KUZEYEGEHABER-CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV ekranlarında açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde açıkladığı 6 milyar liralık yolsuzluk iddiasına ilişkin ayrıntılara da yer veren Kılıçdaroğlu, İBB’nin hedef alınmasından Millet İttifakı’nın nasıl ilerleyeceğine kadar birçok konu hakkında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
”AKP Genel Başkanı’nın canlı yayına katılmasını isterim. Erdoğan gelirse prompter talebinde bulunabilir.
Ne olursa olsun gerçekleri konuşmalıyız. Yapay tartışmalardan kaçınmak lazım. Vatandaşın sorunlarının nasıl açılacağı konusunda siyaset kurumunun tartışması lazım.
Yapay gündem dediğim; bir kar yağdı, sonra tüm tartışma İstanbul oldu. 84 milyonun sorunları var, insanlar geçinemiyorlar. Bu sorunlar varken; neden böyle kısır tartışmaların içine giriyoruz? Hepimizin vergi veriyoruz, bu vergiler nasıl harcanıyor? Vatandaşın bunu bilmeye hakkı var.
Kaçan insan dava açar. Tüm belgeler ellerinde. Gelir der ki ‘Kılıçdaroğlu işte tüm belgeler burada.’
İSTANBUL’DAKİ ‘KAR’ KRİZİ..
Bir sorun olabilir, itirazım yok. Bütün mesele sorunların çözülmesidir. Ben İBB’nin elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini biliyorum. O gece İmamoğlu ile irtibatım vardı. Siz kalktınız bir olay var, insanlar yolda kaldı ama metro… Gece 2’ye kadar açıktı.
Yeni yaptıkları havalimanının kargo terminalinin çatısı düştü. Binlerce turist orada slogan attı. Nerede idi bu ülkeyi yöneten insan? Siz oradaki turistleri alıp otele bile götüremediniz.
Siz bir kişiyi hedef alıp kendi kusurlarını örtmeyi düşünüyorsanız, yanılırsınız. Sorunlar yaşanır. Bir sorun yaşanıyorsa, devleti yönetenler sorunların çözümüne katkı koyarlar, sorunun büyümesine değil. İstanbul’u kaybetmeyi içlerine sindiremiyorlar. Ankara’yı da İstanbul’u da sindireceksin.Oturup kalksınlar, CHP’li belediyelere dua etsinler.
Büyükşehir belediyesinin bütün kadroları çalışıyordu. AKP döneminde büyükşehirde görev alan hala görevini sürdüren herkes o gün alandaydı.
İMAMOĞLU’NUN MOBESE GÖRÜNTÜLERİNİN YAYINLANMASI..
Defalarca söyledim; benim, CHP’li başkanların telefonlarını dinliyorlar. Yeni bir şey ortaya çıktı. Bir de izliyorlar. İnsan biraz utanır ya. Dinlemezseniz izlemezseniz namertsiniz.
Bu suçtur. Benim özel hayatımı servis edemezsiniz. Kişinin kişisel yaşamı anayasal güvence altındadır.
Paralı olan otoyollar kapandı ve açmadılarsa hükümet tazminat istemeli. Alınmamışsa, alınacaktır.
İSTANBUL HAVALİMANI’NIN KULLANILAMAMASI HAKKINDA KONUŞTU..
Bu ülkenin akademisyenleri, mühendisleri olmaz dedi, ne dediler ‘hayır yapacağız’ dediler. Ne oldu? Düşünebiliyor musunuz: yüzlerce kişi İngilizce slogan atıyorlar. Yönetemiyorlar, kendilerini yönetemiyorlar.
Benim yönettiğim memlekette bir çocuk yatağa aç giriyorsa ben yatağa giremem. Milyonlarca işsiz, beyfendi sarayda sanıyor Türkiye’nin tamamı öyle. Erdoğan gerçeklerden koptu, yüzleşmek istemiyor.
6 MİLYAR LİRALIK YOLSUZLUK İDDİASI..
Direnen bürokratlar var. Yolsuzluk dosyalarını raporlayanlar var. Yağmur gibi yağıyor dosyalar. Erdoğan’ın imzası olanlar hakkında üç grup başkanvekili basın toplantısı ile duyuracaklar ve Meclis’e getirecekler. 6 milyar liralık yolsuzluk dosyasını savcılığı da verdik. Önce gidiyorlar müteahhitle temel atıyorlar sonra ihale yapıp müteahhite veriyorlar.
Sevgili bakanım: İstanbul’daki kuponlu arazileri ilk bana soracaksınız diyen kimdi? Bizi enayi mi sanıyorlar? Bunların rakamlarını da bilmiyorlar.
Beşli çete, dünya literatürüne girdi. Dünyada en fazla kamu ihalesi alan beş çete.
Tam bir sömürge ülkesi haline getirmişler Türkiye’yi.
Memur Teoman’dan bahsettim. Rüşvet teklif ediyorlar, almıyor. Memur Teoman’ı sürüyorlar. Buradan bütün onurlu bürokratlara sesleniyorum: Siz devletin gerçek sahibisiniz. Sizi hakkınız hukukunuzu sonuna kadar benim boynumun borcu olacaktır. Sakın ola tüyü bitmemiş yetimin hakkına el uzatan bir belgenin altına imza atmayın.
Beş mütehit’in görüşme talebi net bir şekilde bana iletilmedi, dolaylı olarak iletildi. Görüşmedim. Niye görüşeyim?
Ben kinle öfkeyle hesap sormaktan yana değilim. Devlet adaletle yönetilir. Yolsuzluk yapılmışsa hak arayacaksınız, hukukla arayacaksınız. Bu memleketin namuslu savcıları var. Oturup araştırırlar. Özel bir bakanlık kurmak gibi bir derdimiz yok.
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
6 lider kendi aralarında görüşüyoruz. Hepimizin ortak bir hedefi var. Bu ülkeye demokrasi getirmek. Çalışmayı yapan genel başkan yardımcıları, güçlendirilmiş parlamenter sistemi açıklayacaklar. 6 parti lideri bir araya gelecekler. Ayrıntılar konusunda genel başkan yardımcıları bir tarih belirleyekceler, biz bu metne sahip çıkacağız. Ortak metni medya önünde hep beraber sahipleneceğiz. Diyoruz ki; güçlendirilmiş parlamenter sistem. Biz yeni bir şey yapmak istiyoruz.
Şubat ayı için bunun altına imza atacağız. Benim şahsi kanaatim: Partiler alfabetik sıraya göre otururlar masaya.
MİLLET İTTİFAKI GENİŞLEYECEK Mİ?..
Bu konuda benim görüş beyan etmem doğru olmaz. Ben demokrasiyi savunan medya özgürlüğünü savunan vatandaşlardan savunan vergilerin hesabının verilmesini isteyen herkesin yan yana gelmesini isterim.
İttifakı oluşturan partiler yan yana gelip karar verecektir.
DAVUTOĞLU-AKŞENER İLE GÖRÜŞMESİNDE NELER KONUŞULDU?
Türkiye’nin sorunları var. Liderler yan yana gelince bunları konuşurlar. Biz yan yana gelip çay kahve içmiyoruz.
Biz millete öyle bir söz veriyoruz ki: Güçlendirilmiş Parlamenter sistem kurmak istiyoruz.
Merkez Bankası’nın başına kim gelecek: Benim adamım gelecek, senin adamın mı gelecek? Böyle bir tartışma olmayacak aramızda. Merkez Bankası’nın başına en yetkin kişiler getirilmeli.
Her bir lider, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu çok iyi biliyor. Tarihin bizim omuzlarımıza yüklediği bir sorumluluktur bu. Biz çocuklarımızın güzel bir ülkede yaşamasını isteriz.
Biz seçim güvenliğine çok hazırlıklıyız. Diğer partililer ortaklaştığımız konular var. Bizim partimizde 1998 seçimlerinden beri kimin nerede oy kullandığına ilişkin tüm veriler elimizde. Bütün mesele sandığın başındaki insanın oradan ayrılmaması.
Bir taraftan siyasal çalışmalarımızı yapıyoruz bir yandan sandık güvenliği hakkında konuşuyor.
Doğu ve Güneydoğu’da AKP’den ayrılan yurttaşlarımızdan çok sayıda kişi CHP’ye üye oluyor. Oralara fabrikalar yapacağız, işsizliği ortadan kaldıracağız.
Şanlıurfa’da dedim ki, belediyeyi verin elektriği bedava vereceğiz dedim. Olmaz dedi Erdoğan. Yapacağız.
DEMOKRASİNİN KALBİ DİYARBAKIR’DAN GEÇER SÖZLERİ..
Diyarbakır’da çekilen zulümleri bilmiyor muyuz? Boşuna mı helalleşme dedim. Bu kardeşiniz ateşten gömleği giydi. Bu helalleşmeyi gerçekleştireceğim. Bu ülkeyi cennete çevireceğiz.
ERDOĞAN’IN DEMİRTAŞ VE ÖCALAN AÇIKLAMALARI..
Hani görüşmüyorlardı? Demekki görüşüyorlar. Selahattin Demirtaş niye tutuluyor içeride? Haksız yere tutuluyor. Osman Kavala, haksız yere tutuluyor. Birisini mi öldürdüler? Bir insan siyasi görüşü dolayısıyla hapse atılır mı? Sayın Demirtaş, cumhurbaşkanı adayıydı. Hakimler seçime girebilir dedi. Kendisinin belirlediği hakimler.
Trump telefon edince papazı bırakıyorsun, bu içeride siyasi rehine olarak tutuacaklar.
Öcalan ile ne görüştüler bilmiyoruz. Demirtaş’ın içeride tutulmasının nedeni ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demesidir. Görüşlerimiz farklıdır ama haksızlık varsa söyleyeceğiz. Sayın Demirtaş çıktığında gelip CHP’ye mi oy verecek, hayır. Ama siz hakkı ve hukuku savunmak zorundasınız. Siz bunu alıyorsunuz bir tarafa atıyorsunuz.
Yerel seçimlerde hatırlıyorsunuz: Bir mektup okuttular. Bahçeli de bunu destekledi. Bir akıl tutulması yok mu burada? İktidarda insan şerefi onuruyla durur kardeşim.
SEDEF KABAŞ VE SEZEN AKSU SORULARINA YANIT VERDİ..
Toplumu daha da gerecektir. Devleti yönetenlerin sakin olması lazım. Devlet, kinle intikam duygusuyla devlet yönetilemez. Ya siyaseti giymeyeceksin ya da eleştiriyi kabul edeceksin. Hakaret edilmemesi gerekir, bu da yanlış. Devlet adamı kalkacak sanatçıyı hedef gösterecek üstelik bunu Allah’ın evinde söyledi.
Toplum tepki gösterdiği için ‘ona demedim’ demek zorunda kaldı. İnsanları hapse atarak gündem değiştirilir mi? Yönetemeyince ne yapacak, zulmedecek. Bana da zaman zaman dava açılıyor. Diyorum ki fakir bir ailenin çocuğuna burs vereceksen vazgeçiyorum.
Her taraftan şikayet, her taraftan eleştiri geldi. Sol cenahtan da sağ cenahtan da geldi. Onun için ateşten gömlek giydim diyorum. Bu toplumun barışması lazım. 21. yüz yıldayız.
ERDOĞAN’IN OYLARI NEDEN DÜŞMÜYOR?
Samimi söylemek gerekirse, bizim de topluma güven vermemiz lazım. Biz altı lider bir araya gelip ortak fotoğraf verdiğimiz de bu güven sağlanacak. Neyi nasıl yapacağımızı da halka anlatmamız lazım.
TÜİK’in önüne gittim, gitmeseydim asgari ücret bu kadar artmazdı.
O saray cumhurbaşkanlığı sarayı olmayacaktır. Çankaya var. Çankaya’da oturacaksınız..”