KUZEYEGEHABER-Dövizdeki hız kesmeyen yükseliş sağlık alanını da vurdu. Sağlık alanında kullanılan birçok ilaç, tıbbi malzeme, cihaz, ekipman ithal olduğu için yakında zaman da hastaneleri, eczacıları ve hastaları zorlu bir süreç bekliyor. Türkiye, birçok alanda olduğu gibi sağlık alanındaki araç, gereç ve malzemede dışa bağımlı olduğu için sağlık sektörü de alarm veriyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak ile İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, sağlık sektöründeki olası krizi aktardı.
Türkiye’de sağlık alanındaki ilaç, donanım ve sürdürülebilir malzeme ihtiyacının yüzde 85 ile yüzde 88’lik kısmının yurtdışından temin edildiğini, yüzde 12 ile yüzde 15’lik kısmının ise yerli kaynaklardan karşılandığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, “Hastaneler elbette hızlı gelişen sağlık hizmetini karşılayabilmek ve halkın daha modern tedavi, tetkik yöntemlerinden yararlanmasını sağlamak için sürekli olarak yeni çıkan teknoloji, malzeme ve sürdürebilir gereçleri satın almak durumunda…
Ancak Türkiye sağlık alanında kullandığı her 6 kalemden en az 5 tanesini yurtdışından temin etmek durumunda ve Sağlık Bakanlığı bütçesi de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bütçesi de bununla baş edebilecek nitelikte değil. Çünkü Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi genel bütçenin yüzde 4 buçuğuna denk geliyor.
Bunun içinde personel giderleri de var ve bu bütçenin 4’te biri sadece 14 şehir hastanesine yöneltilmiş durumda… Dolayısıyla günlük hayatta hastanelerin ihtiyacı olan araç, gereç, donanım ve sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanabilmesi için çok kısıtlı bir bütçe kalıyor. SGK, hastanelere, verdikleri hizmet karşılığında bir ödeme yapıyor, bunu da Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) olarak ifade ettiğimiz bir fiyatlandırma listesi üzerinden yapıyor.
Ancak bunlar TL üzerinden ve çok düşük rakamlar… Bu para hastanelerin dişinin kovuğunu bile doldurmuyor. Her gün dövizde bir yükselme oluyor ve hastaneler dövize bağlı olan malzemeleri, teknolojileri alamaz duruma düşüyorlar” açıklamalarında bulundu.
İkinci tıkanıklık olacak…
Dövizin yükselişinin sürmesi halinde kamu hastanelerinin donanım ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geleceklerini kaydeden Tabip Odası Başkanı Kaynak, “Hastaneler, şu anda malzemelerinin önemli bir kısmını ihaleler üzerinden, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) üzerinden satın alıyor ama ister DMO’dan satın alsın ister ara ihalelerle kendileri satın alsın, neticede almaya çalıştığı hangi malzeme veya donanımsa onun Türkiye’deki temsilcisi üzerinden satın alıyor.
Bu temsilci firmalar ihaleye giriyorlar ama bunun geri ödemesinin ne zaman yapılacağını çoğunlukla öngöremiyorlar. Bu da tıbbi malzeme ve donanım sağlayan firmaların zor durumda kalmasına yol açıyor veya parasını çok uzun vadede geri alabileceğini düşündüğünden dolayı o tarihe göre öngörebileceği döviz üzerinden satmaya çalışıyor. Ya da ihalelere girmekten imtina edebiliyorlar. Bu da fiyatların çok yüksek olmasına sebep oluyor.
Bunun sonucunda; kamu hastanelerinde ihtiyaç duyulan malzemeler, yeni cihazlar, bakım servis giderleri karşılanamadığı takdirde daha evvel temin edilmiş donanım, teknoloji veya malzeme eskiyecek ya da güncelliğini kaybedecek, yerine yenisi konulamayacak, günlük tüketim malzemeleri karşılanamayacak. Dolayısıyla toplumun sağlık hizmeti almasında Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nin (MHRS) tıkanmasından sonra ikinci bir tıkanıklık ortaya çıkacak.
Bu durumda kamu yönetimi fiyatlar nedeniyle daha ucuz ve kalitesi daha tartışmalı malzemelerin Türkiye’ye girişinin ve ihalelerde kullanımının yolunu açacak birtakım esneklikler yapmayı tercih edebilir. Bütün bunlar sağlık hizmetinin kalitesine doğrudan yansıyacak sıkıntılar” diye konuştu…
İz Gazete