Ana sayfa » Güncel » Çiğdem Çimen-ÇEKİN ELİNİZİNİ ASSOS’TAN!…

Çiğdem Çimen-ÇEKİN ELİNİZİNİ ASSOS’TAN!…

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

Ekrem Özsoy, 1996-2000 yılları arasında Çanakkale Valisi olarak görev yapmıştır. O yıllarda Assos ve çevresinde yazlık furyası yeni başlamıştı. Bu dönem özellikle Özal ile başlayan Küçük Amerika hayalleri peşinde koşulan dönem olarak da ifade edilmekteydi.

İnsanların bir anda zenginleştiği, doların serbest kaldığı ve Benim memurum işini bilirden, ‘Benim iş adamım işini bilir’e doğru gelinen yıllar… Sanki bu ülkede herkesin başını sokacak bir evi varmış gibi yazlık evi olmayan kalmasın deniliyordu. Bu anlayış korkunç bir hızla bütün yurdu sardı. Zenginlik böyle bir şey olsa gerek. Çok daha doğrusu beton yığınları ile fakirleşmek! Öyle değil mi doğa dostu okurlarım?

O yıllarda Çanakkale’nin Biga ilçesi ile Balıkesir’in Gönen ilçesi sınırları içerisinde yer alan Denizkent birden meşhur oluverdi. Sadece zenginler değil, devrimci sendikalar da buralara yazlıklar dikti. Sulu ova artık yazlık tarlasıydı. Parsel parsel satıldı. Böylece Assos ve Küçükkuyu’daki kıyı yağması başlamış oldu. Köy muhtarları, “Gariban zaten, ver eline üç beş kuruş yeter” dendi. Halk da nasıl olsa çaresiz! O zaman dağ taş yazlık dolsun. İl Özel İdarelerin arazi aracı bile yoktu. Yani gidilip dağ taşı kontrol edilemiyordu. Belki de kontrol edilmesi istenmendi. Kim bilir…

Görevde olan Çanakkale Valisi Ekrem Özsoy, dürüst bir devlet adamı olarak tanılıyordu. Assos bölgesindeki bu “gecekondu” yazlıkçıları fark etti. Yanına bir kamyon bir kepçe alıp yıkıma geçti. Yanında gazeteciler. Bu talana dur diyecekti. Demesine izin verilir mi? Bir iki yazlık yıkıldı. Sıra ihtişamlı bir villaya geldi. Meğerse bu villacık 12 Eylül paşalarından birisiymiş. Nasıl yıkılır bu malikâne? Durum bundan ibaret olunca kamyon, kepçe hep beraber Çanakkale`ye geri dönüldü.

Aradan yıllar geçti. Bir kanun çıktı. Tarımı, hayvancılığı bitirenler, sanayide çuvallayanlar gözünü bacasız fabrika turizme dikti. Kırsalda da turizm yapalım denildi. Teşvikler, hibeler çıkarıldı. Yandaş dağ başına otel yapsın nasıl olsa hiben devletten. Faturayı da şişir otelin bedava gelsin. Ne güzel bir anlaşma değil mi, sevgili okurlarım? Bu kadarıyla da sınırlı değil bu doğa ve tarihe düşman anlaşma.

Aksırıncaya tıksırıncaya kadar yemeye içmeye and içenler şunları da söyledi: Eko-Turizm adı altında dağlar taşlar talan edilsin. Ranta açılsın. Eko turizm imarlı arazi satışları tavan yapsın. Beton yığınları birbiri ardına her yeri işgal etsin. İşte böyle yapılır Midilli manzaralı eko turizm.

Sevgili okurlarım, günümüzde ne yazık ki Ekrem Özsoy gibi doğaya, tarihe, vatan topraklarına sahip çıkan duyarlı, gerçekten devletin bir valisi ya da bir başka kurumunda gören yapan yetkileri mumla arar olduk. O nedenle lafı dolandırmaya hiç gerek yok. Memleketimize ihanet etmiş durumdayız. Bu durum çok ama acı. Gerçekten de evlat acısı gibi bir şey güzelim toprakların bu şekilde imara açılması.

Böyle bir turizm politikası olamaz. Dünyanın başka hiçbir yerinde görülmemiştir. Assos’a ihanet edilirken; burası bir dünya markasıdır, daha iyi bir şekilde turizme açacağız gibi süslü püslü açıklamaları duymak istemiyoruz. Bir an önce bu katliamın son bulmasını istiyoruz. Bölgede bilimsel bir yöntem izlenerek tarihe, doğal dokuya, yasalara, uluslararası koruma ilkelerine, doğal ve sitlere ait kararlara sadık bir çalışma yapılmasının zorunluluk olduğunu dile getiriyoruz.

Yazımı sonlandırmadan önce gerek anayasamızda gerek Unesco aracılığı ile bütün dünyanın bildiği şu bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım sizler gibi yetkili kişi ve kurumlar da okur. Belki de hepimizden çok daha iyi biliyorlardır. Ne dersiniz? Yanıtı sizlerin takdirine, onların vicdanına bırakıyorum. Onca talandan sonra vicdandan söz edebilir miyiz? Ne yazık ki, buna da gönül rahatlığıyla evet diyemiyorum. İşte bugün Assos’ta söz sahibi olması gereken gerçekler…

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 65. Maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” denilmektedir.

Bu kanuna aykırı olarak yıkma veya imar izni verenler, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır. Aynı yasanın haber verme yükümlülüğünü düzenleyen 67. Maddesi’nde ise “Kültür ve tabiat varlıklarıyla ilgili olarak bildirim yükümlülüğüne mazereti olmaksızın ve bilerek aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır.

Anayasa’nın Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması başlıklı 63. Maddesinde de “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

Assos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan ve ulusal ve uluslarası öneme sahip kültürel bir değer olan, iç hukuk ve uluslararası hukuk kuralları ve sözleşmeler gereğince gelecek nesillere aktarma yükümlülüğümüz bulunan tüm insanlığın ortak mirasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak CİMER’den şikâyet ve itiraz da bulunmak isteyenlerin bilgisine: www.cimer.gov.tr

Şikayet ve itiraz dilekçesini aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz:
http://www.kazdagim.com/assos-antik-liman-cimer/

Dilekçe örneğini hazırlayıp bizlere ulaştıran herkese teşekkürler…

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
Ayvalık Tabiat Platformu
Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi
Ekoloji Birliği Kadın Meclisi

blank
blank

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com