“Güney Marmara Dayanışması olarak BANDIRMA CUMHURİYET Meydanında, Zeytinlikler ve Koruma alanları ile ilgili çıkartılan yönetmeliklere karşı sesimizi duyurmaya çalıştık.
Çok ciddi değişimlerin yaşanacağı bölgemiz ile ilgili de farkındalık yaratma çabamız devam etti. Basın açıklamamızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sevgili Bandırmalılar, Erdekliler, Edincikliler, Manyaslılar, Gönenliler, Balıkesirliler atalarımızdan bize miras kalan zeytinliklerimizi kamu yararı deyip maden sahasına, kömür ocağına çevirecek yönetmeliğe karşı olduğumuzu söylemek için buradayız.
1 Mart 2022’de 31765 sayılı Resmi Gazetede Maden yönetmeliğinin 115. Maddesine eklenerek çıkarılan yönetmelikle 1939’dan beri 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde 7 kez değiştirilmeye çalışılmış milletvekillerinin vicdanı, halkın tepkisi nedeniyle Zeytincilik kanununu değiştirmeyi başaramamışlardır.
1 Mart 2022’de çıkan yönetmelikle 50 yaşındaki, 100 yaşındaki, 1600 -1800 yaşındaki zeytinliklerimizi sökecek, binlerce yılda oluşan verimli tarım toprağını kaldırarak maden sahasına çevirecektir. Bu yönetmelikle 5 yıl bilemedin 15-20 yıl sonra burada maden kalmadı diyerek zeytin fidanları dikerek yeniden zeytinliğe çevirmeyi vaat etmektedir. Bu zeytin fidanları ancak 15 yılda büyüyerek verimli hale gelir. Oda verimli toprakta olursa.
20 yılda 4 milyon hektar tarım alanı üretim dışı kalmış, buğday üretimi 15 milyon tonlara gerilemiş, ayçiçeği ve yağ ihtiyacında %74 oranına varan bir dışa bağımlı hale getirilmiştir. Dünyanın en büyük ayçiçeği yağı ithalatçısı Türkiye’dir. Bugün zeytinyağının litre fiyatı 50 TL’ye çıkmıştır. İnsanımız yağı gramla alabilmekte.
Buğday ambarı Anadolu’yu buğdaya aç, ekmeğe aç hale getirdiniz. Bugün ithal buğday olmasa soframızda ekmeğimiz yok. Yıllardır maliyetler altında ezilen köylüyü düşük buğday fiyatıyla küstürüp üretim yapamaz hale getirdiniz. Şimdi sırada zeytin var.
Zeytin kutsaldır, yoksulun ağacıdır, köylünün geçim kaynağıdır.
Türkiye’de yetiştirilen 190 milyonun %7’si 12 milyonu Balıkesir’de dir. Bizim topraklarımızdadır.
Bugün hangi maden sahasında verimli toprak kalmış gösterin bize, hangi maden sahasının üstü yemyeşil, meyve bahçesi, sebze bahçesi, orman veya zeytinlik. Binlerce yıl beklemek gerekir.
Bir santim tarım toprağı 1000 yılda, 40-50 cm yüksekliğinde verimli toprak tabakası 20-25 bin yılda oluşuyor. 1 gr toprağın içinde o toprağın verimliliği için çalışan milyonlarca canlı var. Bu toprağı verimli yapan o toprağın içindeki ekosistemdir. Siz bir saniyede bu toprağı taşıyacak, ekosistemi yok edeceksiniz, sonra getirip yerine koyacağım diyeceksiniz.
Hangi güçle 20-25 bin yılda katman katman oluşan bu verimli tarım toprağını bir anda getirip yerine koyacaksınız. Hangi güçle, hangi teknoloji ile? Yok öyle bir teknoloji. Zeytinciliği bitireceksiniz. Yeter ki madenci kazansın.
Söktüğünüz zeytin ağacı taşınarak başka bir yere ekilecek mi, hadi ekildi diyelim yaşayacak mı? Diyelim yaşadı meyve vermesini nasıl sağlayacaksınız? Garantiniz var mı, yok. Çünkü yerinden söktüğünüz zeytin ağacı doğduğu, büyüdüğü, verim verdiği toprağa göre kendini ayarladı, metrelerce toprağın altındaki su yollarını buldu ve beslendi. Zeytin ağacının köklerini söktünüz, parçaladınız yeni ektiğiniz çukurda toprağı saracak, can bulacak gücü kaldı mı?
Kamu yararı diyorsunuz, hangi kamu?
Zeytin değil, zeytinliğin sahibi çiftçi değil, Bandırma halkı değil, Balıkesir’li değil, hangi kamu? Biz halk olarak bunda bir kamu yararı göremedik. Ama Yunanistan’ın, İspanya’nın, İtalya’nın, Fas’ın kamu yararı var evet, toprağın altındaki bir avuç kömür için binlerce yıldır toprağın üstünde yetiştirdiğimiz hazinemizi zeytinimizi katleden madencinin kamu yararı var evet ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kamu yararı yok.
Dünyanın en büyük zeytin üreticisi kim biliyor musunuz? İspanya, ardından İtalya ve Fas sonra Türkiye. Bugün İspanya dekardan 3.807 kg zeytin üretirken Türkiye dekardan 1.735 kg zeytin üretiyor. Dünya’nın dördüncü büyük üreticisi TÜRKİYE.
Dünya zeytinyağı üretiminde birinci sırada İspanya var yine, sonra İtalya, Yunanistan ve Türkiye geliyor. İspanya 600 bin ton zeytinyağı üretirken, Türkiye 172 bin ton üretiyor.
İspanya’nın, İtalya’nın, Fas’ın Yunanistan’ın diğer zeytin üreticisi ülkelerin ve çiftçilerinin kamu yararı var çünkü bizdeki zeytin ve zeytinyağı üretimi durunca onlardan İTHAL edeceğiz. Dünyanın diğer ülkelerindeki zeytin ve zeytinlikler daha çok para edecek. Zeytinlerini, zeytinyağlarını daha pahalıya satacaklar.
Biz nasıl İspanya’yı yakalarız, bu insanlar nasıl bu verimi elde ediyor, öğrenelim uygulayalım, daha fazla zeytin, zeytinyağı üretelim, zeytin sahaları yaratalım, deneceğine KAMU YARARI deyip yok edecekler. Çiftçim, köylüm kazansın deneceğine madenci kazansın deniyor.
“Bir ton zeytinyağı 3200 dolar
Bir ton mermer 500 dolar…
Bir ton kömür 200 dolar…
Zeytin binlerce yıl ürün veriyor. Değer mi?
Bugün Artvin’den Tekirdağ’a, Şırnak’a kadar Anadolu topraklarında zeytin yetiştirilmektedir. Zeytin Kanununa aykırı bu yönetmelikle tarım toprakları kalbura çevrilecek, zeytinlikler yok edilecektir.
Sevgili Bandırmalılar, Erdekliler, Edincikliler
Bandırma Erdek körfezinde Beyköy ve Bezirci köylerinde Türkiye’nin en verimli tarım topraklarına yapılmak istenen Metal Organize Sanayi Bölgesinin yapım alanında yüzlerce zeytin ağacına kabaklama yapıldı. Kabaklama hangi ağaca yapılır? Yanmış ağaca, hasta ağaca yapılır. OSB yapacakları arazideki bu zeytinleri verimsiz diye kesmeye kalkacaklar, kestirmeyeceğiz.
Buğday ambarı Anadolu’yu buğdaya aç, ekmeğe aç hale getirdiniz. Bugün ithal buğday olmasa soframızda ekmeğimiz yok. Yıllardır maliyetler altında ezilen köylüyü düşük buğday fiyatıyla küstürüp üretim yapamaz hale getirdiniz. Şimdi sırada zeytin var.
Yetti mi, yetmedi….
5 Mart 2022 tarihinde doğal sit alanları ’da talana açıldı. Bu sayede Erdek’te Balıkesir’in ve Anadolu’nun özenle korunması gereken doğal sit alanları delik deşik edilebilecek, bakmaya doyamadığımız korunan alanlar, ormanlar, korunduğu için insan sokulmayan alanlar madencilik, enerji santralleriyle, turizmle yok edilecektir.
Zeytinimizle, buğdayımızla, pirincimizle, balımızla, peynirimizle, bin bir çeşit tarım ürünümüzle, tarihi sit alanlarımız Kyzikos ve Daskyleon Antik kentleri, Hadrian Tapınağı ve Kirazlı Manastırımızla, şelalelerimizle, kaplıcalarımızla, tarım ve turizmimiz ile paha biçilmez, zehirsiz, sonsuz bacasız sanayiye ve en kıymetli madenlere sahibiz.
Tarım alanlarına sanayi istemiyoruz, 2000 yıllık Kyzikosun, Kapıdağ Ormanlarının, Manyas Kuş Cennetinin, Bandırma ve Erdeğin muhteşem doğasının, Marmara Denizinin, sahillerin yönetmeliklerle, Ağır Metal Organize Sanayi Bölgesi ile yok edilmesini istemiyoruz.
Kapıdağ ormanlarını yok edecek Ballıpınar ile Ormanlı arasına yapılması planlanan mermer maden sahasını istemiyoruz. Kapıdağ yarımadası Marmara Adası olmayacak.
Biz Bandırmalılar, Erdekliler, Edincikliler, Manyaslıslar, Gönenliler, Balıkesirliler olarak Edinciğin dünyaca ünlü su zeytinini size söktürmeyeceğiz.
Zeytinliklerimizi, doğal sit alanlarımızı, ormanlarımızı, Bezircinin, Beyköyün buğday tarlalarını sizlere yok ettirmeyeceğiz. Bu yönetmeliklerin hemen geri çekilmesini talep ediyoruz. Köylüsünden şehirlisine, sektör örgütlerinden sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilere bu talana karşı birlikte dayanışma ile mücadelemize devam edeceğiz..”