KUZEYEGEHABER-İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Sağlık Bakanlığı’nın hekimlerin mesai dışı ‘gönüllü’ olarak hasta bakmasına ilişkin kararına tepki gösterdi. Konuya ilişkin İz Gazete’ye açıklamalarda bulunan Kaynak, sağlık sistemine ilişkin eleştirilerini sıraladı.
‘1.3 MİLYAR HASTA’
Türkiye’de 20 yıldır ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında özelleştirme programı uygulandığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, şu an hastanelerde yaşanan yoğunluk krizinin nasıl meydana geldiğine dair süreci özetledi. Prof. Dr. Kaynak, şöyle konuştu: “Bu özelleştirme programı sağlık alanında ticarileşme sürecine neden oldu.
Ticarette de ne kadar çok müşteri olursa o kadar kârlılık söz konusudur. Bu nedenle de son 20 yıllık süreçte, ‘kışkırtılmış hasta’ profili dediğimiz ‘hasta yoğunlaşması’ hastanelere yönlendirildi. Sağlık hizmeti bir basamaklı hizmettir. İnsanlar önce birinci basamağa giderler, orada çözülmeyen ikinci basamağa gider, orada çözülmeyen de üçüncü basamağa gider.
Ancak Türkiye’deki hastanelerin çok büyük bir kısmı, levhaları değiştirilerek üçüncü basamak haline getirildi. Bütün bunların sonucunda da Türkiye’de maalesef hastanelerde aşırı bir yüklenme meydana geldi. Özel sektörün bazı hasta gruplarını da katacak olursak, Türkiye’de yılda 1.3 milyar civarında insan, sağlıkta sistemiyle temasa geçmekte… Bu, bir aydan daha kısa bir içerisinde Türkiye nüfusundan daha fazla hastanın sağlık sistemiyle temasa geçmesi demektir. Dolayısıyla bu durum randevu sistemini tıkadı.”
‘SİSTEM TIKANDI’
“Randevu sistemi tıkanınca hükümet panikledi” diyerek açıklamalarını sürdüren Prof. Dr. Kaynak, Sağlık Bakanlığı’nın uygulamalarına ilişkin de eleştirilerini sıraladı. Prof. Dr. Kaynak, “Bu sistem artık tıkandı ve çalışmıyor. Dolayısıyla sağlık sistemi üzerinden oy aldığını düşünen kamu yönetimi, panikleyince buna birtakım çözümler üretme çabasına girdi.
Bunlardan biri 5 dakikada hasta bakma hususudur. Beş dakikada hasta bakılmaz. Uluslararası standart, 20 dakikanın altında hasta bakılamayacağıdır. Ancak Türkiye’de hekimler 20 dakikada 4 hasta bakıyor. Sağlık Bakanlığı, şimdi de mesai dışı hasta bakma ile ilgili kararı açıkladı.
Hekimler, zaten 8 saatlik mesai süresi içerisinde yaklaşık 80-100 hasta bakıyor. Hastalara zaten bu koşullardan dolayı detaylı bakılamıyor. Bir yere gidip çözüm üretemeyen hasta diğer gün, sonraki gün başka yerlere müracaat ederek çare arıyor ama her yerde 5 dakika bakıldığı için çözüm bulamıyor. Hasta sayısının bu kadar kabarmasının sebebi de bu…” ifadelerini kullandı.
‘ZORLA YAPTIRILIYOR’
Sağlık Bakanlığı’nın, hekimlerin ‘gönüllü’ olarak mesai dışı hasta bakmasına dair kararını değerlendiren Prof. Dr. Kaynak, “Mesai dışı hasta bakma konusunda şunu sormak istiyorum, mesai saatinde 100 tane hasta bakmış olan bir hekimin önüne 101’inci hasta olarak gitmeyi düşünür müsünüz? Bunu vatandaşlarımıza soruyorum.
Dolayısıyla burada çok ciddi bir mantıksızlık, adaletsizlik ve iş bilmezlik var. Mesai sonrası hasta bakımı konusu, ‘Hekimler tarafından gönüllü olarak yapılacak, biraz daha para vereceğiz’ gibi gösterilse bile hastanelerin birçoğunda yönetim kadroları ve kamu yönetimi bunu hekimlere zorla yaptırmaya çalışmaktadır. Bunun yapılmasının sebebi, kamu yönetiminin sağlık sistemini oy potansiyelini artırmanın bir enstrümanı olarak görmesidir” dedi.
İZMİR DEĞERLENDİRMESİ…
Mesai dışı hasta bakma konusunu İzmir özelinde değerlendiren Prof. Dr. Kaynak, “İzmir’deki sağlık hizmetleri, oransal olarak Türkiye’nin diğer bölgelerindeki sağlık hizmetlerine göre daha iyi durumdadır. Bunun da sebebi İzmir’de daha fazla hekim ve daha fazla kapasiteli hastanelerin olmasıdır. Tabi ki başka yerlere göre daha iyi bir sağlık hizmeti olduğunu söylemek, sağlık hizmetinin nitelikli olduğunu göstermez. İzmir yine de daha iyi durumda…
Ancak İzmir’deki hastanelerde de çok ciddi malzeme ve donanım eksikliği, hekim ve sağlık personeli eksikliği var. Diğer bölgelere göre sağlık hizmetinde daha iyi bir noktada olan İzmir’de bile randevu sistemi tıkandı.
Mesai dışı çalışma, İzmir’de hem hekimler hem sağlık personelleri hem de sistem açısından daha hızlı tükenmeye yol açar” diye konuştu…