KUZEYEGEHABER-Antalya’da iki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla tutuklanan anne Merve Akman ve eşi Rahmi Akman’ın adli kontrolle serbest kaldıklarının ortaya çıkması ülkeyi ayağa kaldırdı. Binlerce yurttaş istismar faillerinin bir an önce tutuklanmasını istedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun olaya ilişkin soruşturma başlattığını açıkladı.
Birgün’den Dilan Esen’in haberine göre; Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Serap Ertuğrul, savcılık aşamasından bu yana dosyayı takip ettiklerini söyledi.
Ertuğrul, şunları söyledi:
“Sanıkların; çocuklar ve tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimallerinin olması, üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi oluşturan somut delillerin bulunması ve atılı suçlar için ön görülen ceza miktarı dikkate alınarak tutuklanmalarına karar verildi. Ancak dosyaya sanıklar lehine değerlendirilebilecek hiçbir delil girmemesine ve alınan raporların çocukların anlatımlarıyla uyumlu olmasına rağmen 5 Ocak 2021 tarihinde mevcut delil durumu ve tutuklu kaldıkları süre gerekçe gösterilerek tahliye kararı verildi. Tahliye kararına karşı yaptığımız itirazlar reddedildi. Tahliyeden sonraki tutuklama taleplerimiz de hiçbir somut gerekçe olmadan reddedildi. Bir sonraki duruşma 17 Eylül 2021’de. Amacımız suçluların en ağır cezayı almaları.”
Öte yandan Cumhuriyet’e konuşan Avukat Gülşah Ekin Taş Meclis’te bekleyen ve istismara somut delil isteyen yargı paketine dikkat çekti. Taş şunları söyledi: “Bir yargı paketi geliyor ve bu yargı paketi meclisten geçerse istismarcıların yüreğine büyük bir su serpilecek. Bu yargı paketi diyor ki, çocukların beyanı değil; somut deliller esas alınmalıdır. Mesela bir tanığın olması. İstismarın tanığı olur mu ? Suçlular zaten gizli yerler arıyorlar çocukları istismar etmek için. Adli birimlerden gelen her rapor ve çocuğun beyanı bir delil olarak kabul edilmeli. Bu yargı paketi istismarcıların önünü açabilir. Suçluların hak ettikleri cezayı alması ve çocukların sağlığı için elimizden geleni yapacağız.”
CEZA ALACAKLAR..
Avukat Gökhan Göksal ise şöyle konuştu: “Şüpheli sanıklar aleyhine mevcut birçok delil var. Tutuklandılar fakat mahkeme tutuklamanın ağır olacağı gerekçesiyle tahliye etti. Mevcut delillere rağmen serbest kaldılar. Yargılama devam ediyor. Tutuksuz olmaları ceza almayacakları anlamına gelmez. İsnat edilen şey çok ağır. Benim kanaatim ceza alacakları yönünde.”
GEÇEN YIL ORTAYA ÇIKTI..
Olay geçen yıl haziran ayında savcılığa giden babaannenin ihbarıyla ortaya çıktı. Babaanne, torunları 7 yaşındaki G.E.G. ile 10 yaşındaki İ.E.G.’nin cinsel istismara maruz bırakıldığını belirterek eski gelini M.A. ve eşi R.A. ile arkadaşlarından şikâyetçi oldu.
Koruma altına alınan çocuklar, R.A. ile iki kişinin kendilerine istismarda bulunduğunu anlattı. Adli Tıp Kurumu da çocukların cinsel istismara maruz bırakıldığına dair rapor yazdı. Ayrıca çocukların maruz bırakıldıkları istismarı deftere yaptıkları çizimlerle anlatmaya çalıştığı resimler de soruşturma dosyasına girdi. Bir de suça sürüklenen çocuğun yargılandığı dava, 16 Kasım 2020’de başladı.
M.A. ve R.A., Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen yıl 16 Ekim’de görülen davanın ilk duruşmasında çocuklar ve tanıklar üzerinde baskı kurma ihtimallerinin olması nedeniyle tutuklandı ancak 5 Ocak’ta tahliye edildi.
BEYANLARI ÇELİŞKİLİ..
Dava tutanaklarına göre 5 Ocak’ta görülen üçüncü duruşmada, UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği avukatı Hilal Özlem Çağlar, mahkemede dinlenen sanıkların çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirtti. Çağlar, gerçeğe aykırı beyanda bulunan tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Savcı ise sanıklar M.A. ve R.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcı talebinde sanıkların kaçma ihtimali ile mevcut delil durumuna dikkat çekti. Mahkeme ise delillere ve kaçma şüphesine rağmen sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre ve mevcut delil durumunu gerekçe göstererek adli kontrol şartıyla tahliye kararı verdi.
Tahliye kararına dava avukatları itiraz etti. Ancak Nöbetçi Antalya 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı reddetti.
AĞIR TRAVMA YAŞADILAR..
Davanın 5 Mart’taki dördüncü duruşmasında ise Avukat Gülşah Ekin Taş, sanık ve tanık ifadelerindeki çelişkilere değindi. Çocukların, istismara maruz bırakıldıklarını en başından bu yana tutarlı şekilde beyan ettiklerini hatırlatan Taş, tahliyenin ardından yaşadıkları travmanın arttığını belirtti. Taş, tahliye kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Avukat Yusuf Tuğbay Önder de çocukların olayın ardından pedagoga götürüldüğünü ve ağır travma altında olduklarının tespit edildiğini söyledi.
Avukat Hilal Özlem Çağlar ise tanık ve sanıkların daha önce bir arada bulunmadıklarına yönelik iddialarını yalanladı. Çağlar mahkemeye sanık ve tanıkların bir arada bulunduklarına dair delilleri mahkeme heyetine sundu. Ayrıca N. adlı tanığın Kumluca’da beraber kaldıklarına dair ifadelerini hatırlattı.
Avukat Serap Ertuğrul da duruşmada, çocukların çizdiği resimlere ilişkin çocuk gelişimi uzmanı ya da çocuk-ergen psikiyatristinden rapor alınmasını talep etti. Resimlerin çocukların yaşadıklarını ortaya koyduğuna dikkat çeken Ertuğrul, tutuklama talep etti. Fakat tutuklama olmadı.
6’NCI CELSE 17 EYLÜL’DE..
Davanın beşinci duruşması, 21 Mayıs’ta görüldü. Davada konuşan çocukların babası G.G., sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun derhal tutuklanmasını istedi. G.G., çocukların durumunun iyi olmadığını söyledi. Avukat Yusuf Tuğbay Önder de çocukların psikoloğunun tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Avukat Gülşah Ekin Taş, Adli Tıp Kurumu ile gözlem raporlarında istismarın varlığının beyan edildiğini aktardı.
Mahkeme heyeti, avukatların tanık dinletme istekleri ile tutuklamaya ilişkin taleplerini reddederek davayı 17 Eylül’e erteledi.
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) 7 Mayıs 2020 tarihli raporunda, çocukların istismara maruz bırakıldığına ilişkin bulgunun olduğuna değinildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda da çocukların istismara maruz bırakıldığı ifade edildi. Çocuk İzleme Merkezi’nin raporuna göre ise çocukların beyanına itibar edilebileceğine yönelik değerlendirme yapıldı.
Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24 Temmuz 2020’de hazırlanan iddianamede, çocukların, sanık ve tanıkların ifadelerine, ATK raporlarına yer veriliyor. İddianamede savcılık, sanık M.A. ile R.A.’nın ‘çocuğun cinsel istismarı’ ile ‘çocuğa karşı eziyet’ suçlarından cezalandırılmasını istiyor.
Her kesimden tepki yağdı
Sosyal medyada, binlerce kişi ‘Elmalı Davası’ etiketiyle paylaşım yaptı. Twitter gündeminde ilk sıraya yükselen etikette, binlerce kişi istismar faili sanıkların serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Yurttaşlar sanıkların bir an önce tutuklanmasını istedi.
Sanıkların tahliye edilmesine ilişkin mahkeme kararına çok sayıda demokratik kitle örgütü, siyasi parti, sendika ve spor kulüpleri de tepki gösterdi.
Öte yandan Mert Fırat, Sunay Akın, Farah Zeynep Abdullah ve Gökhan Özoğuz’un da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı, istismar faillerinin tahliye edilmesine tepki gösterdi. Gökhan Özoğuz, “Bu kadar cinnet geçirtecek hukuksuzluğun döndüğü bir ortamda çocukların da bundan nasibini alması çok korkunç” dedi. Sunay Akın ise şu paylaşımı yaptı: “Çocuklarını koruyamayan, çürüyen, adaletsizliğin altında ezilen bir toplum olmak istemiyoruz.”
Yapılan itirazlar reddedildi..
Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından tahliye kararına itiraz edilmiştir. İtiraz reddedilmiştir. 5 ay önce tutuksuz yargılanmalarına karar verilen sanıklar hakkındaki yargılama süreci devam etmekte olup, son duruşma 21 Mayıs 2021 tarihinde yapılarak, duruşması 17 Eylül 2021 tarihine bırakılmıştır” denildi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklamasında ise her iki çocuğun da psikolojik destek aldığı belirtilerek “Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması için devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek Bakanlığımızca yakın takibimizi sürdüreceğiz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, şunlara dikkat çekildi: “6 Mayıs 2020 tarihinde konu kolluk güçlerine intikal ettirilmiştir. Yargılama sürecinin başlaması ile birlikte Bakanlığımız davaya müdahil olmuştur.
16 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada anne ve üvey baba tutuklanmıştır. Üçüncü duruşmada sanıkların tahliyesine karar verilmiş, Bakanlığımız avukatları karara itiraz etmiştir. 5 Mart 2021 tarihinde gerçekleştirilen duruşmada Bakanlığımız avukatları sanıkların tutuklanması talebinde bulunmuştur. Tutuklama talebini yinelemiştir..”