KUZEYEGEHABER-Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Gerçek Gündem TV’de Ekonomi Editörü Ökkeş Taşkın’ın sorularını yanıtladı.
Kur korumalı mevduatın getirisinin azaldığı iddialarına değinen Ulusoy, “Ben kur korumalı mevduatı bir kamyonun tepeden aşağı giderken fren ile balata dengesine benzetiyorum. Yani çok bastıkça ısınıyor, basmazsan döviz kuru artıyor. Zaten ekonomi de düz yolda fren, balatadır. Ama aşağı inerken fren balata da biraz ısınmalar fazla olur veya bırakırsan hız fazlalaşır.
Yani Türkiye’de şu anda böyle. Turizm gelirlerine ve swap değişimlerine endeksli bir ekonomide son bellidir. Yani o da kurun biraz daha yukarı gitmesidir. Hükümet tam gaz liralaşma için o gıcır gıcır paraları basacaktır ve herkese transfer adı altında dağıtacaktır” ifadelerini kullandı.
“HAYAT PAHALILIĞI YİNE OMUZLARIMIZDA OLACAK”
Merkez Bankası Başkanı Şahab Kavcıoğlu’nun açıkladığı yıl sonu enflasyon tahminine değinen Ulusoy, “Enflasyonun baz etkisiyle düşmesi hayat pahalılığını düşürmeyecek. Aksine her ay enflasyon oranları arttığı için aratacak. Kavcıoğlu’nun açıkladığı enflasyon tahmini aralık ayında baz etkisinin çok da yardımcı olmayacağını ve hayat pahalılığının yine omuzlarımızda olacağının bir göstergesi olarak söyleyebiliriz.
Yüksek enflasyonist bir ortamda eğer yıl içinde yaşanan enflasyon, yıl sonunda yaşanan enflasyondan büyük ise, ücretlere yıl içindeki en yüksek enflasyon oranında düzenleme getirilmeli” dedi.
“KRİZE 1-2 YIL DAHA EKLEMİŞ OLURUZ”
Ücretlilerin ekonomik krizden çıkış yolunu açıklayan Ulusoy, “Uygulanacak politikalar talebi artırmak yani geliri artırmaktan geçer. Biz yıl içindeki en yüksek enflasyondan zam vermezsek krize 1-2 yıl daha eklemiş oluruz” ifadelerini kullandı.
Büyüme rakamlarına ilişkin konuşan Ulusoy, “Ekonomiyi sağlıklı bir şekilde reel olarak hesaplamak için enflasyon verilerinizin sağlıklı olması gerekiyor. Bu durumda ‘yüzde 7’nin üzerinde’ dediğiniz büyüme eksi 7 büyümedir. Burada verilere ulaşmak için sağlıklı bir veri lazım ama Türkiye’de veriler sağlıklı değil” diye konuştu.
“DEVLETİN ESAS FONKSİYONU TEKTİR”
Gelir dağılımındaki adaletsizliğe ilişkin ise Ulusoy, “Gelir dağılımını düzeltmeden toplumu belirli bir seviyeye getirmek, teknolojik yapıda patent sayısını artırmak ve kültürel bağlamda yeni bir devrim yapmak hayal dahi edilemez. Devletin esas fonksiyonu tektir. O da sosyal refahı yükseltmektir” ifadelerine yer verdi…