Ana sayfa » Siyaset » “5 İMZA İLE AÇIKLAMANIN DOĞRU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİM, BİZE DÜŞEN 36 SAAT SUSMAK OLDU…”

“5 İMZA İLE AÇIKLAMANIN DOĞRU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİM, BİZE DÜŞEN 36 SAAT SUSMAK OLDU…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sunduğu “Nedir Ne Değildir Özel” programının konuğu DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan oldu.

Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına itiraz ederek Altılı Masa’dan kalktığı süreci değerlendirdi. Kriz liderlerin Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hakkında mutabakata varması ile sonuçlanırken Babacan yaşananlar hakkında; “Ancak ilk turda uzlaşma sağlanmadı. 5 imza ile açıklamak doğru olmayacağını söyledim. Sayın Davutoğlu da aynı şekilde söyledi” diye konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle oldu:

TARİHİMİZDE İLK, AVRUPA’DA BİLE ÖRNEKLERİ ÇOK AZ…

Böyle çoklu müzakere ortamlarında tabii ki farklı görüşler gündeme gelir; bazen tartışmalar yoğun yaşanır. Sonuçta geride kalır, anlaşılmış, uzlaşılmış, imza atılmış kararlar kalır. Artık konuştuğumuz, tartıştığımız her konuda detaylı karar alıp, kamuoyuna deklare ettiğimiz için, o tartışmaları geride kaldı diye düşünüyorum. Toplantımıza 24 saat kala her parti kendi iç değerlendirmesini yaptı. Herkes birbirinin argümanını dinledi.

Partilerin iç süzgeçlerinden gelseydi belki hızlı bitirirdik. Saat 15.30 gibi oturduk, 20.00 gibi bitirdik. Ortak adayı açıkladık. Ortak yönetim modeli aslında. 6 parti ne şekilde ülkeyi yönetecek. Şu anda tek kişinin keyfi şekilde, aklına gelen her şeyi ve çok yanlış yaptığı anlayışı var. Buna karşı takım ruhuyla çalışan partiler var. Temsil gücü yüksek takımın uzlaşı içerisinde yönettiği modele karar verdik. Türkiye ve tarihimizde ilk. Avrupa’da bile örnekleri çok azdır.

“MASA DAĞILMADI, BİR PARTİ KALKTI VE TEKRAR GERİ GELDİ”

Macaristan’da başarısız oldu; çünkü onların ortak politikalar metni yoktu. Biz her konuda seçimden sonra ne yapacağımız konusunda uzlaştık. Eğitim, güvenlik, dış politika hepsi var. Bu 2300 maddenin hepsini yapsak Türkiye bambaşka ülke haline gelir. Avrupa’daki hataları tekrar etmeyecek şekilde sağlam zeminde yürüdük. Ortak adayı görüşmeye başladık, 4 gün sonra bitirdik aslında. Masa dağılmadı bir parti kalktı sonra tekrar geldi. İçeride çekim yapıldı, fotoğraf da çekildi.

Sayın Akşener’in tekrar dönmesi kapısını açık tutmaya özen gösterdik. Nihayetinde uzlaşıp, anlaştığımız için daha önceki süreçlerle ilgili tarihçiler epey bir malzeme çıkarır. Perşembe günü 6 genel başkan oturduk ve ilk defa Cumhurbaşkanı adaylarını isimlerini zikrederek konuşmaya başladık. Bizi bir araya getiren en önemli unsur parlamenter sisteme geçme iradesiydi. Ucube sistemden kurtulup güçlü demokrasiyi getirmek. Güçlü demokrasi güçlendirilmiş parlamenter sistem demektir.

“5 İMZA İLE AÇIKLAMANIN DOĞRU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİM”

Binanın temelini sağlam atmamız gerekiyordu. Adalet, demokrasi, temel hak ve özgürlükler olmak zorunda. Anayasa değişikliği binanın temeli olmak zorunda. Ekonomi, kültür sanat, eğitim, afet yönetiminde ne yapacağız? Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız demişiz. 2300 maddenin her birinde uzlaştık. Bütün bunlar bitince, ‘takım kaptanı kim olacak’ diye ilk kez Perşembe günü oturduk. Ev sahibi Temel Bey, galiba Gültekin Bey’den başladı.

Yanlış hatırlamıyorsam Ahmet Bey, sonra ben. İlk defa açık açık genel başkanların çoğu Kemal Bey’in de ismini zikrederek ‘sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını uygun görüyoruz’ dedik. Sayın Akşener’in farklı fikirleri vardı. ‘Partimin farklı fikirleri var’ dedi. İlk oturumda uzlaşma olmadı. 5 imzalı deklarasyonla ilan mı edelim; yoksa İYİ Parti’ye süre verelim. İlk turda ben dedim ki, ‘Ortak adayımızın masadan çıkması gerekiyor’ dedim.

İlk turda tek bir pozisyon söylemek istemedim. ‘Bizim tercihimiz genel başkanlardan birinin Cumhurbaşkanı adayı olması; ama olmazsa olmazımız değil” dedim. Ancak ilk turda uzlaşma sağlanmadı. 5 imza ile açıklamak doğru olmayacağını söyledim. Sayın Davutoğlu da aynı şekilde söyledi.”

“BELLİ Kİ İYİ PARTİ İÇİNDE ZORLU SÜREÇLER YAŞANMIŞ”

“Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde bu toplantının ikinci oturumunu yapalım dedi. Sayın Akşener, GİK’i toplaması gerektiğini söyledi, birkaç gün sonra olsa iyi olacağını ifade etti. Herkesin müzakere üslubu var. Ben argümanlara bakarım. Benim uluslararası çoklu ortamlarda tecrübem, Filipinler’den de gelse, şuradan da buradan da gelse önce üsluba bakarız, üsluptan arındırır, argümanları değerlendiririz. Masadan kalkayım diyen olmadı.

Toplantının ikinci oturumunu Pazartesi yapalım fikri kabul gördü. Pazartesi saat 14.00’de toplanacağız dedik. 6 imza ile açıkladık. Galiba Saadet Partisi’nin taslağı vardı. Onun üzerinde redaksiyonlar yaptık. Sayın Kılıçdaroğlu da metin konusunda görüşlerini söyledi. 6 imzalı deklarasyonu yaptık, sonra akşam yemeğine geçip, sohbet ettik. Ortam gergin olsa akşam yemeğinde sohbet olmazdı. Görüşlerinde ısrarcı olabilirlerdi.

Farklı görüşleri varsa Pazartesi gelebilirlerdi. Cuma günü ‘biz yokuz bu işte’ açıklamasını beklemiyorduk açıkçası. Üzüldük tabii. Açıkçası biraz yaralayıcı üslup vardı. Ancak duygular ayrı rasyonalite ayrı şeydir. Olmaması gereken üslup ama belli ki İYİ Parti içinde zorlu süreç yaşanmış.

“BİZE DÜŞEN 36 SAAT SUSMAK OLDU”

Arkadaşlara dedik ki, hiçbir açıklama yapmıyoruz. Pazartesi için randevulaştık çünkü. Bize düşen randevu saatine kadar, 36 saat susmak. Cumartesi akşamı doğru olmayan beyanlar çoğalmaya başladı etrafta. Yanlış değerlendirmeler olursa sessiz kalmamız olmaz dedik. Söylem çerçevesi oluşturduk. Mehmet Emin Bey, Habertürk’e bağlandı, görüşlerimizi açıkladı. Özü, Pazartesi saat 14.00’de sayın Akşener isterse yeri hazır, biz hazırız mesajını verdik.

Zorlayıcı ve dışlayıcı tutumumuz olmadı. Anlıyorum zor dönem. İlke bazında baktığımızda sözümüzün arkasında durmak gerekiyordu. Pazartesi iki belediye başkanının sürece dahil olması çıktı. Herşey masada konuşulur, yeni fikirleri herkes masada konuşur demiştik. Hiçbir şey önşarta bağlı olacağını kabul etmeden, fikirleri konuşalım dedik. 4’lü görüşme bizi rahatsız etmedi. Mesele ağırlıklı olarak CHP ve İYİ Parti arasında. Yeni öneriler iki belediye başkanı ile ilgiliydi. Toplantının hemen başında ‘Burada açık fikirle oturduk, hiçbir konuda ön kabulümüz yok’ dedik.

Biz resmen duyurduk ‘Sayın Akşener’in Pazartesi toplantıya katılmasından memnuniyet duyuyoruz’ diye tweet attık. Ama hiçbir önşart kabul edilmez dedik. Masaya oturuyor olmamız bir şeyleri baştan kabul etmemiz anlamına gelmez dedik…

Kaynak: Gerçek Gündem

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com