KUZEYEGEHABER-Piyasada geçen yıl 50 kiloluk bir çuval şekerin fiyatı 200 lira ikin bu yıl 850 liraya geldi. Bu artış da tezgâha yansıdı. Bayram için evlerde tatlı pişirilmezken baklava almak da lüks oldu. Fıstıklı baklavanın kilosu bazı yerlerde 350-400 liraya kadar çıkarken, vatandaşlar fiyatı daha uygun olan ürünlere yöneldi, ancak onları da evdeki kişi sayısına göre adetle (dilimle) almaya başladı.
Tatlıdaki maliyet artışı ve bayram öncesi çarşıda yaşananları esnaf ve yurttaş ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
İstanbul Şekerci, Pastacı, Helvacı, Tatlıcı ve Şekerli Mamuller Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Aykut Şener, un, şeker ve işçilik maliyetlerindeki artış nedeniyle kazanamadıklarını anlattı. Şener, şunları söyledi:
‘KENDİ KARLARIMIZDAN FEDAKÂRLIK YAPTIK’
Şeker fiyatlarında geçen seneye nazaran yüzde 200 artış var. Fakat biz bunu vatandaşa yüzde 100 civarında yansıttık. Kendi karlarımızdan fedakârlık yaptık. Piyasada şeker sıkıntısı yok, fakat pahalı. Şu an şekerin çuvalı 850-860 TL bandında. Geçen sene yarı fiyatlarındaydı. Eskiye nazaran kiloyla tatlı alanlar yarım kilo, 250 gram hatta adet tatlı almaya başladı. Bir de lüks alacaklarına, örneğin baklava yerine tulumba, lokma, şekerpare gibi ürünler alıyorlar. Çikolata yerine de şeker alıyorlar.
‘EN ÇOK HİLELİ GIDA ÜRETENLERLE MÜCADELE EDİYORUZ..’
Ambalajsız ve markasız ürünlerden uzak durulmasını tavsiye ediyorum. Biz en çok hileli gıda üretenlerle mücadele ediyoruz. Dolgu olarak çekirdek kullananlar, yer fıstığını boyalı hale getirip fıstık görünümüne satanlar var. Glikoz kullananlar var. Bir de kaçak işçi çalıştıranlar var. Bunlar tabii maliyetleri etkileyen hususlar.
‘HALA 2022’DE AÇIKTA SATILAN GIDALARDAN ALANLAR VAR..’
Hala ve hala 2022 yılında kamyon arkalarında, yerlerde, açıkta satılan gıdalardan alanlar var. Vatandaşlardan rica ediyorum buralardan alışveriş yapmasınlar. Cezaların arttırılması yönünde Ticaret Bakanlığı ile yazışmalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor. Ayrıca dükkânın kirası ve konumuna göre, fiyatlarda farklılık gözleniyor.
‘100 TL’NİN ALTINDA BAKLAVA ALINMASINI TAVSİYE ETMİYORUM..’
Tabii ki 25 TL 30 TL’ye baklava almalarını tavsiye etmiyorum. Baklavanın 350-400 TL’ye satıldığı yerler var. Oralardan da alınmasını tavsiye etmiyorum. Bunun bir değeri var. Fıstığın kilosunun 350 lira olduğu, tereyağının 150 lira olduğu günümüzde tatlının bir maliyeti var. Yüz liranın altında baklavayı almalarını tavsiye etmiyorum ama tabii 350 lira gibi farklı rakamları da boşu boşuna vermesinler. Az yesinler, öz yesinler yani göz yanılır, mide yanılmaz.
‘KİLOLUK BAKLAVA SATIŞLARIMIZ AZALDI..’
İnsanlar çikolata yerine şeker, baklava yerine tulumba, lokma, şekerpare gibi daha uygun fiyatlı ürünler alıyor ve de kilolarca alacağına yarım kilo, 250 gram alıyorlar. Plastik küçük kutularda satışımız var. Bunun normalde geçen seneyle kıyasladığımız zaman plastik kutu satışlarımız 4 misli artmış durumda. Bu da şu demek; kiloluk baklava satışlarımız azaldı. Fakat küçük ölçekte gramajlı ürünler satıyoruz.”
50 YILLIK ESNAF DA YAŞANANLARDAN ŞAŞKIN..
Feriköy’de 50 yıldır esnaflık yapan pastane sahibi Kazım Üstün de şeker fiyatlarından şikâyet ederek vatandaşın ucuz ürünlere yöneldiğini söyledi. Yaşadıkları karşısında şaşkın olduğunu belirten Üstün şunları aktardı:
‘BİZ DE ŞİKAYETÇİYİZ. ŞEKER FİYATI ALDI BAŞINI GİTTİ’..
Biz de çok şikayetçiyiz şeker fiyatlarından. Şeker fiyatı aldı başını gitti, yani nereye gitti bilmiyorum. Marketten aldığımız 5 kiloluk şeker 40 TL’den son 2 ayda 2 katına çıkarak 80 TL oldu. Çuvalla aldığımız şeker de 780 liradan 850 liraya çıktı. Yani bu fiyatlar nereye kadar gidecek şaşkınız. Un fiyatı yine öyle. Şu anda çuvalı 500-600 liraya geliyor. Yani bizim maliyetlerimiz gerçekten çok arttı. Müşterimizin alım gücü az olduğu için bizde fiyatlarımızı artıramıyoruz. Mesela geçen sene baklavayı 50 liraya satıyorduk bu yıl 120 liraya satıyoruz. Şekerpareyi 30 liraya satıyorduk 60 liraya satıyoruz. Yani yüzde 150 fiyatlar yükseldi.
‘EVDE 4 KİŞİ VARSA 4 DİLİM BAKLAVA ALIYORLAR..’
Müşterimiz de daha ucuz ürün arıyor. Tulumba tatlısı bugün daha uygun 40-50 lira kilosu. Şekerpare gibi ucuz ürün almaya çalışıyor. Cevizli baklava daha çok satılıyor. Çünkü cevizli, fıstığa göre daha uygun. Bizim ana maddemiz un, yağ, şeker, yumurta hepsinin fiyatı yüksek. Eskiden kiloyla tatlı alanlar şimdi yarım kilo, 250 gram, evde 4 kişi varsa 4 dilim baklava alıyorlar. 100 liranın altında baklava alınmaz. Bu rakam tulumba için 50 lira, şekerpare 50-60 lira. Bu fiyatların altında ürün alınmaz.”
Mecidiyeköy’de ailesiyle birlikte 12 yıldır tatlı satan Sağma Kalkan şekere gücün yetmediğine dikkat çekti. Kalkan satışlarıyla ilgili şunları söyledi:
‘İNSANLAR GELDİĞİNDE ÇOK ÜZÜLÜYORUZ..’
İnsanlar gelip sadece 5 liralık, 3 liralık tulumba tatlısı veyahut 2 tane halka alabiliyor. Neden? Şekere güç yetmiyor, yağa güç yetmiyor, hiçbir şey alamıyoruz. İnsanlar geldiğinde çok üzülüyoruz. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama ben de kiramı ve gelirlerimi karşılamakta sıkıntılar yaşıyorum. Şeker 700-800 TL olur mu? Bir teneke yağ bin lira olur mu ya? Her iş başını aldı gitti. İnsanlar alamıyor zaten.
‘İNSANLAR GELİP ‘5 LİRALIK VER, 10 LİRALIK VER, 15 BEŞ LİRALIK VER’ DİYOR..’
Geçen sene 60 liraya sattığım baklavayı ben şu an 100 liraya satıyorum. Tulumbayı geçen sene 20 liraya satıyordum. Ben şu an 40 liraya satıyorum ve en uygunu fiyatlı satış yapan benim. Zaten insanlar kafasına göre fiyatlama yapıyor. Tatlının kilosunu 80’e, 70’e 60’a verenler var. Yazık günah ya. Biri dur desin artık. İnsanlara yardımcı olsunlar. Geçen sene ben günlük 8-9-10 tepsi baklava satıyordum. Ben bu sene 3 tepsi satamıyorum. Sattığım hep tulumba var. Niye? Çünkü insanlar gelip ‘5 liralık ver, 10 liralık ver, 15 beş liralık ver’ diyor. Hep böyle. Çünkü şartlar ağır. İnsanların da alım gücü az. Sen 4,5 milyar (4.500 TL) asgari ücret ettin. 7 bin lira ev kirası ettin. Evde 3 kişi çalışsa onu karşılayamıyor.”
Vatandaşlar da bayramda tatlı alamamaktan, misafirlerine baklava ikram edememekten şikayetçi. Bayramda gelen misafirine su ve kolonya ikram edeceğini söyleyen vatandaşlar var. Fiyatlardan şikâyet eden vatandaşlar da şunları söyledi:
‘LOKUM ALACAĞIZ, O DA FISTIKSIZ..’
Orhan Arslan: Malum hayat pahalı. Yani aldığımız maaşlar 2,5-3,5 milyar (bin) lira. Ne alabiliriz ki? Yani mazota zam geldiğinde bütün ürünlere zam geliyor. Domatestir, salatalıktır, patlıcandır hepsi zamlanıyor. Lokum alacağız. O da fıstıksız. Gelen misafirlerimize kolonya ikram edeceğiz. Yani tatlı alamayacağız. Çok pahalı. En kötü tatlının kilosu 80 liradan başlıyor. Hayat pahalı. Elimiz boş geçecek.
‘MİLLETLE DALGA GEÇİYORLAR..’
Alaaddin Kalkan: Gönül ister ki her şeyi alalım ama mümkün değil. Çünkü her şey pahalı. İnsanlar geçinemiyor, ekmek bulamıyor. Geliri iyi olanların dışında insanların tatlı alabileceğini düşünemiyorum. Vallahi herhalde bir ara kadayıf almıştım. Millete para verilecekti. Bayram ikramiyesi 2 bin lira olacaktı. Çıkıp televizyonda biri konuşuyor öteki ötekini yalanlıyor. Olan millete oluyor. Milletle dalga geçiyorlar.
‘BİR ŞEY İKRAM EDECEK GİBİ DEĞİL, HERHALDE SU, HAYAT ÇOK ZOR..’
İsmini vermek istemeyen emekli yurttaş: Zamanla her şey daha kötüye gidiyor. Hani sanıyorum bu zamanın ruhu böyle bir şey. Hep teselli buluyoruz, bir sonraki gün daha mı iyi olur falan diye. Umutlarla evet ‘yarın 2 kilo baklava alırım. Belki 250 gram baklava olmasa da vitrinden bakarım, geçerim ki’ Böyle esprili bir bakışımız var. Galiba çöktükçe mizah gücümüz artıyor. Bilmiyorum, her şeye böyle gülüyoruz ama bayramda tatlı olmayacağı kesin. Bence sohbet edeceğiz herhalde. Başka bir yolu yok. Bir şey ikram edilecek gibi değil, su herhalde, sohbet edecek gibi görünüyoruz…