KUZEYEGEHABER-Eğitim İş İzmir 4 No Yükseköğretim Şubesi, üniversite öğrencilerinin barınma sorununa yönelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamada ayrıca, geçtiğimiz günlerde, “TDV öğrenci yurtları, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastaneler, YURT-KUR, üniversite kampüsleri vb. yerlerde D grubu Kur’an kursları açıyoruz” ifadelerini kullanan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a da tepki gösterildi.
Yapılan basın açıklamasında, 7 milyondan fazla üniversite öğrencisinin ders başı yapıldığı ifade edilirken, “Birçoğu yaşadığı şehirdeki üniversitelerde okuyor. Ancak diğer çoğunluk, yükseköğretim için şehir değiştirmek zorunda. İyi bir üniversite kadar güvenli, temiz ve ekonomik bir yurt bulabilmek de öğrenci ve velilerinin en büyük sorunu” denildi.
KYK’NIN ‘YATAK KAPASİTESİ’ YAKLAŞIK 800 BİN..’
Açıklamada, “Kredi Yurtlar Kurumu’nun ‘yatak kapasitesi’ ise yaklaşık 800 bin. Öğrencilerin yarısının ailelerinin yanında kaldığını da varsayarsak, 3 milyondan fazla öğrencinin ya ‘ev tutmak’ ya da ‘özel bir yurtta kalmak’ seçeneği arasında kaldığı gözleniyor. KYK sonuçlarına göre 3499. yedek olan öğrenciye yurda yerleşme sırası ne zaman gelecek?
Öğrencilerin zaten piyasa değerinin üstünde ev tutmak zorunda kaldığı da yıllardır bilinen bir gerçek. Özellikle; İstanbul, İzmir gibi kentlerde, öğrenci olmayanların bile kiralık ev bulmakta zorlandığı günümüzde, öğrencilerin ve haliyle ailelerinin işi bir hayli zor” ifadeleri yer aldı.
‘HER İLE ÜNİVERSİTE AÇAN SİYASİ İKTİDAR…’
Üniversitelerin yeni öğretim yılında yeterli önlemler alınmadan açıldığı ifade edilen açıklamada, “Beslenme, barınma, ulaşım gibi sorunların artarak devam etmekte. Özellikle bu yıl üniversiteye yerleşen öğrencilerin barınma sorunu had safhaya ulaşmıştır. Her ile bir üniversite açan siyasal iktidar nedense her ile yaşanabilir nitelikli ve yeterli sayıda yurt yapmadığı gibi, kamu kaynaklarını ideolojik ve politik önceliği doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’na, dolayısıyla iktidara yakınlığı ile bilinen cemaatlere, tarikatlara ve vakıflara aktarıyor.
Bunun sonucu olarak da yoksul ve dar gelirli ailelerin çocuklarının kaderi, özellikle özel yurt ve ev kiralarının yüksek olduğu büyük şehirlerde, denetimsiz cemaat ve tarikat yurtlarına terk ediliyorlar. Eğitim-İş Sendikası olarak, eğitimin bir ayrıcalık değil, her kademede çağdaş, bilimsel, laik, parasız, karma kamusal bir hak olduğunu savunuyoruz” denildi.
ERBAŞ’A ‘KURAN KURSU’ TEPKİSİ!
Eğitim İş’in yaptığı açıklamada ayrıca, “Öğrenciler ve veliler bu derece ağır sorunlar ile boğuşurken, geçtiğimiz günlerde, Diyanet İşleri başkanı Ali Erbaş’ın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “TDV öğrenci yurtları, gençlik merkezleri, cezaevleri, hastaneler, YURT-KUR, üniversite kampüsleri vb. yerlerde D grubu Kur’an kursları açıyoruz”, birlik beraberlik içinde öğrenim gören farklı inançlara mensup gençlerimiz üzerinde ne gibi etkileri olacağının (ayrıştırma ve kutuplaştırma v.b.) iyi hesaplaması gerektiği, özellikle kız çocuklarına yönelik yapılacağı bildirilen bu çalışmalar uygulandığında ileride ne gibi sorunlara yol açacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Bu nedenle yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz: Öğrencilerimizin önceliği insanca yaşayabilecekleri beslenme ve barınma hakkı bir anayasal hak ve sorumluluktur, her kademede çağdaş, bilimsel, laik, parasız, karma kamusal bir hak olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına sorumluluklarınızı yerine getirin” ifadeleri yer aldı..