KUZEYEGEHABER-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat’in konuğu oldu.
Yeni yıl ile birlikte yapılan fahiş zamlara tepki olarak ve elektriği kesilen 4 milyon aileyle dayanışmak için elektrik faturasını ödemeyeceğini söyleyen ve dün elektiriği kesilen Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
4 milyon ailenin elektriği kesildi. 2022’nin başından itibaren gelen olağanüstü zamları da kattığımızda rakamın büyük olduğunu düşünüyorum. Ama açıklamıyorlar.
Eğer siz o ailelerin dramını yaşarsanız ve onların sesi olursanız siyasetçi olarak işinizi yapmış olursunuz. 4 milyon aile elektriksiz kaldığında ben nasıl sessiz kalabilirim. Ben onların derdine derman olmak için, sorunlarını geniş kitlelere duyurmak için, ekonomi politikasının hangi felaketleri getirdiğini topluma anlatmak için yaptım.
“1 HAFTA SÜRDÜRECEĞİZ..”
Bu kararı eşimle beraber aldık ve bu kararı 1 hafta boyunca sürdüreceğiz.
Milletvekiliyim, aldığım aylıkla elektrik faturamı rahatlıkla ödeyebilirim ama ben milyonların sesi olmak istedim. 21. yüzyılın Türkiyesi’nde evlerde elektrik yoksa, 4 milyon hanede elektrik yoksa, en azından koltuklarında rahat oturan beşli çetelerin de bilmesi gerekir, saray sosyetesinin de bilmesini istedim. Sizin bir eliniz yağda bir eliniz balda.
Komşularımız sağ olsun bize aydınlatma aracı getirmişlerdi. Güzel bir komşu dayanışması örneği de sergilediler.
“SARAY DUYDU MU?..”
Biz geniş kitlelere sesimizi duyurduk da acaba saray duydu mu? Sarayın oligarkları duydu mu, beşli çeteler duydu mu?
AK Parti’ye yakın bazı arkadaşlar “Biz sizin elektrik faturanızı ödeyelim” diyerek ucuz kahramanlık yapıyorlar. Hala ne yaptığımı, niçin yaptığımı kavrayamamışlar. Elektrik faturası dediğiniz benim için düşük bir rakam ama bu faturayı ödeyemeyen milyonlar var, bundan haberleri yok.
MİLLET İTTİFAKI LİDERLERİNE TEŞEKKÜR..
Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin sayın genel başkanları aradılar, sağ olsunlar. Elektriği kesilen ailelerin sesini duyurmak açısından oluşturulan farkındalığın ne kadar önemli olduğunu fark ettiler, desteklerini ifade ettiler. Kendilerine yürekten teşekkür ederim.
Bunun sivil itaatsizlik olmadığını ve bunun bireysel bir direniş olduğunu ifade ettim. Evin önüne kalabalıkların gelmemesini istedim çünkü olay başka mecralara taşınabilirdi, farklı sonuçlar doğurabilirdi. Oysa bu bireysel bir çaba. Bütün dünyaya, Türkiye’nin insanına, yaşanan haksızlığı göstermek istedim.
Eleştirenler doğal olarak var. Bir haksızlık varsa, bu ülkede insanlar mağdur oluyorlarsa mağdurun sesi olmak gerekiyor. Mağdurlar, gelir seviyesi düşük olan insanlar. Büyük ölçüde kentin varoşlarında yaşıyorlar ve seslerini duyuramıyorlar. İktidar sahiplerinin bu sesi duyması lazım.
Emeklilerin derdi gerçekten çok büyük, geçinemiyorlar. Ben bütün konuşmalarda emeklilere en azından 2 bayramda asgari ücret kadar bir ikramiye verilmesini istemiştim, bin lira yaptılar. Aradan uzun süre geçti bin lirayı sabit tuttular. ‘Enflasyon var, arttırın’ dedik, bin 100 lira yaptılar. Şimdi önce topluma ‘Verebiliriz, çalışıyoruz üzerinde’ gibi açıklamalar yapıldı sonra arttırmayacaklarına dair net bir tablo çıktı ortaya.
Asgari ücret açlık sınırı altında olur mu Allah aşkına? Eğer siz asgari ücreti açlık sınırı altında tutarsanız orada insanlar perişan demektir. Bunları değiştireceğiz, hiç kimse endişe etmesin. Bu ülke zengin ve güçlüdür….