Yenice, Çanakkale ili ile Balıkesir ili arasında Kaz Dağları’nın eteklerinde kurulu olan şirin bir Anadolu ilçesidir. İlçe halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
Yenice, son yıllarda önemli bir kısmını ihraç ettiği kapya biberi ile gündeme gelmektedir. Bir taraftan da bölge halkı ihracatta bazı sorunlar yaşamaktadır. Bölgenin diğer önemli bir sorunu da, dereleri ve yer altı sularını kirleten madencilik faaliyetleridir.
Yenice ve beldesi Kalkım’ da üretilen kapya biberi, ülke genelinde hem miktar, hem kalite olarak kendini ispatlamıştır. Bölgede 2020 tarihi itibariyle, Yenice İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün çiftçi kayıt sistemine göre 10 bin dekar, kayıt dışı da 2 bin dekar olmak üzere toplan 12 bin dekar tarım arazisinde kapya cinsi kırmızı biber üretilmektedir.
Bu üretim, bölge ekonomisine ciddi bir katkı sağlamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda ihracata gelen fileli çuval yasağı ile pazarlamada ve fiyatlarda sorunlar yaşandı. Gübre, ilaç ve mazot fiyatlarındaki yükseliş, iklim değişikliği gibi etkenler yüzünden de çiftçi mağdur olmuştu. Esnaf da banka borçlarını ödeyemez duruma gelmişti.
Geçtiğimiz 2020 yılında da benzer sorunlar görüldü. Üreticilerin içinde bulunduğu durumu, Reşadiye Köyü’nün muhtarı Nuran Şen şöyle anlamıştı: “Biz verimden memnunuz. Ancak bu sene fiyatlardan dolayı üreticimiz üzgün, biber dibe vurduk. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bizim için büyük yıkım oldu.
Bir sonraki yıla üreticimizin hiçbir hazırlığı olamayacak. Mazot, gübre ve işçilik maliyeti arttı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. 20 Mart’ta tohumu seralar halinde toprakla buluşturuyoruz. Mayıs ayında tarlaya dikim işini yapıyoruz. Eylül ayında hasada başlıyoruz. Market raflarında kırmızı biber salçasının kilosu 30-35 TL’den satılırken, biz biberimizi kilosu 45 kuruştan satıyoruz. 7-8 kilo kapya biberden, 1 kilo salça meydana geliyor. Emeğimizin karşılı bu değil. Fakat bu sene neyin kurbanı olduk bilmiyorum”
Yöre halkının önemli geçim kaynaklarından birisi de hayvancılıktır. Hayvancılıkta da ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yenice’de günlük yaklaşık olarak 185 ton civarında çiğ süt üretilmektedir. Bu süt tarımsal kalkınma kooperatifleri aracılığı ile pazarlanmaktadır. Kooperatifçilik Yenice’de gelişmiştir. Süt pazarını Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri belirlemektedir. Hayvancılıktaki süt ve et fiyatları geçmiş yıllara göre biraz daha iyi düzeydedir. Buna rağmen yem fiyatlarının yüksek olması ve yıllardır bu fiyatlara müdahale edilmemesi çiftçiyi mağdur etmektedir.
Sevgili okurlarım, en başta da belirttiğim üzere Yenice ve çevresinde madencilik faaliyetleri bugün de devam etmektedir. Kalkım Beldesi’ne bağlı Karaaydın Köyü’nde bulunan Cvk ve Oreks madenciliğe ait iki adet çinko kurşun madeni zenginleştirme tesisi bulunmaktadır. Ve bu tesis, Eybek yöresinin iki önemli deresi olan Döşemedere ve Handere’nin sularını kullanmaktadır.
Madencilik faaliyetinde kullanılarak kirlenen yer altı ve yer üstü suları yörede halkının geçim kaynağı olan hayvancılığı, kapya biber ve çilek üretimini tehdit etmektedir. Bu madencilik faaliyetleri nedeniyle Kaz Dağları’ndan doğan ve Erdek Körfezi’nde denize dökülen Gönen Çayı ve Yenice Kalkım dereleri tarafından beslenen Yenice Gönen Barajı da risk altındadır.
Agonya ve Gönen Ovası’nı sulayan Yenice-Gönen Barajı aynı zamanda Balıkesir’in Bandırma ilçesinin içme suyunu sağlamaktadır. Barajın söz konusu bu kirlilikten korunmasının, hem tarımsal üretim hem de insan sağlığı açısından yaşamsal bir zorunluluk olduğu ortadadır.
Karaaydın Köyü’nde faaliyet gösteren CVK şirketinin işlettiği madende yaşanan göçükte, 3 Mart 2021 tarihinde bir işçinin cansız bedenine ulaşıldı. Göçük altında kalan işçi Gazi Baytimur’un cansız bedeni, 3 günlük aramanın sonunda dışarıya çıkarabildi Çanakkale Valiliği, sadece kamuoyuna tek cümlelik bir açıklamada bulundu: “Yenice ilçesinde maden ocağı çökmesi sonucu meydan gelen kazada göçük altında kalan G.B. isimli vatandaşımızın cansız bedenine ulaşılmıştır.”
2017 yılında, yine CVK şirketine ait maden ocağında ateşleyici olarak görev yapan Mustafa Aydoğdu isimli işçi, dinamitin patlaması sonucunda yaşamını yitirmişti. Bu üzücü durumda olayda olduğu gibi, Gazi Baytimur olayında da yapılan soruşturmanın sonucu açıklanmadı.
CVK şirketinin madenlerinin nasıl denetlendiği, en son denetlemenin ne zaman yapıldığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin ne ölçüde uygulandığı ve işçilerin çalışma koşulları gibi daha pek çok konu aydınlığa kavuşmadı. Bütün bu olumsuzluklardan dolayı, yaşanan ölümlerin iş kazası olmadığını adeta bir cinayet olduğunu düşünmemek elde değil. Hayatını kaybeden işçilerin canının hesabını kim verecek?
Söz konusu şirket, 2 yıl önce kapasite artışı başvurusunda bulundu. Ardından Temmuz 2019’da ÇED süreci başladı. Yöre halkı, doğa ve çevre dernekleri kapasite artışı ile ilgili itirazlarını dile getirdi. EÇED duyuru sisteminde, tarih belirtilmeksizin İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) duyurusu yapıldı. Ancak henüz ÇED Nihai ya da ÇED Olumlu kararı verilmedi. Kapasite artışının ilerde yeni iş cinayetlerine davetiye çıkartacağı düşünülmektedir.
CVK madenciliğin, Balıkesir ili İvrindi ilçesine bağlı Sarıalan Köyü yakınlarında, köye yalnızca 120 metre mesafede bulunan altın madeni projesi de var. Projenin İDK toplantısı 22 Ocak 2021 tarihinde yapıldı. Toplantıya Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Derneği başta olmak üzere diğer itiraz eden kurumlar ve çevre dernekleri katıldı.
Davanın ardından dernek Başkanı Süheyla Doğan, yapmış olduğu basın açıklamasında, süreci takip ettiklerini belirtmişti. Sözlerini şu ifadeler ile tamamlamıştı: ‘’CVK Madencilik Kurşun madeni projesinde iş cinayetine neden olan sorumluların ve olayda ihmali olan şirket yetkililerinin en kısa zamanda ortaya çıkartılmasını ve cezalandırılmasını ve söz konusu projeye kapasite artış izni verilmemesini istiyoruz..’’