KUZEYEGEHABER-Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarından cinsel hayat ve mezhep gibi kişisel bilgilerini istediği iddia edildi.
Sözcü gazetesi yazarlarından Çiğdem Toker, bugün kaleme aldığı yazısında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarından cinsel hayat ve mezhep gibi kişisel bilgilerini istediğini iddia etti. “6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgilendirme ve Muvafakatname” başlıklı metinin dört sayfadan oluştuğunu ve içinde geçen “özel nitelikli kişisel veri” tanımına dikkati çekti.
“DEHŞET VERİCİ..”
Toker “özel nitelikli kişisel veri” tanımının kapsamını şöyle aktardı: “Kişinin (Çalışanın) ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri.”
Toker, “Dehşet verici” olarak değerlendirdiği bu muvafakatnameyi belediye çalışanlarının imzalamaya zorlandığını CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un aktardığını ifade eden Toker, Öztunç’un bu girişimi Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladığını ifade etti.
Bir belediyeye, çalışanın cinsel hayat, ırk ve mezhep bilgileri niye lazım olur diye düşünürken, merak ederek Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni (ABB) aradığını ifade eden Toker, ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın kendisini bu konu üzerinde çalışan yetkili bir hukukçuya yönlendirdiğini ifade etti. Toker edindiği bilgileri şöyle aktardı:
“KVKK yasası doğrultusunda kurumların belli ölçülerde belli verileri işlemek durumunda olduğunu belirten ABB yetkilisi, Halk Ekmek şirketi çalışanları için sağlık verilerinin işlenmek durumunda olduğu örneğini verdi Ama, ABB açısından cinsel hayat, mezhep, ırk gibi özel nitelikli kişisel verileri işlemenin asla söz konusu olmadığını, çünkü bunu gerektiren hukuki ve yasal bir gereklilik bulunmadığını net bir dille aktardı.
ABB’deki hukukçu kaynağım, diğer yandan da özel nitelikli olmayan diğer veriler için bile çalışanın açık rızasının zorunlu olduğunu vurguladı. Kendisine ‘Rıza göstermeyenin işten çıkarılma tehlikesi olup olmadığını’ sordum. ‘hayır’ dedi..”