KUZEYEGEHABER-Elektronik sigaraların pek çok çeşidi bulunmakta. Sigaraya benzer bir tasarımla başlamış bu cihazların kalem nargile, kapsül ve kullan-at versiyonları yaygın.
Cihazın icadının ardında da oldukça yaygın sigara bağımlılığından kurtulma niyeti yatıyor. Bu yine de elektronik sigaraların zararlarının olmadığı anlamına gelmiyor.
E-sigaraların sağlığa zararı gerçekten daha mı az?…
Kısa cevap: İkisi de benzer ve farklı sebeplerce zararlı. Günümüzde elektronik sigaraların klasik sigaradan daha az zararlı olduğunu kanıtlar nitelikte bir araştırma bulunmuyor.
Yıllardır süren kamu spotları, sigara paketlerindeki bilgilendirmeler, araştırmalar… Hepsinden çıkan ana mesaj, tütün ürünlerinin sağlığa zararlı olduğu. Sigaralarda bulunan nikotin ve envai çeşit kimyasal maddenin kanserojen olduğunu ve bağımlılık yaptığını size tekrar tekrar saymaya gerek yok.
Elektronik ve klasik sigaralar arasındaki ortak zararlardan birisi, temellerinde nikotin bulunması. Çoğu elektronik sigara, içinde nikotin bulunduran likitlerin yakılması yoluyla çalışıyor. Nikotinin yoğunluğu likitten likide değişiyor. Sigarayı bırakmaya çalışanlar genelde bu nikotin oranını zamanla düşürerek kullanıyorlar.
Akran baskısı, klasik sigaralarda olduğu kadar elektronik sigaralarda da yüksek. Bu cihazların kullanımı özellikle gençler arasında hızla yaygınlaşıyor ve kullan-at cihazların piyasaya sürülmesiyle çok daha fazla kişinin elinde rastlıyoruz. Sigara kullananlar kadar hiç sigaraya başlamamış olanların da erişebildiği ürünler hâline gelmiş durumda.
Elektronik sigara buharının da klasik sigaradan hâllice solunması durumunda pasif içicilik benzeri zararlar yarattığı görülüyor. O hâlde sadece su buharından ibaret değil! Ah keşke sadece sözüm ona “su buharı” olmakla kalsaydı.
Peki ya klasik sigaradan farklı ne gibi zararları var?…
Elektronik sigara likitlerinde bulunan tek kimyasal nikotin değil, hatta nikotinsiz likitler de üretiliyor. Yine de pek çok likitte propilen glikol ve bitkisel gliserol bulunuyor.
Bu iki maddeye kozmetik ürünlerinde ve tatlandırıcılarda rastlıyoruz. Her ne kadar çalışmalar bu alanlarda kullanımlarının zararsız olduğunu gösterse de uzun süreli solumanın etkisi beklenenlerden farklı.
Yapılan araştırmalar, likitlerde kullanılan aroma verici kimyasalların “patlamış mısır akciğeri” olarak bilinen başka bir hastalığa sebebiyet verdiğini gösteriyor.
Dahası bu likitlerde bulunan mikroplastikler, ağır metaller gibi zararlı parçacıklar vücudunuzda yıllarca barınabiliyor. Elektronik sigara kullanımının yaygınlaşmasıyla bu cihazlar dolaylı akciğer yaralanması vakaları da artıyor.
Elektronik sigaraların, regülasyonu yapılmamış cihazlar olmasından ötürü bir başka sıkıntı daha var. Belirtmiş olalım, dünyanın pek çok yerinde elektronik sigaranın kullanımı yasak değil.
Türkiye’de elektronik sigara ürünlerinin pazarlanması, satışı ve ithalatı ise kalem üstünde yasak. Yine de incelenmemiş, deneysel ve kullanımı daha riskli olabilecek ürünler merdiven altından hâlen satılmakta.
Bir kalite kontrolünün olmamasından ötürü diğer bataryalı cihazlar gibi bu cihazlar da ısınmaya, yanmaya ve patlamaya çok daha fazla müsait. Likitler, üzerinde yazanlardan daha fazlasını içeriyor olabilir.
İş sigaraysa türü fark etmeksizin sağlığa zararı büyük.
Elektronik sigaranın mucidi olarak bilinen Hon Lik’in, bu cihazı tasarlarken niyeti tiryakiliğin önüne geçmek ve sigara kullanımını azaltmakmış. Ne yazık ki yirmi küsur yıl içerisinde popülerliğinin artışıyla elektronik sigaralarda bir kobra etkisi gözleniyor. Sigara kullanımıyla paralel olarak elektronik sigaraların kullanım oranları da gitgide artıyor.
Günümüzde özellikle genç kesim olmak üzere çok daha fazla kişinin elinde elektronik sigara bulunuyor. Elektronik sigaranın kendi zararları bulunduğu kadar gerçek sigara kullanımına da teşvik edici olduğu görülüyor. Yaş sınırlaması gibi kontroller yapılıyor olsa da reşit olmayan kişilerin ellerine bu cihazlar kolaylıkla geçebiliyor.
Nikotinin, hangi formda olursa olsun, genç beyinlerin gelişimlerinde zararlı etkileri olduğu bilinmeli. Sağlığınızın kolayca elden kayıp, zor kurtarıldığını unutmayın…
Kaynaklar: Blu, Health Canada, Answer In Progress