KUZEYEGEHABER-İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, TSK personel yasa teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda konuştu.
Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle Meclis’in battal hâle getirildiğini, muhalefet önerilerinin reddedildiği, diplomaside hiçbir kazanımın elde edilmediğini belirterek, iktidarı sert bir dille eleştirdi.
TSK YASASINDA YETKİ UYARISI…
Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli Kanunu’nun 49’uncu maddesine göre Genelkurmay Başkanlığına atanan orgeneral ve oramirallerin yaş haddinin 67 olduğunu belirten Çıray, teklifte getirilen değişiklikle Cumhurbaşkanına yaş haddini birer yıl süreyle 72 yaşına kadar uzatma imkânı vermekle, TSK’nın en yüksek komuta kademesini yozlaştıran, çökerten ve kurumsal yapısına yapılmış bir sabotaj olduğunu belirterek, “Kanun teklifinin 3’üncü maddesinin yegâne amacı Cumhurbaşkanının kudretini sonsuz bir keyfîlikle sınırsız bir maksimizasyona ulaştırmaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri için bunun sonuçlarının özellikle orta ve uzun vadede çok ağır ve yıkıcı olacağı aşikârdır ancak bu değişiklik, içine girmiş olduğumuz seçim sürecinin güvenliği açısından da çok ciddi bir sorundur. Yüce meclis bu riskleri, bu tehlikeleri bertaraf etmelidir ve kanun teklifinin bu maddesine dokunulmamalıdır” uyarısında bulundu.
TEKLİF YENİDEN DÜZENLENSİN ÇAĞRISI…
Genelkurmay Başkanının bir beş sene daha görevde kalabilmek için ordunun kurumsallığını feda etmemesi gerektiğini, teklif kanunlaşsa bile istifa etmesi gerektiğini savunan Çıray, maddenin yeniden düzenlenmesi çağrısında bulundu.
MİLLET HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR…
Ülkenin, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir buhranın pençesinde olduğunu, milletin ezici çoğunluğunun hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyleyen Çıray, kendi bütçesini savunmak için yeterli çoğunlukta bulunmayan ve kendi getirdiği kanuna sahip çıkmayan siyasi bir iktidarla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Orta sınıfın tükendiğini, yaşlıların, gençlerin koyu bir umutsuzluk içinde olduğunu belirten Çıray, AKP’nin sağlık sisteminin tükenmişliğini örtbas etmek için, Doktorların suçlu ilan edildiğini söyledi. Çıray, 1923’te onurlu bir başlangıç yapmış millet için çok hazin bir durum olduğunu vurguladı.
DIŞ POLİTİKADA SOMUT BİR KAZANIMIMIZ YOK…
İktidarın yıkıcı başarısızlığı bilerek ve muazzam bir organizasyonla inşa ettiğini ileri süren Çıray, ülkenin siyasi ve askerî dehası, Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısının hem tanığı hem mirasçıları olduğunu söyledi. Tek adam rejiminde ekonomi hızla bozulduğunu, hukuksuzluğun kurumsallaştığını ve Türk milletinin bir çöküşün altında ezildiği eleştirisinde bulundu. Erdoğan’ın dış politikayı kendi gücünü, iktidarını ve kişisel çıkarlarını korumak amacıyla araçsallaştırdığını ileri süren Çıray, AKP iktidarlarında Türkiye’nin dış politikada elde ettiği tek bir somut kazanımın olmadığını vurguladı.
DIŞ POLİTİKADA KURGUSAL OLAYLAR
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin önce veto edilmesinin kayıkçı kavgası olduğunu ifade eden Çıray, daha önce de bir çok kurgusal olaylara şahit olduklarını anımsattı. Çıray, Erdoğan iktidarında Türkiye’ye, Obama’nın çalışma masasına dayalı bir beyzbol sopasını, bazen danışmanın ağzından duyulan bir sifon, Trump’ın “Aptal olma.” sözlerini, Türk milletini “Katil ve soykırımcı” olarak nitelendirilmesini, Putin’in kapısında dakikalarca bekletme hakaretinin sopa olarak gösterildiğini ifade eden Çıray, havuç kısmında ise “Dostum Putin”, “Dostum Bush”, “Dostum Obama”, “Dostum Biden.” olduğunu söyledi.
KOF HAMASET SİYASETİ…
Türkiye’nin, kof hamaset siyasetinin sonucunda, Rusya’dan kan bedeli olarak alınan S-400’ler yüzünden 21’inci yüzyılda havacılık teknolojisinin en ileri aşamasını temsil eden F-35 programından çıkarılarak parasına el konulduğunu anımsatan Çıray, swap uğruna Erdoğan’ın “katil” dediği Suudi prens yanında çökmüş gösteren seçilmiş fotoğraflara vurgu yaptı.
YPG VE FETÖ’YE TERÖRİST DEMİYORLAR…
Finlandiya ve İsveç’in PYD, YPG ve FETÖ’ye “terör örgütü” demediklerini, Finlandiya Cumhurbaşkanının, “Dokümanda bu örgütlere terörist muamelesi yapılmıyor ve aynı zamanda Türkiye’nin istediği şekilde isimlendirilmediler, YPG’ye insani yardım yapılabilir.” dediğine dikkat çeken Çıray, bu durumun Türk milleti için kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi.
MİLLET ERDOĞAN’IN KODLARINI ÇÖZDÜ…
Türk heyetinin NATO toplantısında Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Başkanının yemeğine katılarak fotoğraf vermelerinin içini yaktığını söyleyen Çıray, bu durumun Türk dış politikası ve Türk millî meseleleri için bir felaket olduğu eleştirisinde bulundu. Çıray şöyle konuştu:
“Mutabakat metnini imzalayanlar PYD ve YPG’nin PKK uzantısı olduğu iddiasından vazgeçmiş görünüyorlar, yazıklar olsun! ABD resmî açıklamasında Erdoğan-Biden görüşmesinde F-16’lar da gündeme gelmemiş. Sayın Erdoğan’ın “bu can bu bedende oldukça” diye başlayan boş afra-tafralarının ardındaki kodları dünya âlem çözdü, derin ekonomik ve sosyal buhran milletimizin de çözmesini sağladı. Milletimizin “ensar” adı altında milyonlarca Suriyelinin neden sınırlarımızdan geçmesine izin verildiğini artık idrak ettiğini görüyoruz. Suriyelilerle ilgili AKP politikalarının vicdan ve merhamet yoksunu bir politika olduğunun da iyice farkına vardık.
Yunanistan’ın tam on beş yıl boyunca İzmir’in, Aydın’ın dibindeki Ege adacıklarını silahlandırmasına göz yuman Erdoğan’ın neden şimdi Miçotakis’le atarlanmaya başladığını da Türk milleti anlıyor. Modernliğin, medeniliğin yolunu dişiyle tırnağıyla açmış büyük Türk milleti bunu da aşacaktır…”
