KUZEYEGEHABER-2019 yılının sonunda patlak veren koronavirüs salgınıyla tanışmamıza yol açan Çin’in Wuhan kenti, uzunca bir süredir haberlerimize konu olmuyordu.
Zira Çin, geçtiğimiz yıl erken dönemlerde aldığı sert tedbirlerle başta Wuhan olmak üzere ülke genelindeki salgını kontrol altına almayı başardı. Hal böyle olunca da pek çok kişi, Wuhan’ı adeta unutmuş durumda. Ancak bu kez, Wuhan’la ilgili yeni ve ürkütücü bir gelişme yaşandı. Kentte inceleme yapan bilim insanları, aralarında koronavirüs türlerinin de olduğu yepyeni virüsler keşfettiler.
Yaptıkları araştırmayı bilimsel araştırmaların önbasımlarının paylaşıldığı bir platform olan ArXiv’de paylaşan bilim insanları, 2017 ila 2020 yılları arasında piyasaya sürülen pirinç ve pamuk gibi ürünlerin genetik dizilerinin tümünde, MERS ve SARS gibi hastalıklara yol açabilen virüslerin tüm genetik dizinlerinin olduğunu tespit ettiler.
Araştırmaya katılan uzmanlar, böyle bir durumun gerçekleşmesinin nedenini, güvenlik protokollerinin yeterli olmamasından kaynaklanıyor olabileceğini düşünüyorlar. Bilim insanlarına göre bu tez doğru ise 2017 ila 2020 yılları arasında Wuhan’da piyasaya sürülen ve diğer kentlere gönderilen bazı ürünler, adeta virüs doluymuş.
İddialarla ilgili detaylı çalışma yapılması şart..
Yapılan araştırma, birkaç yıldır hayatımızı esir alan koronavirüs salgınıyla ilgili olarak önemli veriler sunabilecek olsa da bu araştırmanın şu an için önbasım aşamasında olduğunu unutmamak gerekiyor. Aralarında İspanya, Kanada ve Japonya gibi ülkelerden de bilim insanlarının olduğu ekip, yaptığı bu çalışmanın son halinde de aynı iddiaları savunur ve bu iddiaları ispatlarsa, ortalığın işte o zaman daha çok karışacağını açıkça ifade edebiliriz.
Koronavirüs pandemisinin başladığı ilk günlerde en çok konuşulan konuların başında, virüsün insanlara nasıl bulaştığı geliyordu. Bu konuda ortaya atılan iddialardan bir tanesi de COVID-19’a yol açan SARS-CoV-2 virüsünün Wuhan Viroloji Enstitüsü’nde üretildiği ve buradan bir şekilde yayıldığıydı. Araştırmacılar, son bulgularla birlikte söz konusu iddiaların aşırı derecede olası olmadığını ancak böylesi bir durumun teknik anlamda mümkün olduğunu ifade ediyorlar. Bakalım araştırmayı kontrol edecek diğer bilim insanları, yerinde inceleme yapan uzmanların görüşlerine nasıl yaklaşacaklar..