dr. Mark Hoggard’ın da aralarında bulunduğu araştırma ekibi geçmişe döndü.
Dr. Hoggard, “Gelecek 100 yılda ne olacağını bilmek istiyorsak, buz tabakalarının iklim değişikliğine nasıl tepki vereceğine dair doğru bir modele ihtiyacımız var. Antarktika’nın küresel ortalama deniz seviyesi artışına katkısına ilişkin önceki tahminler 2100 yılına kadar 20 ila 52 cm arasındaydı.
Ancak Orta Pliyosen dönemindeki deniz seviyeleri hakkında daha iyi bir fikir edinerek çalışmamız bu tahmini 5 ila 9 cm arasına düşürüyor. 3 milyon yıl önceki Orta Pliyosen dönemi, karbondioksit seviyeleri ve sıcaklık açısından önümüzdeki yüzyılda beklenen koşullara en iyi eşdeğer olarak değerlendiriliyor” dedi.
‘GEÇMİŞ DÖNEM GELECEĞE IŞIK TUTABİLİR’
Dr. Hoggard, bu dönemde deniz seviyesinin doğru belirlenmesinin, Antarktika buz tabakasının geçmişte nasıl davrandığını ve dolayısıyla gelecekte nasıl davranabileceğini ortaya çıkarmaya yardımcı olabileceğini söyledi. Tarihi deniz seviyesini belirlemek için araştırmacılar ilk olarak Avustralya’nın jeolojik kayıtlarına baktılar ve fosilleşmiş mercanları ve kıyı şeridinin ne kadar yüksek olduğunu gösteren diğer deniz seviyesi işaretlerini buldular.
Dr. Hoggard, “Fosil işaretleri yalnızca denizin hareketinden değil aynı zamanda karanın hareketinden de etkilendiğinden bu mükemmel bir yöntem değil. Bugün Avustralya’nın kıyı şeridinde durursanız ve deniz seviyemizin yükseldiğini görürseniz, bu iki şeyden biri olabilir. Bu, deniz seviyesinin gerçekten yükselmesi olabilir ya da üzerinde durduğunuz karanın çökmesi olabilir” dedi.
RAKIMI DÜŞÜK ADA ÜLKELERİ İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Araştırmacılar bu çalışmanın gelecekteki deniz seviyesi yükselişinin daha doğru modellenmesine olanak sağlayacağını belirtti.
Dr Hoggard, “Tuvalu gibi en yüksek rakımın yalnızca 4,6 metre olduğu bir Pasifik Adası ülkesinde yaşıyorsanız, kasırgalar veya fırtına dalgalanmaları gibi felaket olayları meydana geldiğinde temel deniz seviyesindeki küçük değişiklikler yıkıcı etkilere sahip olabilir. Daha doğru modellere sahip olmamız, özellikle deniz seviyesindeki sadece birkaç santimetrelik değişiklikten etkilenebilecek kıyı ve deniz seviyesindeki topluluklara bakıldığında politikanın iyileştirilmesine yardımcı olabilir.”