Ana sayfa » Yerel » ALÇEP; “ALİAĞA’NIN DÜNYANIN ÇÖPLÜĞÜ OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ..”

ALÇEP; “ALİAĞA’NIN DÜNYANIN ÇÖPLÜĞÜ OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ..”

Yazar: Erdinç Şahin
0 yorum

KUZEYEGEHABER-ALÇEP (Aliağa Çevre Platformu) Aliağa’ya sökülmek için gelecek olan Nae Sao Paulo Gemisiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle;

“08/06/2021 tarihinde yapılan Aliağa Belediyesi Meclisi olağan toplantısında , CHP’ li meclis üyesine, SÖK Gemi Söküm tarafından satın alınan ve  söküm için ilçemize getirilmesi planlanan, zehir saçan ‘’ Nae Sao Paulo’’ (FS Foch ) uçak gemisine ilişkin sormuş olduğu sorulara, Belediye Başkanımız Sayın Sekan Acar’ın vermiş olduğu yanıtlara ilişkin; ALÇEP  tarafından Aliağa halkı ve kamuoyuna, konu ile ilgili kanıtların sunulma zorunluluğu doğmuştur.

Belediye Başkanı Sayın Sekan ACAR konuşmasının her aşamasında;’’ Bilgiye, belgeye dayalı her şeye eyvallah!’’ demiştir. Bizim gemi ile ilgili bildiklerimiz ve kanıtlarımız aşağıda sıralanmıştır:
 

Nae São Paulo’nun ikizi olan Clamenceau’nun da yıllar önce Hindistan’da sökülmek istendiği ve çevre aktivistlerinin geminin sökümü ile ilgili Fransa’da ciddi tepkiler gösterdikleri  için gemi  Hindistan’da sökülmeyip İngiltere’de kapalı havuz sistemlerinde söküldüğü biliniyor.

Aliağa Gemi Söküm Tesisleri’nde gemiler baştan kara yöntemi ile sökülmekte, birçok tehlikeli atık denize, havaya ve doğaya karışmaktadır. İş güvenliği ve işçi sağlığı hiçe sayılmaktadır.

Daha önce  2015 yılında, Angola açıklarında uzun yıllar ham petrol işleyen ve radyoaktif atık yüklü olduğu bilinen “Kuito” adlı gemi, söküm için İzmir’in Aliağa ilçesine getirilmiş, büyük kamuoyu oluşturulmuş, dava açılmış, gerekli tüm girişimler yapılmış: fakat, geminin parçalanmasının önüne geçilememiştir.

Gemi söküldükten 6 ay sonra çıkan mahkeme kararı’’ SÖKÜMÜ TEHLİKELİDİR.’’ yönünde olmuştur. Oysaki iş işten geçmiş, olan sularımıza, toprağımıza… Yani ekosistemimize olmuştur.

İhaleyi yapan firma, IHM envanter (Tehlikeli Atık Envanteri) raporu hazırlanmadan gemiyi ihaleye çıkardı. Yani, geminin barındırdığı tehlikeli atıkları açıklamadı; fakat, biz buna Clamenceau’nun survey raporlarından ulaştık.

-760 ton asbest,

-165 ton PCB + PCTs. +PPB vb.

-475 ton asbest ve PCB’ li toplam bulaşık malzemeler

-Toplam 1.400 ton tehlikeli atık.

BU NET BİR KANITTIR..

Gemi söküm piyasasında, geminin hurda fiyatının, ortalama ton başına 450 dolar olduğu biliniyor. Fakat Nae São Paulo’a hurda ton fiyatı 75/80 dolara ihaleye çıkıyor. Satın alma fiyatı, piyasa ortalamalarının çok altında olan bu geminin fiyatı, ‘’Ucuzdur vardır bir hikmeti…’’ sorusunu da gündeme getirmektedir.”

Tabi ki gemiye bu asbest, toprak olarak yüklenmemiştir. Evet, asbest, 3000’den fazla alanda kullanılan özellikle izolasyon malzemesi olarak tercih edilen dayanıklı bir  mineraldir ;fakat, insan sağlığı için 1. derecede kanser yapıcı bir maddedir. Türkiye ‘de kullanım ve ticareti Aralık 2010 yılında bakanlar kurulu kararı ile yasaklanan bir mineraldir.

Geminin ne asbest envanter raporu ve ne de risk değerlendirme raporu oluşturulmuştur. Oysa asbest, asbestoz, plevral reaksiyonları, parenkimal akciğer hastalıkları, dermatoz ve çeşitli  kanser türlerine neden olmaktadır. Ve bu gemide net 760 ton asbest ve 165 ton asbest ile kirletilmiş madde bulunmaktadır.

Hiçbir çevre örgütü bu geminin nükleer ile çalıştığını iddaa etmemiştir. Fakat, FS Foch (Nae Sao Paulo) uçak gemisinin, uzun yıllar boyunca Fransa’nın nükleer silah denemelerinde kullanıldığı ve bu denenle radyoaktif kalıntı içerdiği belirtiliyor. Son on yılda  İngiltere Kraliyet Donanması’na ait uçak gemileri Illustrious, Invincible, Plymouth, Ark Royal, Manchester ve Liverpool, Hollanda’ya ait savaş gemisi Zuıderkruıs, Aliağa Gemi Söküm Bölgesi’nde parçalanan gemiler arasında yer aldı.

Bu gemilerin de radyoaktif madde barındırdığı iddia ediliyor;oysa, hem Çevre Kanunu’nun 13. maddesine, hem de Türkiye’nin taraf olduğu Basel Sözleşmesi’ne göre, tehlikeli atıkların ithalatı yasaktır.

20 yaş üstü gemilerde yalıtım, asbest ile yapılmıştır ve asbest asla yok edilemez. Bilinmelidir ki mesleki kanserden meydana gelen her üç ölümden biri asbest nedenlidir.

Aliağa’da yıllardır talep etmemize, Chang-org da imza kampanyası başlatmamıza vb. rağmen hava kirliliği ölçümü yapılmamaktadır. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu tarafından;  Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki hava kirliliği seviyesinin açıklanması için İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir yazı gönderilmiştir.

Yazıda kısaca’’ bakanlık bünyesinde yayın yapan havaizleme.gov.tr sitesinde 2016 yılının sonundaki verilere göre 249 hava izleme istasyonu bulunmaktadır. Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki istasyonlarının verileri ise üzerlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu yazmasına rağmen paylaşılmamaktadır.

18 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun geçen yıl yaptığı basın açıklamasında, Aliağa’daki hava kirliliği seviyesinin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nun sınır kabul ettiği en yüksek düzeyden üç kat fazla olduğu belirtilmiştir. Geçen yıl 8-9-10 Mayıs tarihlerinde Aliağa kent merkezinde yapılan 2581 ölçüm sonucuna göre, PM2,5 düzeyi metreküpte 26,2 mikrogram seviyesinde çıkmıştır.

DSÖ’nün PM2,5 sınır değerine göre ise bu düzeyin metreküpte 10 mikrogramı aşmaması gerekmektedir. BU NET BİR KANITTIR.
Termik santral ve sanayi bölgesi yakınında hava ölçüm istasyonu kurulmasına rağmen sonuçlarının açıklanmaması, değerlerin sınırın çok üzerinde olduğu için açıklanmadığı şüphesini doğurmaktadır. ‘’İstasyonun kurulduğu yerlerden biri olan Aliağa’da, kanserden ölüm sıklığının diğer yerleşim bölgelerine göre daha yüksek olduğu gözlenmektedir.’’ denmiştir.

Çevre ve Şehir Bakanlığı’nın soru önergelerine vermiş olduğu yanıtta;’’Aliağa ‘da son beş yılda 714 geminin sökülmüş, 241 ton asbestin bertaraf edilmiştir.’’ denmiştir. Bu durum konunun vahamiyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu çok az bir rakamdır. Gemilerin nasıl söküldüğü Aliağa halkı tarafından çok iyi bilinmektedir.

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu; ‘’Aliağa Bölgesinin tüm çevresel kirlilik kapasitesinin dolduğu hatta aştığı bilimsel çalışmalarla da ortaya konmuş olmasına rağmen; bugün de Aliağa’da sanayi ve enerji yatırımlarına olanca plânsızlıkla ve çevresel değerler göz ardı edilerek devam edilmektedir; yeni rafineri, termik santraller, çimento fabrikası; var olanlarda da kapasite artırımları… Üstelik İzmir kentinin Aliağa’dan daha çok etkilendiği kirlilik parametreleri de vardır.

Zaten Aliağa, İzmir Kenti ve Kuzey Ege kıyıları ve hatta bölgenin tamamı için doğal bitki örtüsünü, tarım alanlarını olumsuz etkilemekte, çevre sağlığı ve canlı yaşamı için risk oluşturmaktadır.’’ demektedir. BU NET BİR KANITTIR.

Bizler ALÇEP ve Aliağa halkı olarak neye karşı durduğumuzu çok iyi biliyoruz. Aliağa’ yı kötülemiyor aksine yaşanabilir bir yer olması için mücadele veriyoruz. Evet, bizler Aliağa İlçesi’nin sahipleriyiz ve 3-5 gemi söküm firmasının rantı uğruna; işçilerimizin ve bizim sağlığımızın bozulmasına deniz, hava ve toprağımızın yani ekosistemimizin bozulmasına, kirletilmesine izin vermeyeceğiz.

Aliağa halkı olarak istiyoruz ki!

a) Madem uygun şartlarda asbest sökümü yapılıyor, São Paulo gemisini ASUD’un denetimine açın.

b) Madem AB standarlarında gemi sökümü yapılıyor, o zaman bağımsız firmaları çağırın, işçilerin çalışma koşulları ve gemilerde bulunan atıkların tespitini yapsınlar.

c) Mademki saklayacak bir şeyiniz yok gemi söküm bölgesini bilim insanları ve basın kuruluşlarına açın.

Son olarak diyoruz ki;

Aliağa’nın dünyanın çöplüğü olmasına izin vermeyeceğiz. Her ülke kendi yaptığı gemiyi kendi söksün! Zehir solumak, kanser olmak istemiyoruz..

ALİAĞA BİZİM, BİZ ALİAĞA ‘YI ÇOK SEVİYORUZ..”
                                                                                           

ALÇEP ALİAĞA ÇEVRE PLATFORMU

İlginizi Çekebilecek Yazılar

Yorum Yap

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.

© 2015 – 2024 | Kuzeyegehaber.com