Ana sayfa » Güncel » “ÇİN AŞISININ PERDE ARKASINI DA SEDAT PEKER’DEN Mİ ÖĞRENECEĞİZ..”

“ÇİN AŞISININ PERDE ARKASINI DA SEDAT PEKER’DEN Mİ ÖĞRENECEĞİZ..”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Sağlık Bakanlığı’nı şeffaf olmaya davet etti. Özdil, ‘Çin aşısının perde arkasını da Sedat Peker’den mi öğreneceğiz?’ ifadelerini kullandı.

Özdil’in bugünkü yazısı şöyle:

Sağlık bakanlığı, haziran ayında teslim alınan ve 29 Haziran’dan itibaren vatandaşlara uygulanan B18880035A seri numaralı Çin aşılarının kullanımını 8 Temmuz’da sürpriz şekilde durdurdu.

Bütün hastanelere, bütün sağlık ocaklarına acilen talimat gönderildi, “bu seri numaralı sinovac aşılarını derhal durdurun” denildi.

Niye durduruldu?

Soğuk zinciri mi bozuldu?

Yoksa başka bir tehlike mi ortaya çıktı?

Bu seri numaralı aşıyı olan vatandaşlarda o güne kadar görülmemiş bir yan etki mi oluştu?

Haziran ayında Çin’den 10 milyon doz aşı gelmişti, bu 10 milyon doz aşının hepsi aynı seriden mi? Kaç doz bu seriden?

29 Haziran’dan 8 Temmuz’a kadar, bu 10 gün zarfında kaç bin vatandaşa bu seri numaralı aşı yapıldı?

29 Haziran’dan 8 Temmuz’a kadar farkedilmeyen, 10 gün sonra farkedilen sorun nedir?

Kimse bilmiyor.

Aşıları uygulayan hastaneler de bilmiyor, sağlık ocakları da bilmiyor.

Türk Tabipleri Birliği bilmiyor.

Tbmm bilmiyor.

Hem vatandaş hem gazeteci olarak merak ediyorum, açıklamıyorlar.

Bu seriyle aşılanan vatandaşlara da bilgi verilmiyor.

Otomotiv firmaları mesela, zaman zaman basın açıklaması yapar, şu şu tarihlerde üretilen şu şu seriden otomobilleri geri çağırır, kimisinin hava yastığında sorun olduğu tespit edilmiştir, kimisinin yakıt pompasında, kimisinin elektrik tertibatında arıza oluşuyordur, sorun her neyse kullanıcılar derhal öğrensin diye basına açıklanır, derhal onbinlerce otomobil geri çağırılır, ücretsiz onarılır.

Çünkü, insan hayatından daha değerli hiçbir kavram yoktur.

Otomotiv firmaları sorunları örtmek yerine, gizlemek yerine, şeffaf şekilde açıklar, bir kişi bile zarar görmesin diye devasa miktarda para kaybetmeyi göze alırlar.

Zaten o dev otomotiv firmalarının dev olmasının sebebi, onlara insanların bu kadar güvenmesinin sebebi, bu şeffaflıktır.

İnsan yapımıdır, hata olabilir, önemli olan, hatayı gizlememektir.

Sağlık bakanlığı sorunu niye açıklamıyor?

Durdurulduğuna göre, belli ki üretim arızası var, nedir bu arıza?

Bu aşıları geri çağırdınız…

Bu aşıları yaptığınız vatandaşları niye çağırmıyorsunuz?

Vatandaşlar hangi seri numaralı aşıyı olduğunu nereden bilecek?

Bir hata varsa, ki hata olduğu belli… Çin’den tazminat alacak mıyız?

Bu seri numaralı aşıyı olan vatandaşlar kimden tazminat alacak?

(Hatırlayalım lütfen…

Koronavirüs salgını yeni başlamıştı, sağlık bakanımız Fahrettinden masallar televizyona çıkmış, hidroksiklorokin ilacını dünyada en yaygın kullanan ülkenin Türkiye olduğunu övüne övüne anlatmıştı, “erken davrandık bu ilaçtan bir milyon kutu depoladık” demişti.

Fahrettinden masallar gururla bunları söylerken, Dünya Sağlık Örgütü bu ilacın kullanımını durdurmuştu, ABD’de Almanya’da kalp rahatsızlıklarına yolaçtığı ortaya çıkmıştı, ölüm riskini azaltmıyor, aksine arttırıyordu, Türk Tabipleri Birliği bu konuda uyarıyor, haysiyetsiz medyamızda sesini duyuramıyordu.

Fahrettinden masallar ısrarlıydı, ballandıra ballandıra anlatıyordu, dünyada hiçbir ülkenin akıl edemediğini, kendisinin akıl ettiğini söylüyordu, dünyanın bizi kıskandığını anlatıyordu.

Filyasyon ekiplerinin eline tutuşturuldu, covid hastalarına verildi.

Sonra?

Taa bir yıl sonra, bu ilaç sağlık bakanlığımızın covid tedavisi rehberinden çıkarıldı.

Gümbür gümbür başlatılmıştı, sessiz sedasız durduruldu.

Fahrettinden masalların mucize olarak sunduğu bu ilaç, kaç vatandaşımıza verildi, kaçı öldü, kaçı felç oldu, açıklanmadı.

Tıpkı şu anda B18880035A seri numaralı Çin aşısının neden durdurulduğunu açıklamadıkları gibi, üstünü örttüler.)

(Hatırlayalım lütfen…

Bütün dünya Biontech’in Moderna’nın Astrazeneca’nın peşinde koşarken, bütün ülkeler tek aşıya mahkum olmayıp, farklı farklı aşıları temin etmeye çalışırken, Türkiye neden sadece Çin aşısı alıyor diye soruyorduk, neden başka aşılar da almıyoruz, kaderimizi neden sadece Çin aşısına bağlıyoruz, neden bütün dünyada kaderini Çin aşısına bağlayan tek ülke Türkiye diye soruyorduk.

Bunu sorduğumuz için yandaş medyada saldırıyorlardı, Amerikan ajanı olduğumuzu, Çin düşmanı olduğumuzu yazıyorlardı, Amerikan ilaç şirketlerinden para aldığımızı yazan öküz bile oldu, Biontech’i icat eden Almanya’nın Çin aşısını tercih eden Türkiye’yi kıskandığını yazıyorlardı. Siyasete bulaşmış, iktidar yandaşı bazı hekimler aracılığıyla aleyhimizde karalama kampanyası yaptırıyorlardı.

Fahrettin masallar ise, “inaktif yöntemle üretilen aşılar daha güvenlidir, geleneksel ve doğal aşılardır, en iyi yöntem budur, virüsün genetik yoluyla geliştirilen mrna aşılarının etkisini bilmiyoruz, mrna
aşıları sentetiktir, yapaydır” diyordu.

“İnaktif aşılar pahalıdır, mrna aşılar ucuzdur, buna rağmen biz pahalı olanı tercih ettik, çünkü güvenilirdir, biz parayı değil, güvenliği tercih ettik, bu ülkenin güzide vatandaşlarına en iyiyi temin ettik” diyordu.

Sonra?

Aniden direksiyonu kırdılar, 90 milyon doz Biontech aldılar!

İnaktif aşıyı öve öve bitiremezken, mrna aşıyı yerden yere vururlarken, gözünün içine baka baka millete enayi muamelesi yaptılar, neden aniden mrna’ya döndüklerini açıklamadılar.

Çin aşısının en doğru tercih olduğunu, Biontech’in kesinlikle yanlış olduğunu anlatan yandaş profesörler filan, ortadan kayboldular!)

(Hatırlayalım lütfen…

“Çin aşısı yüzde 100 etkili” dediler, “hastaneye yatışı yüzde 100 önledi” dediler, “iki doz Çin aşısı olanlarda ölüm oranı sıfıra indi” dediler.

Şimdi?

Şimdi aynı kişiler çıkıp, hiç utanmadan “üçüncü doz şart” diyor.

Hatta hiç utanmadan “iki doz Çin aşısı olanlar, üçüncü dozu mutlaka Biontech yaptırsın” diyorlar.

E hani Çin aşısı yüzde 100 etkiliydi?

İki doz Çin aşısı olan vatandaşların kaçı hayatını kaybetti?

Çin aşısıyla oluşan antikor sayısı, ne kadar sürede yok oluyor?

Neden üçüncü dozu Çin aşısı olmuyoruz da, Biontech oluyoruz?

Açıklamıyorlar.)

(Hatırlayalım lütfen…

Fahrettinden masallar “günde iki milyon kişiyi aşılayacağız” demişti.

İki yıl geçti, hâlâ anca 17 milyon kişiye iki doz aşı yapabildiler.)

Burası Kuzey Kore mi kardeşim?

Bu ülkenin insanları Hotanto kabilesi mi?

Vatandaş sizin nazarınızda koyun mudur?

Siz bizim efendimiz, biz sizin köleniz miyiz?

Topluma şeffaf bilgi vermek zorunda değil misiniz?

29 Haziran’la 8 Temmuz arasında vatandaşlara uygulanan B18880035A seri numaralı Çin aşıları neden durduruldu?

Çin aşısının perde arkasını da Sedat Peker’den mi öğreneceğiz?..

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com