Ana sayfa » Güncel » “BU DEPREM DE GÖRDÜK, KIRSAL DA DEPREME DAYANIKSIZ, ŞEHİRLER PLANSIZ, DOĞAYLA UYUMSUZ, SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL…”

“BU DEPREM DE GÖRDÜK, KIRSAL DA DEPREME DAYANIKSIZ, ŞEHİRLER PLANSIZ, DOĞAYLA UYUMSUZ, SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Türkiye’de 10 ili etkileyen depremin yaraları sarılmaya çalışılırken bölgeden diğer illere göçler de başladı. On binlerce canın kaybedildiği faciada tarım ürünleri ve hayvanlar da çok zarar gördü.

Tarım ve hayvancılık alanında ülke ekonomisine ciddi katkısı olan deprem bölgesinde tarımsal kalkınmanın nasıl yaratılacağı ise merak konusu… Üreticinin yaşamsal zorunluluk ve kayıplar sebebiyle üretimi bırakıp bölgeyi terk etmesi durumunda tarım ve hayvancılığın da uzun vadede zarar göreceği öngörülüyor.

Deprem bölgesinde üreticileri ziyaret eden İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, bölgedeki üreticilerin acilen desteklenmesi ve ihtiyaçların giderilmesi konusuna dikkat çekerken, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı da üreticinin üretimi bırakıp bölgeyi terk etmesi durumunda bunun geriye dönüşünün çok zor olacağını kaydetti.

Köy enstitüleri vurgusu…

Geleneksel ve yerinde üretimin, aile çiftçiliğinin korunması gerektiğinin altını çizen İzmir Köy-Koop Birlik Başkanı Neptün Soyer, “Şehirler plansız, doğayla uyumsuz, sürdürülebilir değil. Büyükşehir Yasası ile köyleri de bu plansızlıkla yok etmeye başladılar. Tarımın sürdürülebilir olması için köy olmalı, köyde yaşayan çiftçilik yapan köylü olmalı. Bunun için de köylerde okul, sağlık ocağı, spor tesisleri, sinema olmalı, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden güçlü bir yaşam olmalı.

O yüzden Köy Enstitüleri çok önemliydi. Köylerde eğitim yeniden başlamalı, taşımalı sistem sona ermeli, kırsalda yaşayan okumak isteyen gençleri, devlet bursla okutmalı. Tarım bir an evvel planlanmalı. Köy enstitüleri ruhuyla köylerde tarımı, köyleri, köylüyü güçlendirerek kültürel sosyal ve ekonomik bir kalkınma yaratabiliriz. Bunu başarabiliriz” diye konuştu.

Sistem ağır işliyor…

Depremin etkilediği illerden biri olan Osmaniye’de, depremzedeleri ve depremzede üreticileri ziyaret eden Neptün Soyer, bölgedeki üreticinin durumunu da aktardı. Soyer, “Köylerde çok sıkıntı yok, sorunlar giderilebilir ama üretici de bıkmış, kendini yalnız hissediyor. Sadece kentler depreme dayanıksız değil ki… Bu depremde gördük, kırsal da depreme dayanıksız. Tarım Bakanlığı’nın 2023 yılı destek ödemelerini deprem bölgesini kapsayan illerde erken ödeyeceğinin açıklanması önemli ama sistem ağır işliyor. Nakit paraya çok ihtiyaç var. Bazı bölgelerde tarlalarda gübre kullanılacak, ekim yapılacak tohum ihtiyacı olacak. Traktör ve ekipmanı hasar gören çiftçiler var. Elektrik, su, ya da bankalara borçları olan çiftçiler, depremde ahırı, ağılı yıkılan, hayvanlarını kaybeden çiftçiler, bu borçların altında kalacak ve üretimden çıkacak ne yazık ki” açıklamalarında bulundu.

Kardeş il olalım…

İzmir Köy-Koop Birliği olarak depremzede üreticiler için bir proje ürettiklerini söyleyen Soyer, “İzmir, köy ve kent dengesini koruyan, kırsalda örgütlü üreticileri ile üreten tarımı sürdürebilen ender, belki de tek şehir…. İzmir Köy-Koop Birliği’nin yönetim kurulu olarak gelecek için bir projemiz var; Osmaniye kardeş ilimiz, Osmaniye’nin köyleri de bizim köylerimizin kardeş köyleri olsun. İzmir’in üreticileri oradaki köylülerle, üreticilerle aracısız ve sözleşmeli çalışabilir. Bizim ortak ürettiklerimizi, yerel yöneticiler alım garantisiyle iç piyasada ve dış piyasada pazarlayabilir” ifadelerini kullandı.

Üretici terk ederse…

Deprem nedeniyle bölgedeki tarım ve hayvancılığın zarar gördüğünü dile getiren ZMO İzmir Şube Başkanı Dr. Hakan Çakıcı da şunları söyledi: “Bölgenin, tarım alanında ülke ekonomisine yüzde 15’lik katkısı var. Ve bölgede tarım ürünleri zarar gördü, çiftçilerin hayvanları öldü. Çiftçilerin bu zararlarını kendine kendine onarmaları çok zor… Bölgedeki şehir merkezlerinden diğer şehirlere göç zaten var ancak kırsaldan da göç var. Göç olacaktır, çünkü bölgede neredeyse yaşam alanı kalmadı ancak kırsaldan göç olunca üretimden çıkılması söz konusu…

Köylü, toprağını terk ederse, onu tekrar geriye döndürmek ve orada üretimi sürdürmek çok zorlaşacak. Ancak köylüyü, üreticiyi orada tutmak için zararlarının karşılanması ve üretime dönmeleri konusunda destek verilmesi lazım. Hayvanların sütü sağılmak zorunda, sağılıyor ama soğuk hava zinciri, lojistik hizmet olmadığı için o sütler dökülüyor.

Üreticilerin traktörleri yıkımın altında kaldı. Bahar dönemi geliyor, ekim-dikim zamanı yaklaşıyor. Alandan sürekli bilgi alınarak eksiklerin tamamlanması lazım. İnsanları tarımsal alanda üretimin içinde tutmaya çalışmak lazım. Çünkü eğer insanlar üretimi bırakıp göç ederse bunun telafisi çok zor olur…”

İz Gazete

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com