KUZEYEGEHABER-Çiğli Belediyesi şirketi Çibel A.Ş. ile ile Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube arasında süren ve 836 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinde anlaşma sağlanamayınca işçiler bugün greve çıktı. Çiğli Belediyesi önünde toplanan işçiler basın açıklaması gerçekleştirdi.
‘SEFALET ÜCRETLERİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ..’
Basın açıklamasını okuyan Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin, TİS sürecinde 15 ekonomik ve sosyal maddede ise anlaşma sağlanamadığını açıkladı. Gümüştekin, “Yaptığımız görüşmede en düşük ücrete verilen zam oranı yüzde 31 civarında olmuş, ücret sıkalası yukarılara çıktıkça zam oranı da düşmüştür. Yani her bir ücretimize seyyanen zam artışı ön görülmüştür.
Toplu iş sözleşme görüşmesi sonrasında yönetici, temsilci ve üyelerimizle yapmış olduğumuz toplantılar sonucunda verilen zam oranı kabul görmemiş, greve çıkmak sendikamız ve işçiler açısından kaçınılmaz olmuştur. Şube yönetimi ve temsilciler olarak toplu sözleşme taslağını hazırlarken enflasyon oranı yüzde 20 civarlarında iken, bugün gelinen noktada TÜİK’ in açıkladığı enflasyon oranı yüzde 61’lere ulaşmıştır” diye konuştu.
AKP iktidarı tarafından yapılan zamlar sonrası işçilerin en temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarına vurgu yapan Gümüştekin, “Bu enflasyonla, bu zamlarla insanca yaşamak, ailemizi geçindirebilmek, çocuklarımızın geleceğini planlamak şöyle dursun en ufak isteklerini dahi karşılayabilmek mümkün değildir. Her gün temel gıda maddelerine zamlar yağarken işçilere, emekçilere, emeklilere ve dar gelirlilere siyasi iktidar tarafından, hayat dar edilirken; biz işçiler, yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin karşısına bu böyle gitmez diyerek çıkacağız ve sefalet ücretlerine teslim olmayacağız.” dedi.
‘AÇIK VE NET’
Gümüştekin ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Biz işçiler, emekçiler olarak ücretlerimizin her geçen gün eridiğini, bugünün ekonomik koşullarında geçen yıl ücretlerimize yapılan zamların daha elimize geçmeden enflasyona yenik düştüğünü, alınterimizin neredeyse her gün zamlanan faturalara aktığını hepimiz biliyoruz. Toplu sözleşme görüşmelerimiz devam ederken bile talep etmiş olduğumuz ücret artışı ekonomik kriz karşısında enflasyonun altında kalmış, istenilen zam oranının da bir kıymeti kalmamıştır.
Ağırlaşan yaşam koşulları, artan enflasyon, ardı arkası kesilmeyen zamlar, yaşanan ekonomik ve siyasal kriz, işçi sınıfına yönelik saldırıları derinleştirmektedir. Toplu iş sözleşmemizin bitmediği her gün, ücretlerimizin eridiği ekonomik kriz ile bizleri daha fazla karşı karşıya bırakmaktadır. Zira biz işçileri kendi başına ne kadar ücret aldığımız değil, aldığımız ücretlerin, ihtiyaçlarımızı karşılayıp karşılamadığı ilgilendirmektedir. Bu açıdan bizim için durum açık ve nettir; insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz..”
SÜREÇTE NE YAŞANDI?..