Zaman; yerine konması, geri dönülmesi, yenilenmesi, depolanması, satın, alınması mümkün olmayan bir kaynaktır. Sadece tüketilir. Zaman, herkese eşit dağıtılmış bir kıt kaynaktır.
Bir yıl, herkes için üç yüz otuz beş gün, bir gün herkes için yirmi dört saat, bir saat herkes için altmış dakikadır. Herkes eşit koşullara sahiptir. Buna rağmen hiç zamanım yok, çok yoğunum, işim başımdan aşkın, kendime vakit ayıramıyorum gibi yakınmalar da bulunuruz.
Bu insan bu kadar enerjiyi nereden buluyor gibi cümleler kurarız. Bu tür durumlar, bize zaman yönetiminde hepimizin aynı şekilde başarılı olmadığını gösteriyor.
Peki, zaman yönetimi nedir, neler yaparsak zamanımızı iyi değerlendirmiş oluruz, zamanla aramızdaki ilişkiyi doğru anlayabiliyor muyuz? Şimdi, gelin isterseniz durduramadığımız zamana ve bizlerin tutumuna dair bir yolculuğa çıkalım ne dersiniz? Belki en sonunda geçmişe dönmek ya da geleceğe gitmek istemeyiz. Sadece ve sadece anı yaşarız.
Zaman yönetimi, sorumluluklarımızı yerine getirmeyi mümkün olduğunca etkin ve etkili bir biçimde kullanma ve denetleme sistemidir. Karar ve planlama ilgilidir. Bir sonuç değil süreçtir. Bir reçete değildir. Daha çok çalışmak değil daha etkin ve daha akıllıca çalışmaktır. Başarılı ve mutlu bir yaşam, iş ve özel hayat dengesini kurmak, kişisel gelişim, stres yönetimi, verimli, çalışma ve motivasyon için önemlidir.
Zamanı algılamak gerekir. Yani zamanı o esnada yaptığımız şeyden bağımsız düşünemeyiz. Zaman yönetimi de gerçek zamanla ilgilidir.
Kendi çemberini tanıyan birey, zamanı iyi yönetir. Kendine verimli bir çalışma alanı yaratmasını bilir. Hedefini çoktan belirlemiştir. Kendi değerlerine, önceliklerine zamanın her anında yer verir.
Kendisinin güçlü ve zayıf yönlerini bildiği için kendine kayıplar yaratmaz. Zaman yönetiminde, bireyin kendisini tanıması oldukça önemlidir. Birey, kendisinin günün hangi saatlerinde daha verimli olup olmayacağını bilir. Günlük planlarını hedefine uygun hale getirir.
Attığı adımların, kendisini hedefine yaklaştırıyor mu yoksa uzaklaştırıyor mu bunun muhakemesini yapar. Bir işi boş yere yapmaz. Yapacağı işi hangi yöntemlerle yapacağına karar vermiştir. Ne zaman harekete geçeceğini bilmenin farkındalığına sahiptir. Motive olmuş bir halde hedefine varır. Destek almaktan hiç çekinmez. Kimden yardım alacağını bilir. Başarılı kimseleri kendisine örnek alır. Önüne hangi engellerin çıkabileceğini düşünür.
Birey, zamanla arasındaki kişisel ilişkiyi anlayıp sorunlarını ortaya koymalıdır. Ve bu sorunları çözmek isteyip istemediğine net olarak karar vermesi gerekir. Zaman ile ilgili sorunlarının farkında olması için kendine bazı sorular yöneltebilir.
Örneğin; iç disiplinden yoksun muyum, yeniliklere karşı direnç gösteriyor muyum, kendimle olumsuz iç diyaloglar kuruyor muyum, zamanı verimli kullanmak istiyor muyum, zamanı verimli kullanırsam kazancım ne olur, verimli kullanmazsam ne kaybederim, beni neler engelliyor gibi. Bu tür soruları, hedeflerimize göre çoğaltabiliriz. Önemli olan yanıtlarken kendimize karşı dürüst olmaktır.
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu ispatlamak üzerine çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardımcı olmak için çalışmalara başlar..”
David J. Schwartz