KUZEYEGEHABER-Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sivas’ta yurttaşlara seslendi.
Erzurum mitingi AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından Havuzbaşı Kent Meydanı’na konulan belediye otobüsleri ile engellenmek istenen Ekrem İmamoğlu, Sivas’ta yaptığı konuşmada AKP’nin kutuplaştırıcı politikalarına tepki gösterdi.
Kurtuluş Savaşı için önemli adımların atıldığı ve Sivas Kongresi’nin gerçekleştirildiği kentte Ekrem İmamoğlu, “Sivas mis gibi özgürlük kokar. Egemenliğin tescilinin başladığı yerdir Sivas. Sivas’ta tam 108 gün Ata’mızın ayak izleri vardır. Sokaklarında, caddelerinde sanki Atatürk’ün ayak izlerini arar gibi yürürüm” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu’nun konuşması şöyle oldu:
“SİVAS’IN SOKAKLARINDA CADDELERİNDE ATATÜRK’ÜN AYAK İZLERİNİ ARAR GİBİ YÜRÜRÜM”
“Sivas beni hep heyecanlandırır. Sivas mis gibi Cumhuriyet kokar çünkü. Sivas mis gibi özgürlük kokar. Egemenliğin tescilinin başladığı yerdir Sivas. Sivas’ta tam 108 gün Ata’mızın ayak izleri vardır. Sokaklarında, caddelerinde sanki Atatürk’ün ayak izlerini arar gibi yürürüm.
Doğudan batıya, Karadeniz’den Akdeniz’e hayatlarımızı değiştirecek o güne çok az kaldı. 14 Mayıs’a. Şaşırdım. Çorum’da 14 gün dedim, 7 gün kaldı. Heyecanlı mıyız? Bize milletimizin heyecanı lazım. O gün demokrasi coşkusu olacak. Bambaşka bir gün yaşayacağız o gün. Millet iradesinin iktidara gelmesine tam 7 gün kaldı”
“DAR GELİRLİLER ELLERİNDE NE VAR NE YOK KAYBETTİLER”
“Vatandaşımız yokluk içerisinde. ne yazık ki orta sınıf diye bir şey kalmadı. ne yazık ki dar gelirliler ellerinde ne var ne yok kaybettiler. Bütün gelirlerini erittiler. Zengin daha zengin oldu. Vatandaşın gelir seviyesi yoksulluk sınırının altına indi. Artık vatandaş patatesi, soğanı bile alsam mı almasam mı diye düşünüyor.
Taneyle mi satın alsam diye düşünüyor. Vatandaşın evine her gün giren yiyecekler ne yazık ki artık lüks oldu. Ekonomi freni patlamış kamyon gibi. Duvara tosladı toslayacak. Bu iktidar bizi hayat pahalılığı altında ezdi. Yüksek enflasyonla birlikte anne-babaların kara kara düşünmesine sebep oldu. Şu an üniversite gençleri öğle yemeğinden tasarruf ediyor. O yüzden İstanbul’da her yere kent lokantası şubesi açtık.”
“Bunlar diyordu ya, kazanırlarsa yardımlarınızı kesecekler. Beş katına çıkarttık İstanbul’da yardımları. Gençler bu ülkeyi terk etme hayali kuruyor. ‘Mesleğimi yapmasam da daha iyi koşullarda bir başka ülkede yaşarım’ diyor. Bunu gençlerimize biz nasıl söyletiriz içimiz yanıyor. Bu ülkede gelecek göremedikleri için gençler böyle hayaller kuruyor.”
“BU MİLLETİN EVLATLARINA REVA GÖRDÜĞÜNÜZ HAYAT STANDARDI BU MU?”
“Çocuklar hayal kuramıyor. ‘Gençliğimizi çaldılar’ diyen çok gençle karşılaşıyorum. Bu 21 yıllık iktidara soruyorum; 21 yıldır iktidarsınız, bu milletin evlatlarına reva gördüğünüz hayat standartı bu mu? Bu milletin gençlerine reva gördüğünüz gelecek bu mu? Bu milletin çocuklarının hayallerini çalmaya utanmıyor musunuz? Bu milletin vatandaşlarına hala -cek, -cak diyerek söz vermeye utanmıyor musunuz?”
BUGÜNÜN İKTİDARI SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN HER TÜRLÜ YOLU DENİYOR”
Bugünün iktidarı seçimi kazanmak için her yolu deniyor, deneyecek. Bugünün iktidarı kötü dil kullanacak. Ailelerimizi bile sürece katarak propaganda yapmaya çalışıyorlar. Kınıyorum hepsini. Bakın biz size bir dönemi hatırlatalım. Tam 21 yıl önce şimdiki cumhurbaşkanı rahmetli Bülent Ecevit’in rahatsızlığıyla dalga geçti.
Dün gibi hatırlıyorum, neler söyledi neler. Hepimiz bir gün yaşlanacağız. Allah hepimize sağlık sıhhat versin. Allah o gün o kötü dili kullanana da sağlık sıhhat versin. Erdemli bir anlayışı ve davranışı size tarifliyorum. Oy için bir kişinin sağlığı siyasete meze yapılmaz. Hatırlayın, geçen hafta televizyonda bir canlı yayında kendisi ciddi bir sağlık sorunu yaşadı. Millet İttifakı’ndan bir kişi bile bu süreci ağzını bile almadı, sağlık durumunu asla istismar etmedi.
- Cumhurbaşkanımız Kılıçdaroğlu kendisine geçmiş olsun mesajı yayınladı. Olması gereken ahlak bu. Allah korusun sayın Kılıçdaroğlu’nun başına bir şey gelse bunlar neler söyler, neler. Kavgacı olanı, bağırıp çağıranı, milletine fırça atanı, kadınını çocuğunu azarlayan bu kafayı, bu kavgacı insanları bir an önce evine yollayalım.”
“DEVLETİ SİZ ÇÖKERTTİNİZ”
“Yedi düvel 14 Mayıs’ı bekliyormuş, neymiş efendim dünya bunlara karşıymış. Bak sen ya. Dünyanın işi yok size karşı. Beka sorunuymuş. Ne zaman bir seçim olsa beka sorunu başlar bunlarda. Yani bunlara gülüp geçeceğiz. Ekonomiyi batırmış, işsizliği, enflasyonu tavan yaptırmış, 48 saat boyunca beyefendi talimat vermedi diye depremzedelere yardım edilmemiş ama bunlar giderse devlet bitermiş. Hadi oradan. Devleti siz çökerttiniz…”