KUZEYEGEHABER-Gerçek enflasyon rakamları altında getirisi düşük kalan dolarla ilgili korkutan bir açıklamayı ünlü ekonomist Evren Devrim Zelyut yaptı. Zelyut, IMF gibi küresel bir kaynakla anlaşma yapılmazsa doların 25 liraya ulaşacağı tarihi çok net açıkladı.
Yeniçağ yazarı Evren Devrim Zelyut’un “Et fiyatları tavan yapacak!” başlıklı yazısı
Ülkemizde döviz kıtlığı yaşıyoruz bunun nedeni ise ihracatımızın kuvvetli olmaması. Daha doğru bir ifade ile, AKP yönetiminin eğitim sistemini bozması ile teknoloji oluşturmaktan uzak kaldık. Üniversiteler yandaşlarla dolduruldu. Öğrencilerimiz iyi yetiştirilmedi, hâliyle iş gücü nitelikli olamadı, sonuç: Firmalar rekabetten uzak, verimsiz kaldı. Bu güçsüzlük ihracatı zayıflattı, firmalarımız ülkeye döviz getiremedi.
Bütün bu mekanizma sonucu ithalat ihracattan daha fazla oluyor. Dış ticarette mal dengesi aleyhimize dönüyor. Sattığımız malların düşük teknoloji içerdiğini, bu nedenle para etmediğini defalarca yazdık siz de ezberlediniz.
Şimdi bu denklem içinde doların kıtlığını artıran bir gelişme daha var: İhraç pazarlarımızda durum iyi değil.
‘Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi rakamı Aralık’ta 48,5 olarak gerçekleşti ve Türk imalatçılarının ihracat koşullarında yavaşlamanın sürdüğü yönünde sinyal verdi. Dış talep koşullarındaki bozulma Eylül’den bu yana en hafif düzeyde gerçekleşmiş olmakla birlikte üst üste beşinci ayda da devam etti.’
Pazar olarak baktığımızda ise rapora göre şu sonuçlara ulaşıyoruz:
*Ekonomik aktivitenin belirgin şekilde yavaşlayarak son dört ayın en sert düşüşünü kaydettiği ABD, ihracat talebinde yavaşlamanın ana kaynaklarından biri olmayı sürdürdü.
*Avrupalı ticaret ortaklarında ise iyileşme yönündeki kısmi belirtilere rağmen ekonomik aktivite genele yayılı yavaşlama kaydetti.
*Türk imalat sanayi ürünlerinin en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da üretim üst üste altıncı ay geriledi. Ancak gerileme ılımlı düzeyde ve mevcut daralma döneminin en düşük oranında gerçekleşti.
*Birleşik Krallık, İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda, Polonya, Avusturya ve Çekya’da da aktivite önceki aya göre daha ılımlı düşüş gösterdi.
Sonuçlar:
1-2022 gibi hareketli geçen bir yılda 254 milyar dolar ihracat, 364 milyar dolar ithalat yaparak yılı -110 milyar dolarla bitirdik. Şimdi dışarıda daha sıkışık geçmeye aday bir yılda vereceğimiz açığın gerilemesini beklemiyoruz.
2-Açığın yaratacağı kur baskısının tüm mali tamponların harcandığı düşünülecek olursa ancak IMF gibi küresel bir kaynak ile yapılacak anlaşma ile hafifleyeceğini, aksi takdirde kurun 2023 sonbaharında 25 liraya ulaşacağını tahmin ediyoruz.
Bu tahmini bize yaptıran bir gerekçe de Türkiye’de enflasyonun baz etkisi balonunu patlatacak olmasıdır. Enflasyon yukarı gittikçe Lira’daki değer kaybının istikrarlı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz.
Şimdi o konuya da değinelim. Gıda alarm veriyor!
Gıda fiyatlarındaki artışı matematik oyunları da durduramıyor. Baz etkisi ile şişirilen beklentiler yerini piyasadaki acı gerçeklere bırakıyor. Neden derseniz, son bir ayda sadece et fiyatlarına %30 zam geldi. Bakın İstanbul Perakendeci Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Aydın Tüfekçi ne diyor:
“Şu anda İstanbul’da kuzu karkas etin fiyatı 135 ile 140 liraya dayandı. Dana karkas 130 lira civarında ve zamlar devam ediyor. Son gelen zamlarla beraber kuzu eti toptan satışı 105 liradan 140 liraya ulaştı. Dana eti ise 98 lira iken şu anda 130 liraya yükseldi.”
1 kg. kıymanın fiyatı 200 liraya vurdu. Sadece ette böyle bir tablo var, diğerlerini saymıyoruz. Peki neden? Cevap çok basit, onu da CHP Bursa MV. Tarımcı Orhan Sarıbal söylüyor:
2021 yılında 24,1 milyar TL tarımsal destekleme ile 9,46 milyon ton besi yemi alınırken, 2022 yılında 39,8 milyar TL ile 7,62 milyon ton besi yemi alınıyor.
Besicilerin aldığı yem miktarı azalmış, hayvan beslemek daha pahalı hale gelmiş, rakamlara daha yakından bakalım: Son bir yılda karma yeme %140 zam geldi. Kaba yemde ise; Mısır kapçığı 10 liradan 35 liraya. Artış %250 Saman 25 liradan 80 liraya. Artış %220 Yonca 30 liradan 100 liraya. Artış %233 oldu.
Peki şimdi ne olacak?
Kıymanın kilosunun 250/270 TL. bandına doğru hareketleneceği bir dönem başlıyor. Hükümetin fiyatı kontrol için geçmişte et ithalatı yaptığını biliyoruz ancak şimdi küresel fiyatlar da yüksek. O zaman ithalatla sadece et kıtlığı önlenecek ama fiyat artışları hız kesmeyecek.
ESK’nın Balkanlardan et getirmek için anlaşma yaptığı söyleniyor. İşte bu nedenle zamanında üretimi ihmal etmeyin demiştik ancak kaynaklar rant tatlı diye betona akmıştı. Hala konuta düşük faizli kredi verilirken, KKM faizine tarımsal desteklerin üç katı para akarken, gıda fiyatlarının düşmesini beklemek hayal olacaktır.
Konuyu dolara bağlayalım:
Enflasyon düşmeyecek, o zaman Lira’daki değer kaybı da azalmayacak. Kurda daha sıkıntılı günlere merhaba diyeceğiz…