KUZEYEGEHABER-Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından, Çanakkale merkeze bağlı Serçiler ve Terziler Köyü yakınında gerçekleştirilmek istenen Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi projesi, Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası’nda kaldı. Çoğunluğu orman arazisi içinde yer alan proje 3. ve 1. derecede arkeolojik sit alanında yer alıyor.
Bu alanlardan ilki, 3. Derece arkeolojik sit alanı olan ve 10,2 milyon ton kayacağın getirileceği depolama alanının bulunduğu ÇED Alanı-2’nin güney sınırının hemen dışında yer alan Tepetarla Yerleşimi. Diğer alan ise, ÇED Alanı-2’ye 350 m uzaklıkta yer alan 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı kapsamındaki Madenkaya Kalesi’dir.
Koza Altın İşletmeleri, bölgede daha önce yine altın madeni projesiyle gündeme gelmişti. O projenin de “ÇED Olumlu” kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açılmıştı.
Çanakkale İdare Mahkemesi tarafından, iki kez bilirkişi heyeti raporu istenen ilk proje için, 6 Ekim 2021 tarihinde ÇED Olumlu Kararı’nın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti. Çanakkale 1. İdare Mahkemesi tarafından 30 Kasım 2021 tarihinde ise ÇED Olumlu Kararı’nın iptal edilmişti. İlk projenin mahkeme kararlarının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED süreci sonlandırmıştı. Daha sonra Koza Altın İşletmesi ikinci proje için harekete geçmişti.
Son olarak ise; 19 Eylül 2023 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan ÇED İnceleme Değerlendirme Kurulu Toplantısı’na itirazlarını sunmak üzere Çanakkale Belediyesi Başkan Yardımcısı M. İrfan Mutluay, İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, Tema temsilcisi Onur Küçük, Eskişehir Çev-Der. Başkanı Sadık Yurtman, Eskişehir B.B. adına Merve Sayılan, çevre hukukçusu Cömert Uygar Erdem katıldı.
İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, konuyla ilgili şu açıklama bulundu: ‘’KOZA ALTIN VE GÜMÜŞ İŞLETMELERİ AŞ.’nin Çanakkale Serçiler-Terziler mevkiinde yeniden başlattığı proje 19 Eylül 2023’te Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılan ‘’İnceleme Değerlendirme Toplantısı’’ (İDK) ‘dan döndü. Süreç askıya alındı.
Bilindiği gibi, aynı ruhsat sahasında Kozanın Atikhisar Barajı Koruma havzasında daha önce başlattığı proje; İDA Dayanışma Derneğ’inin 13 Haziran 2020’de açtığı ÇED İptal davası sonucunda üç ayrı Bilirkişi Raporuna dayanarak, Çanakkale 1. İdare Mahkemesi önce Yürütmeyi Durdurma, kararı vermiş, 30 Kasım 2021’de ‘’ÇED Olumlu’’ kararı iptal edilmiş, karar Danıştay tarafından da onanmıştı.
Ancak, birkaç ay sonra Koza Altın A.Ş, aynı ruhsat sahası içinde başka bir ÇED alanı için süreç başlattı. Aynı coğrafyada, yine Atikhisar Barajı’nın koruma sahasında, yeraltı ve yüzey hidrojeolojisi, orman ekosistemi, tarım arazi yapısı, iklimsel özellikleri bakımından hassasiyet içeren gerekçelerimiz ile 30.03 2022’de Serçiler’de yapılan ‘’Halkı Bilgilendirme’’ Toplantısında da İDA Dayanışma Derneği olarak itirazlarımızı belirtmiş, ancak süreç İDK’ya taşınmıştı.
Serçiler’den elde edilecek cevherin 2.700.000 tonu Eskişehir-Kaymaz’a taşınarak orada işleneceği için Eskişehir B.B. ve Es-Çevder konuya müdahil durumdalar.
Bu proje de, yine Atikhisar Barajı’nı, yüzey ve yeraltı su kaynaklarımızı tehdit ediyor. Her yıl çıkan orman yangınları ile yok olan ve yüzlerce yılda geri getiremeyeceğimiz orman ekosistemine madenin vereceği zarar, asit-kaya direnajı, kazılarla açığa çıkacak ağır metalleri etkileri, kullanılacak binlerce ton kimyasalın başta insan sağlığı olmak üzere, tüm flora, fauna, yok edilen yaban hayatı, madenin ekonomisi ile kıyaslanamayacak bir toplumsal maliyet yüklemektedir.
Sonuçları her geçen gün artarak yaşanan iklim krizinin etkilerini azaltıcı önlemleri ivedilikle alınması gerekliliği bakımından da bu madenin burada olamayacağı, katılımcılar tarafından etkili bir şekilde vurgulanan toplantının sonunda bakanlık sürecin durdurulduğunu açıkladı. Sonuç anlık bir başarı sayılsa da, sürecin takipçisi olacağız. ‘’
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı M. İrfan Mutluay ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yaptığımız itirazlar sonucunda iklim değişikliğini, kuraklığın etkilerini derinden hissettiğimiz ve yangınlarla ormanlarımızı kaybettiğimiz bugünlerde yeni ormanlık alanların tahribatına yol açacak ve tek su kaynağımız olan Atikhisar Barajımızı tehdit edecek proje kurul kararı ile durdurulmuştur.
Gerek Çanakkale’nin gerek Eskişehir’in İnsan sağlığı, halk sağlığı ve doğanın korunması adına su kaynaklarının, toprakların, ormanların, tarım alanlarının ve tarımsal üretimin korunması adına mücadelemiz hem hukuksal düzlemde hem bürokratik alanda hem de demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanarak sürdüreceğiz.
Bu şekilde bundan sonraki süreçte de yan yana, omuz omuza gerek belediyelerimizle gerek sivil toplum örgütleriyle gerekse siyasi partilerle birlikte bu mücadele sürecek. BİZİM, ALTIN ŞİRKETLERİNE FEDA EDECEK TEK BİR AĞACIMIZ YOK, TEK BİR DAMLA SUYUMUZ YOK…”