KUZEYEGEHABER-İktidarın bazı önemli ihaleleri, kanunda ‘doğal afetler, salgın hastalık’ gibi istisnai durumlarda kullanılması gerektiği belirtilen ‘pazarlık usulüyle’ düzenlemesi son yılların en tartışılan konularından biri.
Bu yöntemle kamudan aldıkları ihalelerle adlarından söz ettiren şirketler, muhalefet partileri tarafından ‘beşli çete’ olarak adlandırılıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Gençlik Buluşması’nda konuştu ve muhalefete, bu tanımlama nedeniyle tepki gösterdi:
“Yönetimde asıl olan bir, insanı yönetmek, iki, parayı yönetmek, üç, bunlarla beraber projeyi yönetmektir. Şimdi bizim beyefendi bu işi anlamıyor, bilmiyor. Bu kamu-özel iş birliğidir. Para senin kasandan çıkmayacak. Nereden çıkacak? İş adamı, yatırımcı diyor ki ‘Ben parayı bulacağım, sen de bana şu işi ver.’ Ne kadarlığına ver? Onun ihalesini yapalım. 10 seneliğine mi, 15, 25 seneliğine mi verirsin, pazarlığı yapalım ver.
Şimdi mesela İstanbul’da İGA Havalimanı. Dünyanın en önde gelen havalimanlarından bir tanesi. 2041’e kadar şu andaki işletmeciler burayı işletecek. Bizim cebimizden buraya bir kuruş para çıkmadı. Parayı onlar getirdi, onlar yaptı. Şu anda da dünyanın ilk üç havalimanından bir tanesi. Buradan bize belli de bir ücret ödemesi de yapıyorlar. Kafa bu kafa.
Onlar ne yapıyor? ‘Sakın buraya kimse gelmesin dışardan, eğer bak bu ihalelere falan girerseniz ondan sonra parayı alamazsınız.’ Bir ülkenin ana muhalefeti böyle konuşur mu, bunları söyler mi? Yol yapana söylüyor, hastane yapana söylüyor, ‘sakın bu işlere bulaşmayın, aksi takdirde bunun altında kalırsınız’ diyorlar.
Tabii onu dinleyen bir iktidar yok. Biz işimize bakıyoruz. Adamlara lakap da takmışlar, ‘beşli çete’ diyorlar. Bunu söylediğin zaman bu ülkede yabancı sermaye gelip yatırıma girer mi, girmez. Bütün bunlara rağmen şu andaki iktidara yerli ve yabancı girişimciler güvendiği, inandığı için giriyor. İşte İstanbul Havalimanı böyle yapıldı. Kovid döneminde dünyanın bütün havalimanları stop ama bizim ki şakır şakır çalıştı. Hiç durma yok.”
‘CHP BİZİM ÖNÜMÜZÜ TIKAMAMIŞ OLSAYDI, MARMARAY’I DÖRT YIL DAHA ERKEN BİTİRECEKTİK’
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile özellikle üniversite öğrencilerinin Yusufeli Barajı ve HES’i görmesi konusunda konuştuklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Marmaray’da CHP bizim önümüzü tıkamamış olsaydı, biz Marmaray’ı dört yıl daha erken bitirecektik. Ne oldu? Türkiye’de ilk defa denizin altından biz raylı sistemi yaptık. Bize çok zorluk çıkarttılar ama buna rağmen dedik ki biz Ferhat’ız, millet de Şirin. Ferhat nasıl dağları delip geçtiyse biz de dağları delip geçeceğiz. İşte Marmaray’da delip geçtik, Artvin’de de yine dağları delip geçtik. Türkiye’de iktidarımızdan önce böyle raylı sistemler, tüneller vesaire pek yok. Bu tünelleri biz geldik ve yaptık.
Bakın çok enteresan bir şey, Bolu Dağı’ndan geçerken o meşhur tünel biz gelene kadar kapalıydı. Ne diyorlardı biliyorsunuz? ‘Burayı patates deposu yapalım’, birileri de ‘burayı doğal gaz deposu da yapabiliriz’ diyordu. Biz ise ‘boşuna mı emek verdik buraya’ dedik. Burası İtalyanlarla ortak yapılmıştı. Biz dedik ki burayı aynen tünel olarak yapacağız ve halkımızı huzura kavuşturacağız. Orayı o şekilde yaptık, bitirdik. Kışın Bolu Dağı’nda çekilen cefa yok artık. Herkes rahatlıkla gelip geçiyor.
‘YAVUZ SULTAN SELİM’İN ADINI GETİRMEK SİZE NİYE ZULÜM OLDU?’
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık, bir gün dolaşıyorum. Bizim kampanya çadırı ile CHP’nin kampanya çadırı yan yanaydı. Onların yanına şöyle bir uğrayıp çaylarını içeyim dedim. Oradan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. ‘Köprü nasıl?’ dedim, ‘iyi değil’ dediler. ‘Niye?’ dedim, ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?’ dediler.
‘Niye rahatsız oldunuz?’ dedim. Yavuz Sultan Selim Osmanlı’nın en güçlü padişahlarından bir tanesi. Nerelerden neleri getirdi. Böyle bir padişahın adını getirmek size niye zulüm oldu? Dert başka. Kusura bakmayın ben niye karşı çıktığınızı biliyorum ama sizinle bunun tartışmasına girmeyeceğim.
Oraya o yakışırdı onun için de oraya Yavuz Sultan Selim’in adını koyduk. Aynı şekilde Osman Gazi Köprüsü. Düşünün İstanbul-İzmir 7-7,5 saatti. Biz bunu yaparak İstanbul-İzmir arasını üç saate düşürdük. Çok hızlı kullananlar var, onlar daha farklı da kullanabiliyorlar. Hepsinden öte, Marmaray’ı yaptık. Marmaray’dan sonra dedik ki Marmaray raylı sistem. Biz burada yeni bir adım daha atalım, nedir o, Avrasya Tüneli’ni açalım buradan da araçlar geçsin. Kısa zamanda orayı da yaptık…”