KUZEYEGEHABER-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, geçen hafta Emeklilikte Yaşa Takılanlar’a (EYT) yönelik bakanlık bünyesinde kurulan bir ekiple çalışma yürütüldüğünü söyledi.
EYT ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bilgin, EYT düzenlemesinin içeriğine yönelik olarak bakanlık bünyesinde kurulan bir ekiple yürütülen çalışma neticesinde en uygun formülün devreye sokulacağını söyledi.
“20 YILDAN BAŞLAYAN GECİKMELER OLACAKTIR…”
EYT ile ilgili formüller tartışılırken ‘EYT’nin görünen, görünmeyen yüzü’ başlıklı bir yazı kaleme alan Birgün yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik, şu ifadelere yer verdi:
“8 Eylül 1999 öncesi çalışanların emeklilikte yaşa takılma sorunun akut olduğu ve farklı koşullarda işe girdikleri için kazanılmış veya beklenen haklarında ciddi kayıplar olduğu doğrudur. O nedenle birinci kuşak EYT sorunu gecikmeksizin ve daha büyük mağduriyetler yaşanmadan çözülmelidir.
Ancak sorun sadece 8 Eylül 1999 öncesiyle sınırlı kalırsa ciddi bir dengesizlik ortaya çıkmış olacaktır. Örneğin yapılacak bir düzenleme ile 8 Eylül 1999 öncesi çalışanlar hemen veya kısa sürede emekli olma hakkına kavuşacakken, 9 Eylül 1999 ve sonrası işe girenler erkeklerde 17, kadınlarda 20 yıldan başlayan gecikmeli emeklilik yaşayacaktır. Bu dengesizlik bir gün geç işe girenler için bile söz konusu olacaktır”
“İLKELERİN İHLALİ OLUR…”
“EYT çözümü bütünsel olmak zorundadır” diyen Çelik, “EYT’nin görünen ve görünmeyen yüzü birlikte ele alınmalıdır. 8 Eylül 1999 öncesi işe girenlere getirilecek çözüme paralel olarak 9 Eylül 1999 sonrası için de yeni ve daha yumuşak bir yaş sistemi getirilmelidir. Aksi halde 8 Eylül 1999 milat alınarak yapılacak bir düzenleme “adil, makul ve ölçülü” olmayacaktır.
Kuşkusuz yasa koyucunun emeklilik koşullarını ileriye dönük değiştirmesi mümkündür ancak bu değişiklik bir günlük bir aylık, bir yıllık, birkaç yıllık kıdem farkı olan işçiler arasında 17 ile 20 yıla varan farklar yaratamaz. Bu eşitlik ve adalet ilkelerinin ihlali olur” dedi…