KUZEYEGEHABER-Halkının önemli gelir kaynağını tekstil sektörünün oluşturduğu Denizli’nin Babadağ İlçesi’nde, elektrik zamlarının ardından 4 bin tezgâh kapandı. Atölyelere yemek veren şirket de işsiz kalan halkın gittiği kahvehane de kapanmanın eşiğine geldi.
“10 GÜN MAKİNEYİ ÇALIŞTIRDIM, 1250 LİRA ELEKTRİK GELDİ..”
İlçede tezgahını kapatmak zorunda kalan Seyhan Bozdemir, ANKA Haber Ajansı’na şunları anlattı:
“Burada boya işleri yapıyorum, tadilat, tamirat, alçı, kartonpiyer. 2 tane makinem var şu anda kapalı zaten. Elektrikler çok yüksek geldiği için mecburen kapatmak zorunda kaldık. Ben 10 gün makineyi çalıştırdım, 10 gün içinde 1.250 lira elektrik geldi. Önceden eşkıya dağdaydı şimdi bu Aydem denen şirket şehre indi, milleti soyup soğana çevirmeye başladı. Yani söylenecek çok söz var da ceremeye verecek para yok. Buna dur diyecek bir vatan evladı çıkmadı yani koca Denizli’den. Bunu durduramıyorlar Aydem’i durduramıyorlar. Bilmem, ne yapacağız biz? Aynı koyun gibiyiz zaten. Bizi güden çok oluyor, yani koyun olduktan sonra güden çok olur.
Faturalar aşırı çok geldi; herkes birbirinin arkasına ‘Benden olmasın’ gibisine saklanıyor. Bizim dernek denen bir şey var Babadağ’da. Ama sadece ismi dernek, hiçbir işlem yapmıyor adam. Orada koltukta oturuyor sadece, başka bir şey yok. Yağ satıyor, koltukta oturuyor. ‘Aman bana dokunmayın kendi işinizi görün’ demeye getiriyor yani.
Çözülecek çok sorun var da bakalım ilerleyen günlerde belki hallolur inşallah. Ya biz kendimizi yakacağız ya da tezgâhları hurdaya satacağız. Öbürkü gibi olmayacak. Ben ta Kuşadası’na çalışmaya gidiyorum. Ben buradan ta oraya gidip de çalışmak zorunda mıyım? Ekonomi iyi olsa, durumlar iyi olsa, gitmem burada çalışırım. Gidiyorum orada bir hafta 15 gün çalışıyorum, geliyorum o parayı harcıyorum yani. Mesela fasonda dokuyoruz, patron getiriyor oradan 7 gün içinde 200 lira 300 lira. Bizim derdimiz onunla görülmeyecek ki.”
TABİLDOT ŞİRKETİ BİR AYDIR KAPALI..
İlçede bulunan atölyelere yemek servisi yapan şirketin de bir aydır kapalı olduğunu söyleyen firma sahibi ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
“Ben tekstilci değilim ama tekstilin içine, işyerlerine yemek veriyoruz. Tabildotçuyuz daha doğrusu. Ocağın ilk haftasından itibaren, bu elektrik zamlarından dolayı, köyümüzde büyük ölçüde tekstil olduğu için tezgahlar kapandı. Dolayısıyla biz de yeni yılın ilk haftasından bu yana, hiçbir iş yapamıyoruz. Elektrik zamları hayatı çok olumsuz etkiledi. Şu anda benim gelirim 0 mesela. Günü geçmiş borçlar askıda. Bu gidişle hiç kimse bu yükü kaldıramaz. Daha yansımaları olacak bu elektrik zamlarının.
Ben 10 yaşından beri çarşı pazar dahil hayatın içindeyim, esnaflık yapıyorum. Ben bu kadar karamsar olmadım hiçbir dönemde. 12 Eylül 80 darbesi dönemini gördüm, 91 krizini gördüm, 2001 krizini gördüm, 95 krizini gördüm; hiç bu kadar karamsar olmamıştım. Bazen dua ederken varlık içinde darlıktan uzak tut diye dua edilir ya biz de varlık içinde darlık çekiyoruz.
Ülkemizde her türlü kaynak var. Çok vahim bir durum gerçekten. Kimsede bunu kaldıramaz, böyle bir şeyi düşünemiyorum yani hiçbir zaman. Gerçekten de çok içler acısı bir durumdayız şu anda. Ülke olarak öyleyiz, köyde zaten son 2 yıldır insanların işi fevkalâde iyiydi. Herkes işini görebiliyordu, para kazanabiliyordu. Son 3 ay zaten hayatı felç etmişti; elektrik zammı, doğalgaz zammı derken, artık çekilmez hale geldi. İşimiz Allah’a kaldı. Başka bir şey diyemiyorum.”
BİR GELENEK YOK OLUYOR..
Bir başka üretici ise şunları söyledi:
“Biz devlet yetkililerinden, seçtiğimiz milletvekillerinden, gelmesini istiyoruz. Gelen herkes yazıp çizip gidiyor ama bize bir fayda yok. Bizim şimdi Türkiye genelinde 81 ilde sanayi ile çalıştığımız halde, devlet buna neden böyle zam yaptı. Biz bunu anlamış değiliz. Bize bunu anlatacak bir yetkili lazım. Biz zaten şu anda yaptığımız işte, ikinci fatura gelinceye kadar elektrik faturasını bile ödeyemez halde çalışıyorduk. Şimdi zaten temelli ödeyemez hale düştük.
Çalışmıyoruz şu anda kapalıyız. Babadağ Denizli çevresinde dokumanın bu şekilde kapandığını yansıtan yok, hep tek tük kapandı diyorlar. Bize muhalefetten gelen milletvekilleri dahi, bunu meclise yansıtamıyor. Biz bunu yansıtacak, bu zammı geriye çekecek, durumumuzu anlayacak bir yetkili lazım. Biz bunu görmeyince bizim işler zor.
Tekstil bu şekilde olursa başka ülkelere kayar. Burada yapılması mümkün olmayınca başka ülkelere kayar. Biz de işsiz kalırız. Geçimimizi nasıl sağlayacağız? Biz oğlanla idare edebildiğiniz kadar edeceğiz, olmazsa herkes kendine göre bir çare arayacak. Bu kadar büyük tekstil bölgesinde bunu meclise yansıtan bir yetkili yok mu? Bir bilgili yok mu? Biz bunu arıyoruz.”
Bir başka vatandaş ise “Bizim sırtımızdan kazandıkları vergilerle kavga ediyorlar. Çözüm yok kavga var. Allah var, birbirlerine güzel hakaret ediyorlar. Ama gerçekten halkın sırtından kazanılan bir para var. Onlar yiyor” dedi.
“HERKES KAHVEDE AMA VERESİYE VERDİĞİM İÇİN KAPATMAK ZORUNDAYIM..”
İlçede 26 senedir kahvehane işleten Muammer Kiriş ise şöyle konuştu:
“Ben Babadağ Kelleci Mahallesi’nde oturmaktayım, 26 senedir kahveciyim. Ben 26 senedir böyle bir şey görmedim. Daha önce 94 yılında bir kriz yaşadık ama. Şu anda müşterim var mı var. Müşterim çok. Ama bir kişinin ismi yoktu, şimdi 100 kanatlı defterler doldu. Neden? Dokuma tezgahları yattığı için. İnsanların parası yok. Ne yapacak bu vatandaş ben onu bilmiyorum.
800 lira elektrik faturam geliyordu, şu anda kış gününde dolaplar çalışmıyor, dolaplar çalışmadığı halde 2 bin 536 lira elektrik parası geldi. Vatandaşın parası yok, zaten morali bozuk. Onlarda dokuma tezgahlarını kapattılar 4 binin üzerinde dokuma tezgahı vardı burada. Bu vatandaş ne yapsın sadece üzüldüğüm neden bu. Benim kahve böyle devam ederse 10 güne kadar ben de kapatmak zorunda kalacağım. Tamam 100-200 müşterim oluyor, gece 250 müşterim oluyor ama bu adamların bu hafta parası bitecek.
Haftaya ne yapacak bu vatanda dokuma tezgahları çalışmadığı sürece? 16-17 senedir dokuma tezgahlarımız çok güzel bir şekilde para kazandı, bunu da inkar etmeye gerek yok ama bu elektrik paraları gerçekten mahvetti. Bunların bir çözümünün olmasını istiyoruz, benim işim burada iyi olmuş kıymeti yok. Zaten benim işim kötü de fakat halkın işi çok kötü. Büyüklerimizden rica ediyorum sadece olay bu.
Bir sokak lambası patlak olsa sabahına gelip yapıyorlar özelleştiği için ama bu kadar da olmaz ki. Ben şurada 2000 nüfuslu köyde tek kalmışım. Şimdi ben burada tekim deyip de çayı 3 lira 5 lira mı yapmam lazım? Ben bir hafta öncesine kadar 1,5 liraya çay sattım, 2 liraya kahve sattım. Neden? Vatandaşımı düşündüğüm için. Burası 2000 nüfuslu, 2000 nüfusun 1000 nüfusu benim sülalem. Büyüklerimizden ricam bunların bir çözümünün olması. Vatandaş gerçekten mağdur” dedi.
“210 KİLOVAT YARIM GÜNLÜK ÜRETİME YETMEZ..”
150 kilovat kullanım kotasının 210 kilowatta çıkmasının bir anlamı olmadığını söyleyen üretici ise “150 kilovattan 210 kilovata çıkardığınızda o bizi ilgilendirmiyor çünkü biz onu yarım günde 1 günde tüketiyoruz. Bizim gibiler için değil yani. Ben o dediğiniz kilovatı 3-4 saatte tüketiyorum zaten. Ben ayda 21 bin kilovat elektrik tüketiyorum. Bizim için hiçbir faydası olmaz. Yetkililere buradan sesleniyoruz, lütfen sesimizi duyun. Artık meslek mi değiştireceğiz ne yapacağız bilmiyorum. İşçiliğe mi gideceğiz?” diye konuştu..
(ANKA)