Alınan pandemi kararları gereği, 1 Haziran’a kadar kapalı olması gereken kahvehaneler bugün Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler Köyü’nde açıktı. Bu durum birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.
Başta köy halkı olmak üzere, pandemi yasaklarına uyan bütün vatandaşlardan büyük bir tepki gördü. Bizler evlerimizden zorunlu olmadıkça çıkmazken, her gün kaybettiğimiz canların yasını tutarken, emektar sağlık çalışanlarımız için endişelenirken bu ülkede yaşayan herkesin pandemi kurallarına harfiyen uyması gerekmez mi? Ne uğruna bu kural çiğnendi?
Nasıl olur da Hacıbekirler Köyü halkının sağlığı göz göre göre tehlikeye atılır? Onca talan yetmedi mi? Nasıl bir açgözlülüktür bu? İnsan olan akla mantığa uygun bir açıklama yapabilir mi?
Söz konusu köyümüzdeki kahvehaneler, neredeyse ülkemizin her köşesinde bir doğa kıyımını, gerekirse ilgili bakana söyleriz kamulaştırma yolu ile halkın elinden kendi toprağını alırız gibi tehditkâr söylemlerle gerçekleştiren Cengiz Holding’in, Çevresel Etki Değerlendirmesi içinde kalan tarım arazileri için pazarlık yapabilsin diye açıktı.
Bu kabul edilemez uygulamaya en güzel yanıtı, hiç kimseye vereceği toprağı olmadığını gösteren Hacıbekirler halkı verdi. Ve tabiki de sürecin en başından beri onların yanında olan doğa ve çevre dernekleri, eylemciler kısacası ‘’Kazdağları Hepimizin’’ diyen bütün herkes.
Halkın sağlığı önemli değildir, biz yasakları da deler geçeriz, bize bu hakkı verenler sağ olsun diyenlere bir tepki de sosyal medyadan geldi. Hem de ne tepki. Kazdağları, İkizdere, Cerattepe, Kuzey Ormanları gibi bölgelerimiz de halkı karşısına alarak bildiğini okumaya devam eden Cengiz Holding, ‘’Defol Cengiz’’ etiketi ile bu kampanyaya katılan herkesten okkalı bir tokat yedi.
Atılan twitlerden bazıları şöyleydi: Kazdağları’nda ceviz olur Cengiz olmaz. Geleceğimizi bizden parça parça koparan, gittiği her yere kıyımı, talanı ve sömürüyü götüren bu aç gözlülüğe karşı bir arada durma ve sesimizi yükseltme zamanı artık. Sen kaybedeceksin, yaşam kazanacak! Cehenneme çevirmek istediğin cennet toprakların her birinde nöbetteyiz. Sana geçit vermeyeceğiz.
Acaba musilaj konusu incelenirken Cengiz Holding’in de ortak olduğu Karabiga Termik Santrali’nden denize bırakılan atıklar incelendi mi, sorusu da soruldu. Sizlerin de bildiğiniz üzere topraklarımızda maden talanı devam ederken Marmara Denizi’miz de ‘’Ben ölüyorum, beni kurtarın.’’ diyor.
Müsilaja neden olan faktörlerin en başında gelen atıkların büyük bir kısmı fabrikalara, işletmelere, Karabiga örneğinde olduğu gibi santrallere ait. Cengiz Holding’in zararının dokunmadığı bir yerin, bir konunun olmadığını gözler önüne seren bu soruyu lütfen bir kenara not edin. Hep birlikte ilgili kişi ve kurumlara soralım. Ne dersiniz?
Yeniden bugün Bayramiç’in Hacıbekirler Köyü’nde yaşanılanlara dönersek, sizlere şu gelişmeleri aktarmak istiyorum. Köylünün yanında yer alan doğa savunucuları bugün, Halilağa bakır madeni projesi ile ilgili toplantı İçin oradaydı. Şirket ise gelmedi. Hâlbuki onlara göre, halkın Cimer üzerinden yaptığı itiraz dilekçelerine ve pandemi yasaklarına rağmen toplantı yapılabilirdi.
Ama Bayramiç Kaymakamlığı, toplantının iptal edildiğini söyledi. Çünkü Cengiz Holding’e gereken yanıt büyük bir dayanışma örneği sergileyen köylüler ve eylemciler tarafından verildi. Şirket gelmiş olsaydı bile orada bulunan halk bu toplantıyı yaptırmazdı. Cengiz Holding, geldiği gibi geri dönerdi. Bunu topraklarına sahip çıkan köylülerin kararlılığını gören herkes söyler. Pandemi kurallarını ve halk sağlığını hiçe sayanların, evdeki hesapları çarşıya uymadı.
Kazdağ savunması ve dayanışması, Hacıbekirliler’de Cengiz Holding’e geçit vermedi. Yaptırılmayan toplantıdan kalan zaman da oldukça verimli kullanıldı. Av.Ümran Aydın, süreç ile ilgili köylülere bilgiler verdi. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Anlayacağınız, haklı olan taraf bir sonraki adımını çok daha büyük bir güçle atacak.
Ve son olarak sizleri, Cengiz Holding’e karşı sürdürdükleri mücadeleden asla vaz geçmeyecek olan doğa savunucuların şu ifadeleri ile buluşturmak istiyorum. İşte köyümüzün yok edilmek istenen zenginliklerinin de vurgulandığı açıklama:
Hacıbekirler, Çanakkalenin Bayramiç ilçesinde bir köy. Yemyeşil uçsuz bucaksız otlaklar, çamlık ormanlarla etrafı sarılı 35 hanelik bir köy. Köylüler Kazdağları silsilesinin eteğinde bereketli Bayramiç havzasında hayvancılıkla geçinip, kendi bostanını, yediğini, içtiğini de bu topraklardan çıkarıyorlar.
Hiç apartmanda hayat sürmemiş, market yüzü görmemiş, emeklilik yaşındaki yöre insanın çoğu, ninelerinin dedelerinin topraklarında yaşamaya devam edeceklerdi, ta ki günün birinde Cengiz Holding’e ait Halilağa Bakır Madeni Projesiyle; ismini yakınlarındaki Halilağa köyünden almasına rağmen, %80’ ninin kendi köy sınırları içinde kaldığı, köyün merkezine 750 metrede atık havuzları, ölüm çukurları açılarak, yılın 365 günü 7/24 üç vardiya çalışarak, patlatmalı açık ocak olarak 19 yıl işletilecek her geçen gün yaklaşan bir karabasana uyanmak üzere olmasalardı.
Oysa koyunların, kuzuların, keçilerin, ineklerin yemyeşil çayırlarında otladığı, her gün kahvaltıda yediğiniz o meşhur Ezine peynirinin sütünü bize sağlayan Hacıbekirler köyü, günde 600 litre süt veriyor Ezineli peynircilere. Sabahın erken saatlerinde taptaze sağılmış sütleri getiriyorlar köy meydanına. Geçimlerini hayvancılıktan pek ala sağlıyorlar. Hiçbiri madenin istihdam sağlayacağız yöre insanına diye diye savunduğu madende çalışmaya ihtiyaç duymuyorlar, kendi kendilerine fazlasıyla yetiyorlar.
Bugünlerde nihai Çed kararını bekleyen Cengiz holding, vakit kaybetmeksizin 603 hektarlık maden sahasının Hacıbekirler Köyü’nde kalan şahıs arazileri için, ya bir an önce bana sat ya da devlet kamulaştıracak diyor köylüye yaptığı tebliğler. Köyün içindeki hayvan ağıllarına kadar istiyor köylüden. ‘E biz gidelim köyden, maden gelsin madem’ diyor köylüler.
Ama Hacıbekirlilerin mallarını satıp savıp gidecekleri bir yerleri yok, köylerinden de, topraklarından da vazgeçmeye niyetleri yok. Kazdağları bizim evimiz derken, evimizde Kazdağları’nda doğamızı katledecek Cengiz Holdingi görmeye tahammülümüz yok. Ülkenin dört bir yanından, Artvinde Murgul ve Cerattepede, şimdilerde Rize İkizderede ve yakında Kazdağları’ndan diyoruzki Defol Cengiz!!!..