KUZEYEGEHABER-Basın İlan Kurumu (BİK), Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını tümüyle iptal etti. Eylül 2019’da alınan resmi ilan ve reklam durdurma kararı sebebiyle gazeteye 3 yıldır ilan verilmiyordu. Alınan son kararla, askıda tutulan bu hak tümüyle iptal edilmiş oldu.
BİRDEN FAZLA GAZETE ALMAK SUÇ SAYILDI…
Evrensel’de yer alan habere göre, BİK, bugün gönderdiği kararında, 19 Temmuz’da bayi denetimleri gerçekleştirildiğini, 20 Temmuz’da ise idari denetim yapıldığını ifade etti. Bayi denetim sonuçlarına yer verilen kararda, Emek Partisi’nin (EMEP) 13 farklı il ve ilçe örgütünün aldığı abone gazeteleri ile İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’de farklı bayilere gönderilen gazetelerin birkaç kişi tarafından toplu şekilde alınması, iptale gerekçe sayıldı.
‘BİK İKTİDARIN BASIN MAHKEMESİ GİBİ DAVRANIYOR…’
Evrensel’in avukatı Devrim Avcı, Anayasa Mahkemesi’nin, Basın İlan Kurumu tarafından verilen ilan cezalarına dair pilot kararını hatırlattı. Kararda, cezaların açıkça anayasaya aykırı olduğunun vurgulandığını ifade eden Avcı, şunları kaydetti: “Kurumun basın özgürlüğüne müdahale etmiş olması zaten Anayasa Mahkemesinin son kararında da açıkça ifade ediliyor. Basın İlan Kurumu, hükümete yakın bir basın mahkemesi, basın savcısı, basın hakimi gibi davranıyor. Kararlarını öyle alıyor. Bu kadar ‘bizden veya düşman’ yaklaşımı var. Gazetecilerin kartlarının verilmesi, reklamların takibi, kesilen cezalar…”
BİK’in Evrensel’e adeta hasmane bir tutum içerisinde olduğunu söyleyen Avcı, “Gerek verdiği ilan cezalarıyla, gerekse sürekli takip edip ‘açık aramaya çalışması’ ile BİK, Evrensel gazetesine karşı bence bir husumetle inceleme yapıyor, karar alıyor. Elimize ulaşan kararda bayileri denetlediğini, birden fazla gazete alındığını falan yazmış. İlan ambargosuna karşı Evrensel gazetesi ile dayanışarak gazete almayı suç saymış. Bu bir yanı. Ayrıca bir çifte standart. Mesela Hürriyet gazetesini, Yenişafak’ı ya da Sabah’ı… Yani başka herhangi bir ilan alan gazetenin, tüm Türkiye çapında tek tek bayilerden alındığına, böyle denetlendiğine inanmıyorum. İktidar yanlısı gazetelerin hepsinin tek tek okurlarca alınıp okunduğunu mu düşünmeliyiz? Kamu kurumlarında balya balya gördüğümüz iktidar yanlısı gazetelere benzer bir uygulama yapılıyor mu?” diye sordu.
‘SONUNA KADAR HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ…’
Avcı son olarak şunları söyledi: “Aslında bu bayilerden birden fazla alınan gazeteler, BİK’in ambargosu nedeniyle başlayan dayanışma kampanyaları kapsamında alınıyor. Yani diyarlar ki ‘Ben hem ekonomik olarak sizi sıkboğaz ediyorum, yolunuza her türlü engeli koyuyorum hem de sizin okurlarınızın sizinle dayanışmasına engel oluyorum’. Ne demek bu? ‘Sizin yayın yapmanızı engellemek istiyorum’ demek! Biz buna karşı tüm hukuki yollara tabii ki başvuracağız, itiraz edeceğiz. Dava süreci olacak. Olmadı, Anayasa Mahkemesi, AİHM… Kaç yıl sürerse sürsün bu iş, biz takipte olacağız.”
AYM: “BİK CEZALANDIRMA ARACINA DÖNÜŞTÜ…”
Anayasa Mahkemesi; BİK’in Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri için aldığı ilan kesme cezalarına dair 10 Ağustos’ta verdiği ihlal kararının gerekçelerinde, basın ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini, bunun yapısal sorunlardan kaynaklandığını söylemiş ve bunun için Meclise bilgi verilmesine hükmetmişti.
Basın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine vurgu yapan AYM, ayrıca “Basın İlan Kurumu kararlarının düzenleme amacından öteye giderek artık kimi basın mensupları açısından caydırıcı etki yaratabilecek bir cezalandırma aracına dönüştüğü ve bu durumun sistematik bir soruna neden olduğu gözlenmiştir” demişti.
Anayasa Mahkemesi bu kararla, resmi ilan ve reklam kesme cezalarına ilişkin koşulların çerçevesinin çizilmesi, belirli bir açıklık ve kesinlikte olan ifadelerle kanun maddesinin şekli ve maddi yönden yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve BİK’in değerlendirmeleriyle ilgili sistematik sorun olduğunu belirtmişti…