KUZEYEGEHABER-İzmir’in Aliağa İlçesi’nde 22 gemi söküm firmasında çalışan yaklaşık bin 500 işçi, düşük ücret ve çalışma koşullarının ağır olması gerekçesiyle 11 Şubat’ta grev kararı almıştı. İşçilerin haklı direnişi ses getirirken, eylemin 11’inci gününde işçiler işlerine geri dönme kararı aldı.
İz Televizyonu’nda Bülent Kepenk ile Emek Dünyası programının konuğu olan Aliağa Gemi Söküm İşçisi Ahmet Saygılı, eylem sürecinde yaşananları anlattı. Talepler sağlanmadan işçilerin direnişinin 11’inci günde bitmesinin altında yatan sebeplerden de söz eden Saygılı, bütün işçilerin hak arama mücadelesinde büyük deneyimler kazandığını da belirtti.
Gemi söküm işçilerinin direnişe başlamasının tek sebebinin hak arama mücadelesi olduğunu söyleyen Saygılı, süreci şu şekilde anlattı:
“Gemi sökümünde bulunan bir firmanın yeni yılla birlikte işçilerin ücretlerine yüzde 100 zam yaptı. Diğer şirketlerde bulunan patronlarda rekabet olacağı için bu zammı geri çekmesi için şirkete baskıda bulunuyor ve işçiler haklarının geri alınmasına itiraz etti. Kendi aralarında bir süre eylem yaptılar ve 12 Şubat’ta diğer şirkette çalışan işçi arkadaşlarımızdan destek istediler. Bizlerde destek olduk.
Kalabalık artmaya başlayınca fikir kirliliği de arttı. Bu yüzden aramızdan işçi temsilcileri seçtik ve mutabakat metni oluşturduk. Tüm işçi arkadaşlarımızın onayıyla bu metinle birlikte alanlarda direnişimize başladık. Eylemin başlangıcın da bin 500 işçimizin hepsi katıldı. Sonrasında geçerli mazereti olan işçi arkadaşlarımız eylemden ayrıldı. Ancak sonrasında küçük sebepler gösterilerek direnişten kopan işçilerimizle 50 kişi kaldık.”
“AMACIMIZ EŞİT HAKLARDI..”
Eylem sürecini işçiler arasından seçilen temsilcilerin yürüttüğünü söyleyen Saygılı, işçiler arasında yaşanan kopmaların sebebini, “İşçilerimiz arasında daha önce sendikal deneyimi olan ya da hak arama mücadelesinde eyleme katılan deneyimli arkadaşlarımız yoktu. Dışarıdan bizleri desteklemeye gelen kişilerin yardımları mücadelemizi arttırdı. Direnişimizdeki kopmalar başka bir şirketteki işçilerimiz kendilerini garanti altına almaya çalışarak, tek başlarına hareket etmeye çabasına girdiler.
Aramızda oluşturduğumuz temsilciler meclisinde konuşarak sendika üyeliği dışında bireysel atak yapmaya çalıştılar. Eylem sürecine ilişkin bilgisi olmayan işçilerimizde sendikanın ortaya atılmasıyla art niyet olduğu şüphesine düştü. En başından birlikte konuşup, ortak karar alsaydık; şuan ki tablo daha farklı olacaktı. Bizlerin amacı sendika değildi. Aramızda oluşturduğumuz toplu mutabakat metnini kabul ettirmekti. Hakların bazıları diğer şirketteki işçilerimize verilse de, bizlerin amacı eşit hakların uygulanmasıydı” şeklinde açıkladı.
‘HAKKIMIZ BU DEĞİL..’
‘Gemi söküm işçilerinin yaptığı işin hakkı bu değildir ve huzursuzluğun patlama nedeni budur’ diyen Saygılı, “Şirketlerin kar oranı oldukça fazla ancak emek veren işçiye bu yansımıyor. İşçinin aldığı risk çok büyük ve sektördeki iş kazaları da oldukça fazla. İşverenlerin daha fazla para kazanma hırsının önüne geçilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
‘Sendikal mücadeleyi ilk başta düşündük’ diyen Saygılı, “Sendikal süreci başlatmamız için aynı iş kollarının mevcut olması lazım. Gemi sökümünde çeşitli iş kolları olduğu için çeşitli sendikalar olacaktı. Bu yüzden ilk amacımız talepleri kabul ettirmek sonrasında sendikal süreçte adımlar atmaktı. Ne yazık ki bilgi kirliliği nedeniyle işçilerimiz eylemlerden ayrılmaya başladı ” ifadelerini kullandı.
Eylemin sonuçlanmasının ardından işten atılmaların başladığını söyleyen Saygılı, “Şu anda 12 gemi söküm işçisi işlerinden atıldı. Aralarında ben de varım. Kara listeye alındık. Ancak eylem sonrasında kazanımlarımız da oldu. Önceden işten atılan 25 gemi söküm işçimiz tazminatlarını da alarak işveren tarafından şartları düzeltilerek işlerine geri döndü” dedi.
‘SEKTÖRDE 1 YILLIK DENEYİMİNİZ OLMALI..’
Gemi sökümünü ancak bu işi bilen kişi yapar diyen Saygılı, “Gemi söküm sektöründe kaza ve ölüm oranlarına baktığınızda oldukça yüksektir. Bu sektörde kazanç ve işçinin aldığı risk karşılaştırıldığında ara büyük uçurumlar ortaya çıkmaktadır. Tersaneden farklıdır ve çalışma koşulları, programları vardır. Gemi sökümündeyse karaya gelen gemi hurda haline getirilir. Burada insan gücü oldukça fazladır. Bizim sektörümüzde eğitim çalışırken alınıyor. Sektör içerisinde 1 yıl boyunca bulunmanız ve deneyim kazanmanız lazım. İşçi akışı sürekli olmaz. Bu durum eylemimize pozitif bir fayda da sağladı. Çünkü dışarıdan herhangi bir işçi alımı yapamaz. Gemiyi bilen bir işçi bu işi yapabilir” dedi..
TUĞÇE KAŞ/ İZ GAZETE
