KUZEYEGEHABER-Bir dönem ATA İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın danışmanlığını yaptığını söyleyen Alperen İnce, Oğan’ın yanından “İkinci turda gerekirse Cumhur İttifakı’nı destekleyebiliriz, bakanlıklarımız, müdürlüklerimiz olabilir” dediği için ayrıldığını söyledi. Twitter hesabından bir dizi paylaşım yapan İnce şunları söyledi:
Siyasetimi, güvene dayalı bilgileri açık ederek değil kamuya açık işleri kaynak göstererek yapmaya gayret ettim. Buna tüm dostlarım, keza ne yazık ki bazı sebeplerden karşı karşıya geldiklerimiz de kefildir. Şimdi Sinan Oğan’a çok kısa bir süre danışmanlık yapışımı anlatayım. Dediğim gibi çalışma hukukunun vermiş olduğunu güvene dayalı bilgileri açık ederek siyaset yapmak huyum değildir fakat Sinan Oğan’a yakın bir hesaptan hakkımda asılsız iddiaların ortaya sürülmesiyle, adeta fişlenmemle böyle bir cevap hakkım doğdu.
DANIŞMANLIĞINI YAPTIĞIM DOĞRU…
Bu şahsın danışmanlığını yaptığım doğrudur. Bu 1 aydan ibaret kısa bir süredir ve kendisinin teklifiyle olmuştur. İleride -bakan tanıdıkları aracılığıyla- kamuda önemli mevkilerde olabileceğim de vadedildi. Önemsemedim sadece işime baktım. Danışmanlığım sürecinde bu şahısla bir fotoğraf için kırk takla atan, sosyal medyaya koymak için can atanlar, yakınlık kurmak isteyenleri gördüm. Bu yollara tevessül etmedim.
Niyetim üzere kendi emeğimle, kendi ilgi alanım dahilinde çalışmaya odaklandım. En başta konuşulan iş tanımıma riayet ettim, hatta her bir çalışan arkadaşımızla fazlasını yaptık. Çalışanlar benden şikayetçiymiş, sözgelimi patrondan çok mu memnunlarmış? Hak edilenden düşük ücretler, mobbingler… Camia küçük, yanında gezen herhangi samimi birine sorun anlatır.
Bu işlerden anlayanlar bizlerin çalışma sistemini görünce “Yazık. Galiba çok ihtiyaçları var.” diyorlardı. Hakikaten öyleydi. Çok şükür, benim ihtiyacım o kadar derin olmadı. Emeğimin karşılığını alabilmek için sabrettim ve bir ay sonunda yolları ayırdık.
HESABIMI “SİNAN OĞAN GÖNÜLLÜLERİ” HESABINA ÇEVİRMEM İSTENDİ…
İş tanımımıza aykırı isteklerini saymıyorum bile. Ankara’daki çevremi oraya bağlamak, şahsi sosyal medya hesabımı “Sinan Oğan Gönüllüleri” hesabına çevirmemi talep etmesi vs.
Birinci iddia; çok tembelmişim, istenilen verimi verememişim, Sinan Oğan’dan sonra İYİ Parti Genel Merkezi’nde işe girmişim… Bir de üstüne İYİ Parti’de yükselmişim. İşe girmem külliyen yalan. Diyelim ki işe girdim, hadi öyle olsun. Sizin gibi vasatlar arasında bile tembelken, istenilen verimi veremezken pırlanta gibi uber yetenekli çocuklar varken İYİ Parti’de bırak yükselmeyi barınabilir miyim? Siz bu partiyi ne sanıyorsunuz ya ?
İkinci iddia, işbu sebeplerden kinimi onu hedef alan yayınlarla çıkarıyormuşum. Girin bakın siteye, Sinan Oğan’ın adaylığı alakalı olumlu yazılar var. Meseleyi şahsileştiriyor olsam müsaade eder miyim? Bir yazarımızın şahitliğini de ekliyorum buraya:
ÖZEL SOHBETİMİZDE “CUMHUR İTTİFAKI’NI DESTEKLEYEBİLİRİZ” DEDİ
Yol ayrımımız, özel sohbetimizde “İkinci turda gerekirse Cumhur İttifakı’nı destekleyebiliriz. bakanlıklarımız, müdürlüklerimiz olabilir.” demesinden kaynaklanır. Ben bu yola giremezdim. Bunu arkadaşlarıma açıklayamazdım. Kabul edebilecek olsam MHP’de olurdum. Çakmasında değil.
Ben Sinan Oğan’la çalışırken de İYİ Partiliydim bunu gizlemedim. Takipleştiğimiz şahsi hesabımda hep bu yöndeki görüşlerimi paylaştım. Meral Akşener’in yükselen, aklı başında yeni milliyetçiliğin filizlenmesi için bir şans olduğunu yazdım ama İYİ Parti’nin de hep asi çocuğu oldum.
Bizi bilen biliyor çok şükür. Eleştirmeye önce kendi mahallemizden başlarız. Her şey fikrimiz için. Yaşını başını almış, kerli ferlilere çok çattık. Günahı ve bedeli neyse boynuma. Bir tane genci dert etmedik, haysiyetine laf uzatmadık. Bu onur bize yeter…