KUZEYEGEHABER-Kuantum, çoklu evrenler teorisi, hipotez ve benzeri daha nice kavramı duymamış ya da tam olarak bilmiyor olabilirsiniz. Fakat paralel evren dediğimiz zaman eminiz pek çok kişi heyecanlanacaktır.
Adından da anlaşılacağı üzere paralel evren tıpkı bizim yaşadığımız evrene benziyor ancak bir o kadar da farklı. Bu düşüncenin yalnızca bilim kurgu kitaplarında, filmlerinde ve dizilerinde olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
Stephen Hawking gibi pek çok önemli bilim insanı çoklu evrenler teorisi üzerinden paralel evrenlerin de var olduğunu düşünüyor. Açıklaması fizikle yapılıyor olsa bile felsefe, kozmoloji, kuantum mekaniği gibi farklı alan ve disiplinlerde de paralel evrenler konusunda aynı şeyi düşünenler var.
Elbette konu biraz karışık ama basit anlatımla gelin paralel evren nedir, var mıdır, geçiş mümkün mü gibi merak edilen ve heyecanlandıran sorulara yakından bakalım.
İlk olarak: çoklu evrenler teorisi ve paralel evren nedir?
Çoklu evrenler teorisine göre birbirinden farklı ama benzer yönleri de olan ve gözlemlenebilir evrenler vardır, bu evrenlere paralel evrenler ya da alternatif evrenler denir. Gözlemleyebildiğimiz evrenin yaklaşık 93 milyon ışıklı genişliğinde olduğu düşünülüyor. Çoklu evrenler teorisine göre bu sadece küçük bir kısım.
Yine bu teoriye göre sonlu ya da sonsuz pek çok farklı paralel evren var. Paralel evrenler zaman, mekan, madde, enerji, fizik kanunları ve diğer konular bakımından benzer olabilir ya da tamamen zıt olabilirler. Fizik başta olmak üzere felsefe, kozmoloji, kuantum mekaniği gibi pek çok alanda çalışan kişiler paralel evrenlerin varlığından bahsetmektedir.
Paralel evren teorisi hakkındaki modeller:
Bugün bildiğimiz anlamda olmasa da çoklu evren kavramını 1895 yılında ilk kullanan kişi Amerikalı felsefeci ve psikolog William James olmuştur. O günden sonra yapılan çalışmalarda çoklu evrenler için alternatif evrenler, kuantum evrenler, geçişimli boyutlar, paralel boyutlar, paralel dünyalar, değişimli gerçeklikler, değişimli zaman tüneli, boyutsal düzlemler gibi ifadeler kullanılmıştır.
Modal realizm olarak anılan bir modele göre tüm paralel evrenler eşit gerçeklik düzeyinde varlardır. İlk kez 1970’li yıllarda ortaya atılan bu model felsefi bir görüştür. 1990’li yıllara geldiğimiz zaman matematikçiler ve fizikçiler, matematiksel sistemde eşit olan paralel evrenler olduğunu öne sürmüşlerdir. Bunların ruhani alemler olduğunu düşünenler de vardır ancak bilinen evrenle olan ilişkilerine dair iddiaların açıklaması yoktur.
Paralel evren kanıtlandı mı? İşte inceleyen bazı disiplinler:
Astronomi, din, felsefe, kozmoloji, kişi ötesi psikoloji, matematik, kuantum mekaniği, bilim kurgu ve fantastik kurgular ile özellikle fizikte çoklu evrenler ve paralel evrenler teorisi incelenmektedir. Çoklu evren hipotezini ve paralel evren teorisini destekleyen bazı fizikçiler şu şekilde;
Alex Vilenkin
Andrei Linde
Brian Greene
David Deutsch
Laura Mersini-Houghton
Leonard Susskind
Max Tegmark
Michio Kaku
Neil deGrasse Tyson
Raj Pathria
Sean Carroll
Stephen Hawking
Steven Weinberg
Bu isimler söz konusu teoriyi kanıtlamış ya da bilimsel olarak kesin olduğunu ortaya çıkarmış kişiler değil, yalnızca bunun fizik alanının bir konusunu olduğunu ve incelenmesi gerektiğini düşünen bilim insanlarıdır. David Gross, George Ellis, Jim Baggott, Paul Davies, Paul Steinhardt gibi bazı isimler ise paralel evrenlerin fizik alanının değil, felsefe alanının konusu olduğunu desteklemektedir.
Paralel evren var mıdır? Fizikte ve felsefede bazı hipotezler var:
Max Tegmark’ın dört seviyesi
Brian Greene’nin dokuz türü
Döngüsel teoriler
Felsefe ve mantıktaki hipotezler
Max Tegmark’ın dört seviyesi:
Kozmolog Max Tegmark, bildiğimiz uzayı kategorilere ayırarak çoklu evrenleri ve paralel evrenleri anlamak için dört temel seviye belirlemiştir. Max Tegmark’ın dört seviyesi şu şekilde;
Seviye 1’e göre başlangıç şartlarındaki Hubble kacmini kapsamak zorunda olan sonsuz bir uzay vardır ve bundan dolayı aynı fizik kurallarına sahip sonsuz sayıda evren vardır.
Seviye 2’deki kozmik şişme teorisine göre evren genişler ama bazı bölgelerde genişleme durduğu için kabarcıklar oluşur ve bu kabarcıklar paralel evrenlerdir.
Seviye 3’e göre kuantum mekaniğindeki her gözlemin farklı sonucu vardır ve bu her farklı sonuç, farklı bir paralel evren anlamına gelir.
Seviye 4’e göre matematik kullanılarak tüm paralel evrenler arasındaki ilişki teorik olarak ortaya çıkarılabilir.
Brian Greene’nin dokuz türü:
Amerikan teorik fizikçi Brian Greene, paralel evrenleri dokuz ana başlık altında toplamış ve her bir başlığı bir tür olarak değerlendirmiştir. Brian Greene’nin dokuz türü şu şekilde;
Enflasyonist evrende yeni evrenleri oluşturan cepler vardır.
Halkalı çoklu evrenler büyük patlama etkisiyle çarpışır ve zaman akışı değişir.
Holografik evren, bir boşluğun yüzey alan hacmi teorisine dayanmaktadır.
Kapitone evren, sonsuz evrendir ancak ışık hızı nedeniyle aynı anda bunlarda olamayız.
Kuantum evren, tıpkı Dünya oluşumu gibi yeni evrenlerin meydana gelmesidir.
Landscape evrenler, sicim teorisindeki calabi-yau şeklindeki cep evrenlerdir.
Membran evrenler, birlikte var olan 3 boyutlu branlardır.
Nihâî evren, mümkün olan matematiksel evrendir.
Simüle evren, çoklu evren teorisi ile kurulmuş bilgisayar sistemlerdir.
Döngüsel teoriler:
Sicim teorisinin uzantısı olarak 10’dan fazla uzay – zaman boyutunu öngören M-teorisi.
Kara deliklerin içinde paralel evrenler öngören kara delik kozmolojisi.
Zayıf insan bilincinin algılayacağı bir özel evrenin olduğunu öngören antropik ilke.
Felsefe ve mantıktaki hipotezler:
Kurgusal gerçekliğe göre kurgu vardır, kurgusal karakterler vardır ve bu nedenle benzer evrenler de vardır.
Modal gerçekliğe göre paralel evrenlerin var olduğunu düşünüyorsak bu düşünce bu dünyada gerçektir.
Trans-Dünya kimliğine göre sonsuz sayıda aynı evren kopyası vardır.
Biraz da heyecanlanalım: paralel evrene geçiş mümkün mü?
Çoklu evrenler ve paralel evren teorisi hakkındaki incelemelerden bugüne kadar elle tutulur bir sonuç alınmadığı için paralel evren var mıdır sorusunun yanıtından bile emin değiliz. Yani yapılan çalışmalar teorinin teorisi. Bu nedenle eğer varsa bile büyük bir şans eseri böyle bir şey yaşanmadığı sürece paralel evrene geçiş mümkün değil.
Herhangi bir bilimsel dayanağı olmayan biraz da kurgusal bir teoriye göre uyuduğumuz sırada metafizik olarak farklı bir boyuta yani paralel evrene geçiyoruz. Yani bu şekilde düşünürsek paralel evrene geçiş mümkün. Bu düşünceyi kabul ederseniz her gece farklı bir paralel evren keşfetmenin tadını çıkarabilirsiniz…
Kaynak-Webtekno