KUZEYEGEHABER-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Akşener konuşmasında geçtiğimiz ay Ankara’da öldürülen Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş ile ilgili Erdoğan’a sorular yöneltirken “Ya makamının hakkını verip bu alçaklık karşısında dik duracaksın ya da katillerin karşısında boyun eğeceksin” diyerek “seçimini yap” çağrısında bulundu.
Akşener’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
14 Mayıs’a kadar her konuşmamda Sayın Erdoğan’a aynı soruyu soracağım. Sayın Erdoğan, 38 yaşındaki genç bir akademisyene, Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanına Ankara’nın göbeğinde kim suikast düzenledi? Sinan Ateş’e kim kıydı? Katiller nerede saklanıyor?
Vicdana sığmayanı Türkiye’ye sığdıramazsın. Bu millet sana ne istediysen verdi, sense ucube bir sistemi başımıza bela ettin. “Ayağımda pranga var” dedin, “Tüm yetkiler benim olsun” dedin. Madem prangalardan kurtuldun söyle o zaman Sinan Ateş’in katilleri nerede? Katilleri kim saklıyor?
Sayın Erdoğan bu alçakları bulmak senin vazifendir. Adaletin yerini bulmasını sağlamak senin boynunun borcudur. Can almayı kendine hak gören alçaklar bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşamaz. Devlet cinayeti örtbas etme yeri değildir. Devlet, vicdanını yaralama yeri değildir. Sustun, görmezden geldin. Artık üzerine düşen bir seçim yapmaktır. Ya bu şehir eşkıyalarını görmezden gelmeye devam edeceksin ya üzerine gideceksin. Ya makamının hakkını verip bu alçaklık karşısında dik duracaksın ya da katillerin karşısında boyun eğeceksin. Seçimini yap Sayın Erdoğan.
EYT KONUSU…
EYT kanun teklifi Meclisimize sunuldu. En başından beri EYT’li kardeşlerimizin sorununun çözümüne bir hak kaybının giderilmesi ve nesiller arası adaletin sağlanması olarak baktık. Mevcut teklifte zorunlu yaş sınırı kaldırılıyor. Bu sefer de aynı yasanın artırdığı prim ödeme gün sayısı değiştirilmiyor. İktidar kafa karıştırıcı açıklamalarla insanımızı bunun tersine inandırdı.
Gelinen noktada EYT’li kardeşlerimiz prime takıldılar. Net şekilde bilgilendirmediğiniz için vatandaşlarımız borçlanmak için arabasını sattı, kredi çekti. Madem bizim çağrımız ve mücadelemizle harekete geçtiniz, çözüm önerimizi bütünüyle aldınız. Bu meseleden etkilenen bir başka kesim de staj ve çıraklık mağdurlarımız. Yazıktır, günahtır. Bu insanların haklarını niye vermiyorsunuz? Bunun için de önerge verdik.
YOLSUZLUKTA BİRİNCİ LİGE ÇIKTIK…
Sayın Erdoğan, bundan tam 11 yıl önce, 2023 vizyonunu açıklamıştı. Sözde vizyon, özde atmasyon olan açıklamasını yaptığında, dolar kuru, 1 lira 75 kuruştu. Bugün nihayet, o vizyonun, gerçekleşeceği söylenen, 2023 yılına girdik… Ve dolar, 18 lira 81 kuruş… Sadece bu durum bile, aslında her şeyi anlatıyor. Geçtim vizyonu, büyük bir çapsızlığın, ibretlik eseri, tüm görkemiyle, karşımızda duruyor. Mesela; 2012’de, Sayın Erdoğan demişti ki; ‘Siyasete katılma ve siyaset yapma hakkına getirilen yasaklar, ortadan kaldırılacak.’ Ancak gelin görün ki; 2023’te, ahmaklığa, ‘ahmaklık’ demek bile, siyasi yasak sebebi oldu.
Mesela, demişti ki; ‘İşsizliği, yüzde 5’e çekeceğiz.’ Ancak gelin görün ki; 2023’te, bu da yalan oldu. İş aramaktan umudunu kesenleri bile, işsiz saymayan TÜİK’in, makyajlı rakamlarına rağmen; hedefi tutturmayı geçtim, işsizliği katladılar. Mesela, demişti ki; ‘Dünyanın en büyük, 10 ekonomisi arasına gireceğiz.’ 2023’e geldiğimizde, bırakın yükselmeyi, yerimizi bile koruyamadık. 2012’de, dünyanın 17’nci ekonomisiydik; 2023’te 20’nci ekonomisi olduk.
Mesela; Sayın Erdoğan demişti ki; ‘Ar-Ge harcamalarında, dünyada birinci lige çıkacağız.’ Peki, 2023’te ne oldu? Ar-Ge’de, amatör kümeye düştük… Ancak hakkını yemeyelim. Mesela; yolsuzlukta birinci lige çıktık. İsrafta, birinci lige çıktık. Hatta enflasyonda, dünya şampiyonluğuna oynuyoruz. Mesela, yine 2012’de, demişti ki; ‘Türkiye, teknoloji ihraç eden ülke olacak.’ 2023’te ise; bu fevkalade parlak arkadaşımız, herhalde, kendi vizyonunu, yanlış anlamış olacak; Türkiye, maalesef, teknoloji ihraç eden değil, teknoloji ithal eden bir ülke oldu.
’14 MAYIS’TA BEŞTEPE’DEKI MÜDÜRÜ KOVACAĞIZ’
Ez cümle; Sayın Erdoğan’ın, yine bir seçim döneminde, 2023 vizyonu diye şişirdiği, boş vaatleri, her zamanki gibi, yine baştan sona yalan oldu. Aziz milletim bir şirket müdürü düşünün: Şirketi büyüteceğini söylesin; ama şirketi küçültsün. ‘Kâr rekoru kıracağım’ desin; ama zarar rekoru kırsın. Şirket zarar ederken, borçlanıp uçak alsın. İşleri, eşe dosta paslayıp, şirketin kasasını boşaltsın.
Çalışanlara maaş ödeyemezken, lüks ofisinde, tüm gün ense yapsın. Sizce bu müdüre ne yaparlar? Kovarlar değil mi? İşte 14 Mayıs’ta, biz de, Beştepe’deki müdürü kovacağız. Yaptıklarının hesabını, milletimizle birlikte, sandıkta soracağız! Şunun şurasında, 102 gün kaldı…