KUZEYEGEHABER-Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 2023 Yılı Bütçe Teklifi TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonu’nda açıklamalarda bulundu.
Hulusi Akar, Türkiye’de bulunan 1 milyondan fazla Suriyelinin ülkesine “güvenli” bir şekilde döndüğünü belirtti.
Akar devamında, FETÖ iltisakı nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bugüne kadar 10 bin 22’si Bakan onayı ile olmak üzere 24 bin 706 kişinin ihraç edildiğini açıkladı.
Akar’ın açıklamasında öne çıkan kısımlar şöyle:
24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar; yurt içinde, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde toplam 36 bin 854, sadece bu yılın başından itibaren ise 3 bin 585 terörist etkisiz hâle getirilmiştir.
Dini ve etnik kökenine bakılmaksızın masum insanlar başta olmak üzere tarihi, dini, kültürel dokular, hastaneler, sivil altyapı ile çevrenin güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek icra edilmektedir. Hâl böyleyken, can damarları kesilen ve çökme noktasına gelen bu cani örgütün destekçilerinin boş durmadığı, her fırsatta iftira ve kara propagandaya başvurduğu, bu sefer de TSK’nin kimyasal silah kullandığı yalanını bir kez daha ortaya attığı görülmektedir.
Suriye’deki gelişmelere bakıldığında; 15 Temmuz hain darbe girişiminden kısa bir süre sonra hudutlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için Suriye’nin kuzeyinde kapsamlı operasyonlar icra edilebilmiştir.”
“PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı başarıyla gerçekleştirilen Fırat Kalkanı (2016), Zeytin Dalı (2018) ve Barış Pınarı (2019) harekâtları ile ülkemizin güneyinde kurulmak istenen terör koridoru engellenmiştir.
Terör koridoru engellenmeseydi bugün çok daha zor ve karmaşık durumlarla karşı karşıya kalacaktık. Bunun bilinmesi ve anlaşılması lazım.
Burada özellikle ifade etmek isterim ki; TSK, DEAŞ’la göğüs göğse mücadele eden tek ordudur ve yaklaşık 4.500 DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirmiştir.
YUNANİSTAN GERİLİMİ…
Yunanistan, kurulduğu günden itibaren Megali İdea peşinde 7 aşamada 3 kat genişlemesine, burnumuzun dibine kadar gelmesine rağmen “Yeni Osmanlıcı” diye bir kavram uydurarak büyük bir pişkinlikle Türkiye’yi yayılmacılıkla suçlamakta,
Türk varlığını yok sayarak asimilasyon politikalarıyla, baskıyla Türkleri sindirmeye, adeta bilinçli kimlik soykırımı yapmaya çalışmakta, göçmenlere karşı son derece acımasız, insanlık dışı uygulamalarla onları Türkiye sınırlarına doğru itmektedir.
Biz kendi güvenliğimizi sağlarken aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerin haklı davalarını da desteklemekteyiz.
Bu çerçevede 500 yıllık kardeşlik bağlarımız olan Libya’da ikili anlaşmalar ve TBMM’nin onayı doğrultusunda bulunuyor; Libya’da ve Türkiye’de askerî eğitim ile sağlık desteği, yardım ve danışmanlık faaliyetlerini icra ediyoruz.
Yunanistan başta olmak üzere bazı ülkelerin her türlü engellemelerine rağmen şu anda Libya’da mevcut istikrarın oluşmasına ve siyasi sürecin başlamasına Libyalı kardeşlerimizle omuz omuza ve dayanışma halinde bulunan Türkiye’nin önemli katkıları olmuştur.
Amacımız “Libya, Libyalılarındır.” anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış; barış, istikrar ve refah içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır.
Yaklaşık 560 bini İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür.
NATO ile ilişkilerimize gelince, 70 yıldır etkin ve saygın bir üyesi olduğumuz ittifak ile uyumlu bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.
Bu arada NATO’nun açık kapı politikasını destekliyoruz. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı değiliz. Ancak Madrid’de 28 Haziran’da imzaladıkları taahhütlerini yerine getirmelerini bekliyoruz.
Yani teröristlerle ilişkilerini kesmelerini, desteklerini sonlandırmalarını ve ihraç listelerinde Türkiye’ye karşı uyguladıkları tehditleri kaldırmalarını bekliyoruz.
Diğer taraftan 2021 yılı kesinleşen savunma harcamalarımızın Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranı yüzde 1,62’dir. Bu oranı, 2024 yılına kadar, NATO’nun üzerinde önemle durduğu yüzde 2 hedefine yükseltmek için gayret göstermekteyiz.
TSK’DAKİ FETÖ İHRAÇLARI…
15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması iltisakı nedeniyle TSK’den bugüne kadar 10 bin 22’si Bakan onayı ile olmak üzere toplam 24 bin 706 kişi ihraç edilmiştir.
FETÖ ile mücadelemiz, elde edilen yeni bilgi, belge ve verilerle bir bütün hâlinde kararlılıkla devam edilmektedir.
F-16 VE F-35…
Yerli ve milli savunma sanayimizi geliştirmek için var gücümüzle çalışırken kısa ve orta vadeli acil ihtiyaçlarımızı karşılamak için de tedarik ve modernizasyon projelerini yürütmekteyiz. Bu kapsamda 40 adet F-16 Viper uçağının tedarikine ve 79 uçağın da modernizasyonuna çalışılmaktadır.
Talebimiz Eylül 2021’de ABD’ye ulaştırılmış; bu konuda Türkiye’de 3 (Aralık 2021, Şubat 2022 ve Mart 2022), ABD’de 1 (Ağustos 2022) olmak üzere askerî heyetler arası 4 toplantı yapılmış; bu toplantılarda projenin önemi, Kongre sürecinin hızlandırılması ve diğer taleplerimiz ABD yetkililerine iletilmiştir.
Bu çalışmalarımız, milletvekillerimizden oluşan heyetlerin ABD’de Temsilciler Meclisi ve Senato’da yaptıkları temaslarla desteklenmektedir.
F-35 konusunda ise ABD ile program ortaklığımızın sonlandırılmasına ilişkin idari, mali ve hukuki boyutlardaki hazırlıklar tamamlanmış olup önümüzdeki aylarda ABD tarafının daveti ile ayrıntılı müzakerelere geçilmesi beklenmektedir…”