Ana sayfa » Güncel » KAZAN: “TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞ DEMEKTİR…”

KAZAN: “TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞ DEMEKTİR…”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, 7 Kasım’da konuk olduğu Habertürk TV’deki programda, ekmek fiyatına gelen zamlar ve ekmeğin kaç TL olması gerektiği ile ilgili tartışma sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle gözaltına alınmasının ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.

Kolivar, “Siz temel gıda maddesi sayıyorsunuz ben saymıyorum. Ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bilimsel bir şey konuşuyorum, ezber değil. Kişi başı tüketim 210 kilo; İsveç, Norveç, Japonya’da 50 kilo. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için başında 20 senedir böyle yöneticiler duruyor” ifadelerini kullanmıştı.

Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” iddiasıyla gözaltına alınmıştı.

“CUMHURBAŞKANI İLE ÇOK ESKİYE DAYANAN TANIŞIKLIĞIMI VAR”

Cihan Kolivar savcılıkta verdiği ifadesinde, “Doğma büyüme, Kasımpaşa semtliyim. Karadenizli olarak bizden büyük olan komşulara teyze, amca, hala diye hitap ederiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi Tenzile hanıma da hala diye hitap ederdim. Kendisi bizim karşı komşumuz olurdu. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı ile çok eskiye dayanan bir tanışıklığımız ve bir komşuluk ilişkimiz vardır. Bu nedenle kendisine hiçbir şekilde hakaret etmem söz konusu olamaz. Hiçbir partiye mensubiyetim veya üyeliğim yoktur” ifadelerini kullandı.

KAZAN VE TÜRMEN GERÇEK GÜNDEM’E DEĞERLENDİRDİ…

Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı (AİHM) Rıza Türmen ve İstanbul Barosu eski Başkanı Avukat Turgut Kazan; Cihan Kolivar’ın tutuklanmasını Gerçek Gündem’e değerlendi. Türmen ve Kazan kararın Türkiye’de ifade özgürlüğünün sınırlanmasında gelinen durumu gözler önüne sermesi açısından önemli olduğuna dikkat çekti.

“TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞ DEMEKTİR”

İstanbul Barosu’nun eski Başkanı duayen hukukçu Turgut Kazan, “Tutuklama önlemi olarak düşünülemeyecek bir olay. İnsanlar böylesi suçlamalarla tutuklanabiliyorsa ki tutuklanabiliyor, gördünüz- hiç kimsenin güvenliği yok demektir. Türkiye’de hukuk devletinin zerresi kalmamış demektir. Türkiye’de yargı da insanların hak ve özgürlüklerinin, malının mülkünün güvencesi olmaktan çıkmıştır” ifadeleriyle kararın gösterdiği tabloya işaret etti.

Turgut Kazan, “Olabilecek bir şey değil. Üstelik bu 1960’lı yıllardan beri tartışılan bir konudur. Benim hukuk fakültesinde okuduğum yıllarda bu sorun tartışılırdı. Yanlıştır, doğrudur… Demokraside tartışılır. ‘Senin söylediğin şu araştırmalara, şu bilimsel verilere göre yanlıştır’ dersiniz. İnsanlar dinler, bakar hangisi doğru diye. Daha ayrıntılı bir tartışmaya gerek yok” diye konuştu.

Tutuklama kararının ölçütlerinin yasalarla belirlendiğine dikkat çeken Avukat Turgut Kazan, “Tutuklama niçin yapılır? Öncelikle delilleri korumak için. Korunacak bir şey yok. Ekmekle ilgili bir görüş tartışıyor. Kendi açısından; ‘Doğruyu öğrenseniz tüketim azalacak, Türk ekonomisine nefes aldıracak tahıl açısından. Yoksa 7,50’ye çıkacak. Ben mazot kullanıyorum, elektrik kullanıyorum…’ demek istiyor herhalde. İnsanlar söylemek istedikleri şeyi söyleyemezse toplumun dinamizmi kalmaz. 60’lı yıllarda tartışılan bir konuydu. Kimsenin aklına suçlamak gelmemiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, “Türkiye’nin insan hakları bakımından hangi noktaya geldiğini göstermesi bakımından çok önemli bence bu tutuklama. Ekmekle ilgili kendi görüşünü söylemiş. Bundan daha başka ifade özgürlüğüne giren ne olabilir ki? Bu görüşü paylaşır ya da paylaşmazsınız ama bunu söyleyebilmek serbestliğine, özgürlüğüne sahip olmanız gerek.

Asgari bir koşuldur ifade özgürlüğü bakımından. Bu nedenle tutuklanma oluyorsa ortada çok vahim bir durum var ifade özgürlüğü açısından” diyerek Kolivar’ın tutuklanmasının yarattığı tehlikeye dikkat çekti.

“AİHM’E GİDERSE MUTLAKA İHLAL KARARI ÇIKACAKTIR”

Türmen, “İfade özgürlüğü demokrasinin temel sütunlarından biri. Böyle bir tutuklamayla ifade özgürlüğünde Türkiye’nin durumunun ortaya çıkması demokrasi bakımından da hangi noktada olduğunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu bakımdan çok önemli bir karar. AİHM’nin birçok kararında ifade ettiği gibi sadece lehte olan ifadeleri değil aynı zamanda lehte olmayan, incitici, toplumun bir kesimini ya da devleti rahatsız edici söylemleri de kapsar. Bunu anlamamış olan bir devletin ifade özgürlüğünden söz etmesi dahi söz konusu olamaz. AİHM’ye giderse mutlaka bir ihlal kararı çıkacaktır” dedi.

“BU TUTUKLAMA İKTİDARIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTAYA KOYMASI BAKIMINDAN ÖNEMLİ OLMUŞTUR”

Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen ifade özgürlüğünün sınırlandırılabileceği koşulları hatırlattığı açıklamasında Türkiye’de siyasi iktidarın düşünce hürriyetine müdahalelerine, “İfade özgürlüğü şiddete teşvik ederse, hakaret, nefret söylemi varsa sınırlanır. Çok istisnadır sınırlanması. Önemli olan düşüncenin serbestçe ifade edilmiş olmasıdır.

Türmen, “Hayret etmemek lazım. Bunu biliyorduk ama bunun bu şekilde ortaya çıkması da doğrusu şaşırtıcı oldu. Seçime giderken ifade özgürlüğünün bu şekilde kısıtlanmasını sansür yasası ile birlikte düşünmek lazım. Sansür yasası tam da budur. Amaç iktidarın hakikat ötesi söylemlerinin korunmasıdır sansür yasasında, iktidarın ancak kendi istediği şeylerin halk tarafından bilinmesine izin vermektir. Anlaşılıyor ki seçim yaklaştıkça bunu daha çok göreceğiz. Çok garip doğrusu” diye konuştu…

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com